Mehmet Beyhan: Gazze’den Dersler Çıkartmak (2)

Bölge ülkelerinin Gazze’den çıkartacağı önemli derslerden biri hiç ÅŸüphesiz Doha saldırısıdır. Zira Hamas liderlerini hedef alan Doha saldırısı, geniÅŸ kapsamlı stratejik sonuçları olan bir duruma iÅŸaret ediyor. Doha saldırısı, ABD’nin güvenlik garantilerinin iÅŸe yaramadığını göstermiÅŸtir.
Filistin’de iÅŸlenen soykırıma baÄŸlı olarak Doha saldırısı, ‘’bir ülkenin gücü, milli gücüne dayanmıyorsa, o ülke, zayıf bir ülkedir’’ dersini bize vermiÅŸtir. Her ne kadar Trump, Katar Emiri’ni arayıp "topraklarınızda bir daha böyle saldırıların olmayacağına" dair güvenceler verdiyse de bu tür güvencelerin daha önce de verildiÄŸini unutmamak gerekir.
Dünya siyasi tarihine geçen ‘’1973 büyük Arap-İsrail çatışmasından bu yana Amerika’nın Arap Devletleri ile İsrail arasında kurduÄŸu denge siyaseti çöktü. İsrail’in bölge ülkelerine yönelik politikalarını incelediÄŸimizde, tek, tek ülkelerle uÄŸraÅŸmak yerine gruplarla uÄŸraÅŸtığını görürüz. ÖrneÄŸin Mısırla deÄŸil, İhvanla, Türkiye ile deÄŸil, Millî görüÅŸle, Pakistan ile deÄŸil, Cemaati İslami ile uÄŸraÅŸmıştır.
Bunun temel nedenin 1979 İran İslam Devrimi olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Bugün İran İslam Devrimi’ni tecrübe ettiÄŸimiz için birçok açıdan eleÅŸtirebiliyoruz. Ancak o yıllarda İran Devrimi, İslam dünyasında büyük bir heyecan ve ümit, batılı ülkelerde ise, büyük bir tedirginlik yaratmıştı. İslam ülkelerinde büyük bir ümit yaratmıştı; çünkü Batılılar, sürekli ‘’bu çaÄŸda İslam Devleti olamaz’’ propagandası yapıyordu. Batılı ülkelerde tedirginlik yaramıştı; çünkü İran İslam Devrimi, onların yarattığı tüm bu algıları yerle bir etmiÅŸti.
Ancak İran, devrimin İslam dünyasında yarattığı heyecanı iyi deÄŸerlendiremedi. Ne Alternatif bir gelecek ne de alternatif bir paradigma kurabildi. Bunun temel nedenleri, iç ve dış etkileri, ayrı bir tartışma konusudur. Ancak İran, Gazze’ye baÄŸlı olarak İsrail saldırısına uÄŸradı. İran’ın bir daha bu tür saldırılara uÄŸramaması için, Suriye’deki hatalarından, Türkiye’ye karşı tutumundan çıkartacağı büyük dersler vardır.
Amerika merkezli bazı düÅŸünce kuruluÅŸları: ‘’ABD'nin 11 Eylül saldırılarının ardından bölgeye yaptığı askeri müdahaleler, El Kaide ve IŞİD gibi ulus ötesi cihatçı grupları büyük ölçüde yok ettiÄŸini’’ söyler. (GF 11 Eylül 2025) Hâlbuki İŞİD ve benzeri örgütler, Amerika’nın Afganistan ve Irak iÅŸgalinin ürünüdür. İşgalci askerlerin keyfi uygulamaları, İŞİD ve benzeri terör örgütlerine zemin hazırladı ve güçlendirdi.
Bu tür örgütler güçlenince, bir taraftan İŞİD gibi Sünni kökenli terör örgütleri, diÄŸer taraftan İran destekli Åžii terör örgütleri algısını yarattılar. Arap Rejimlerine, bu ikili tehdit karşısında, ABD-İsrail ittifakının dışında bir seçeneÄŸinizin olmadığını söylediler. İşte ‘’Abraham AnlaÅŸması’’ yaratılan bu korku üzerine imzalandı.
Hâlbuki Gazze, tüm bölge için esas tehdidin, İsrail olduÄŸunu herkese öÄŸreti. İsrail'in yayılmacı politikaları bölgenin istikrarı için endiÅŸe vericidir. İsrail saldırganlığına karşı, Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır, Pakistan ve mümkünse İran ile iÅŸ birliÄŸi yapmak artık bir tercih deÄŸil, jeopolitik bir zorunluluktur. Zira güvenli bir gelecek kurabilmek için, Gazze’den dersler çıkartmamıza baÄŸlıdır.
Mehmet Beyhan
Henüz yorum yapılmamış.