Süleyman Arslantaş: Ecel ve Ölüm
Åžeyho Duman Hocamız 30 Kasım günü Hakka yürüdü. Rahatsızdı ama yatalak deÄŸildi. Ecel gelmiÅŸ gerisi elbette bahane. Zira Hz. Ali’ye atfedilen bir söz var; “Ecelim, ölümümün teminatıdır.” diye. Hocamızla, 1976’da SeyranbaÄŸları’nda bir Cami’de Ä°mam iken tanışmıştık. Eh yaklaşık 48 yıllık bir dostluÄŸumuz vardı. BildiÄŸim kadarıyla ve kendi ifadesine göre Adıyaman’ın bir köyünde dünyaya gelen Åžeyho Hoca, küçük bir yaÅŸta iken Malatya’ya geliyor. Ve Malatya Müftüsü olan Ä°smail Hatip Erzen Hoca ile tanışıyor. Birlikte oldukları Said Çekmegil, Said Ertürk, Musa Çağıl gibi o dönemin genç Müslümanları Ä°smail Hatip Erzen Hoca’dan oldukça etkileniyorlar. Zira Erzen Hoca’nın din anlayışı Kur’an merkezli, bidat ve hurafelerden arınmış bir dindarlıktır. Bu, Müslüman gençler de Ä°smail Hatip Erzen Hoca’yı örnek alarak din anlayışlarını ona göre tanzim ederler ve hepsini de tanıma imkânını bulduÄŸum bu büyüklerim yaÅŸadıkları sürece Kur’an ve Sahih Sünnet çizgisini devam ettirdiler. Benim gibi kimseler de onlardan istifade ederek Kur’an ve Sünnet çizgisinde bir hayat sürdürmeye gayret gösterdik. Allah onlardan razı olsun.
Åžeyho Duman Hocam ile birçok yurt içi ve yurt dışı seyahatlerimiz oldu. Özellikle 1987, 1990 ve 1997’de birlikte gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz Ä°ran seyahatleri oldukça verimli geçti. Zira bu seyahatlerde mezhebi anlayış ve uygulamaları teÅŸhis ve tespit imkânımız oldu. 1987 seyahatimizin nedeni ise 1987 yılında Mekke’de meydana gelen ve yaklaşık 487 Ä°ranlı Hacının ölümü ile sonuçlanan ve benim de görgü tanığı olduÄŸum olaylara iliÅŸkin olmuÅŸtu. Yani geniÅŸ katılımlı bir Hac Kongresi tertiplenmiÅŸti. Ben de o kongrede bir tebliÄŸ sunmuÅŸtum. O davet hem benim için hem de hocam için Dünya Müslümanlarının birçok önderlerini tanıma fırsatı vermiÅŸti. Hocam aynı zamanda bizim tercümanlığımızı da üstlenmiÅŸti. Åžeyh Osman Halepçe, Åžeyh Fadlallah, Åžeyh Said Åžaban gibi önderlerle yapıcı, aydınlatıcı sohbetlerimizin tercümanlığını Åžeyho Hocam yapmıştı.
Åžeyho Hocam bir aktivist deÄŸildi. O bir âlimdi. Üstelik de Kur’ani kavramlara fevkalade hâkimdi. Zira dil konusunda oldukça ileri düzeydeydi. Kur’an Arapçası baÅŸta olmak üzere Osmanlıca’nın her türüne vakıf bir birikimi vardı.
Hocam’la ilgili bir anıyı da paylaÅŸmak isterim. Tahran’dayız. ÖÄŸle ezanı okundu namaz kılacağız, hocam Fadlallah’ı iÅŸaret etti ve Fadlallah öÄŸlen ve ikindi namazını cem ederek kıldırdı. AkÅŸam ezanı okunduÄŸunda da yine beraberiz. Bu kez Åžeyh Fadlallah Åžeyho Hocayı öne sürdü ve Åžeyho Hoca akÅŸam ve yatsı namazlarını kıldırdı. Bu arada ÅŸu notu düÅŸmek isterim; Åžeyh Fadlallah Åžii olduÄŸu için Müslüman deÄŸildi, Müslüman olduÄŸu için Åžii idi. Tıpkı Åžeyh Said Åžaban’ın Müslüman olduÄŸu için Sünni olduÄŸu gibi. Bu karşılıklı bir Åžii imamın, bir Sünni imamın namaz kıldırmaları ve birbirlerinin arkasında namaz kılmaları, Türkiye’den gelen bazı Müslümanlar da Åžeyho Hoca ve yanındakiler Åžii mi oldu sorusunu beraberinde getirdi. Ve Hoca’ya; “Åžeyho Hocam ÅŸen Åžii mi oldun?” Dediler. Hoca da cevaben; “Åžeyh Fadlallah benim arkamda namaz kılınca Sünni mi oldu?” Diye cevaplandırdı. Yani Åžeyho Hocam ne Åžii - ne Sünni idi. Ona göre zaten sünnete ehil olmayanlara Müslüman bile denmezdi. Çünkü Peygamber (as)’in en büyük sünneti farzlara riayeti idi. Hâsılı Allah rahmet eylesin ben ve kuÅŸağım ve sonrakiler Åžeyho Hoca’dan çok ÅŸey öÄŸrendik. Bunların da başında Kur’ani kavramlar gelmektedir.
https://www.hertaraf.com/koseyazisi-suleyman-arslantas-ecel-ve-olum-4387
Henüz yorum yapılmamış.