Sosyal Medya

Taha Akyol: Ekonomide zayıfken pandemiye yakalanmak

Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan, virüs sonrası ekonomik durumun ne kadar kritik olacağını şu sözlerle ifade etmişti:



“Asıl büyük mücadelemiz salgından sonra baÅŸlayacaktır. Sadece salgın döneminin kayıplarını telafi etmekle kalmayacağız inÅŸallah çok daha büyük bir hamleyi hep beraber gerçekleÅŸtireceÄŸiz. Üretimimizi, istihdamımızı, ihracatımızı, sanayimizi, ticaretimizi hedeflerimize uygun bir ÅŸekilde daha da güçlendirmek için hızlı bir ÅŸekilde baÅŸlatacağız.” (6 Nisan)
 
Hatta ErdoÄŸan “2023 hedeflerine ulaÅŸmasının önündeki engeller adeta kendiliÄŸinden kalkıyor” demiÅŸti.
 
Evet, çok doÄŸru, “asıl büyük mücadele salgından sonra” baÅŸlayacak; ekmek mücadelesi….
 
Ä°ktisatçılar dünyada “1930’daki Büyük Buhran’dan daha ağır” olacağını söylüyor.
 
Bir de borçlarıyla, küçülmüÅŸ rezervleriyle, rekor iÅŸsizliÄŸiyle, ağır döviz ihtiyacıyla Türkiye’yi düÅŸünün…
 
2023 HEDEFLERÄ°
 
CumhurbaÅŸkanı’nın atıf yaptığı “2023 Hedefleri” 2011 seçimleri için açıklanmıştı. Yıllık ihracatımız 2023 yılında 500 milyar dolara ulaÅŸacaktı. 
 
Halbuki virüs belası olamasaydı da bunun yarısına bile ulaÅŸamayacaktık.
 
Nereden biliyorum?
 
Ä°ktidarın kendisinin Temmuz 2019’da yasalaÅŸtırdığı 11. Kalkınma Planı’nda 2023 ihracat hedefinin 226.6 milyar dolar olacağı yazılı. (Paragraf, 162)
 
Evet yarısı bile deÄŸil. Virüs yüzünden bu bile gerçekleÅŸmeyecek.
 
Ama hâlâ 2023 Hedefleri diyoruz… Evet, siyasette böyle konuÅŸmalar yapılır. Fakat o hedeflere ulaÅŸmayı saÄŸlayacak araçların ve programın ortaya konulması da gerekir.
 
“2023 Hedefleri” 2011’de açıklandı ama araçları ve programları ihmal edildi. Bu eÄŸitimle, bu hukuk düzeniyle, bu rant faktörüyle “500 milyar dolar ihracat” yapılabilir miydi?
 
Kaynakların büyük ölçüde rant ekonomisine ve tüketime gittiÄŸini, yeni 11. Kalkınma Planı da yazıyor. (Paragraf: 130, 131)
 
Rahmi Koç’un “kaynaklar taÅŸa topraÄŸa gitti” dediÄŸi politikalar!
 
Üç seçim ve bir referandum kazandırdı ama ekonomiyi 2018’de krize soktu, virüse de zayıf zamanımızda yakalandık.
 
KeÅŸke rant ve tüketim eleÅŸtirileri zamanında dikkate alınsaymış, deÄŸil mi?
 
‘ORTA VADELÄ° PROGRAM’
 
Demokrasinin bir erdemi de iktidarlarca önemsenmeyen gerçeklerin ortaya çıkabileceÄŸi tek rejim olmasıdır.
 
Ama siyaset saygın iktisatçıları medyadan uzaklaÅŸtırıyor akademik kurumlara baskı yapıyor.
 
Halbuki çok karmaşık sorunları çözebilmek için farklı bakış açılarının ortaya çıkması ve ciddiye alınması ÅŸarttır. 
 
Dün T24’te ekonomist Murat Üçer’i izledim, Türkiye’nin birkaç ay daha kendi kaynaklarıyla idare edebileceÄŸini, sonrası için mutlaka dış kaynak temin etmek gerektiÄŸini söyledi. Virüs kriziyle büsbütün ağırlaÅŸan yeni ÅŸartlar karşısında, “orta vadeli programın revizyonu gerekirdi ama görmedik” diye konuÅŸtu. 
 
BahsettiÄŸi “orta vadeli Program” 2019-2021 yıllarını kapsar, Ekim 2018’de yayımlanmıştı.
 
Åžimdi revizyonu gerekmiyor mu? 
 
Güvenilir programlar ortaya koymadan dış kaynak nasıl saÄŸlanır?
 
DÖVÄ°Z VE FAÄ°Z
 
Türkiye iç kaynaklarını çok fazla sarf etmiÅŸ durumda. Ali Babacan’ın Ä°pek Özbey’e yaptığı açıklamaya bakın:
 
“Türkiye bu krize çok zayıflamış bir ekonomiyle girdi. Merkez Bankası’nın bir zamanlar 136 milyar Dolar olan rezervi brüt 90, net 30 milyarlara indi. Ä°çinde swap’lar ve hazinenin Merkez Bankası’nda tuttuÄŸu mevduatlar var. Onları da düÅŸtüÄŸünüzde rezerv ekside…”
 
Ä°ç kaynaklar böyle, dış kaynağı nasıl temin edeceÄŸiz?
 
Virüs sonrası dünya ekonomisinin canlanması için 2 Trilyon dolar basan FED’le “swap” anlaÅŸması yapılabilir, çok da iyi olur… Ama FED, merkez bankalarının bağımsızlığına bakıyor…
 
Aynı amaçla 1 trilyon dolar hazırlayan Ä°MF’den ucuz faizli kredi alınabilir ama Ankara IMF’nin ekonomik disiplinle ilgili ÅŸartlarını kabul etmiyor…
 
Kalıyor geriye, yüzde 7 gibi yüksek faizle dünya borsalarından kredi almak!
 
Ama Babacan, “Faiz ödemeleri bu yılın bütçesinde 129 milyar TL. Oysa sadece üç yıl önce, 2017’de 57 milyardı” diyor. 
 
Yatırım çekmek ve ucuz program kredileri almak yerine böyle piyasadan yüksek faizle borçlanırsak üç yıl sonra kaç yüz milyar dolara çıkar?!
 
Apaçık belli: particilik zamanı deÄŸil, aÅŸevlerini kapatma, ekmek dağıtımımı yasaklama zamanı hiç deÄŸil. Kol kola girme ve ortaya rasyonel ve güvenilir bir program koyma zamanı.
 
Bu ahlaki ve milli bir mesuliyettir, ağır bir mesuliyet. 
 
 
Karar

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.