Sosyal Medya

Rasim Özdenören: İnisiyatifini kaybeden hükmedilmeye açıktır

Bu müzakerede aklını kullanan, yani savaşın ve barışın nerede başlayacağını ve nerede bitirileceğini önceden kestirebilen taraf inisiyatif sahibi olur. Savaşın da, barışın da sınırı vardır...



Bir müzakere masasına taraflar bir ÅŸey kaybetme riskini üstlenerek oturur.
 
Sonunda belki masadan bir ÅŸey kazanarak kalkılacaktır, fakat onu kazanabilmek için kaybetme riskini masaya koymak gerekir.
 
Kaybedecek bir ÅŸeyi bulunmayan biriyle hangi düzlemde pazarlık yapmaya kalkışılabilir ki!
 
Kaybedecek bir ÅŸeyi bulunmayan birine karşı pazarlık yapma durumunda kalmış olan birinin müzakere masasında yalnızca yitireceÄŸi deÄŸerler var bulunur. Dolayısıyla, bir baldırı çıplakla pazarlık masasına oturan biri yalnızca kaybetmeyi göze alarak o masaya oturmalıdır.
Baldırı çıplak, müzakere masasına ne koyar? Ancak ya kölelik zincirini ya da canını... Oysa masaya servetini bırakan?..
 
Ancak burada biraz düÅŸünmemiz gerekiyor.
 
Müzakere masasına böylece iki deÄŸer bırakılmış olduÄŸunu farz ediyoruz. Bir taraf canını, karşı taraf servetini bırakıyor. Bunlardan acaba, son tahlilde, hangisi deÄŸerde ağır çeker?
 
BaÅŸka türlü sorarsak: insan servetini mi kaybetmek ister, canını mı?
 
Dolayısıyla hangi taraf kendi deÄŸerini daha canhıraÅŸ biçimde savunmaya kalkışır?
 
Ancak müzakere masasına konulan can, o canın sahibi için bir deÄŸer taşımıyorsa o zaman iÅŸler deÄŸiÅŸir. Bu cümlemizin ters yüz edilmiÅŸ biçimini ÅŸöyle vazedebiliriz: ölümü göze alan biri karşısında hangi servetin en ufak bir deÄŸeri var sayılabilir?
 
Demek ki, müzakere masasında her iki tarafın koyduÄŸu deÄŸerin pazarlığı söz konusu oluyor.
 
SavaÅŸ da, barış da bir bakıma söz konusu deÄŸerlerin tokuÅŸturulması anlamına gelmektedir.
 
Bu müzakerede aklını kullanan, yani savaşın ve barışın nerede baÅŸlayacağını ve nerede bitirileceÄŸini önceden kestirebilen taraf inisiyatif sahibi olur.
 
Savaşın da, barışın da sınırı vardır...
 
Bu sınırın nerede başlayacağını ve nerede bitirileceğini kestiremeyen taraf inisiyatifi yitirir.
 
Ä°nisiyatifi yitiren hükmedilmeye açık hale gelir.
 
Clausewitze’in sözünü hatırlayalım: savaÅŸ, diyordu, hasmı irademizi yerine getirmeye zorlayan bir ÅŸiddet hareketidir (SavaÅŸ Üzerine). Bu tanım, bizi, savaşın nerede bitirilebileceÄŸi hususunda bir kestirime de götürüyor: irademizi kabul ettirme sınırına vardığımızda savaÅŸ da bitirilmelidir, demeye geliyor bu cümle. Ancak gene de bir aldanmaya kurban gitmemeye dikkat edilmesi gerekiyor.
 
Son tahlilde, savaÅŸ, gene Clausewitze’in sözüyle, politikanın baÅŸka araçlarla devamı ise yenilen tarafın savaÅŸtan sonraki beklentilerini tahmin etmek de savaşın tanımında içkin olmalıdır.
 
Bu mülahazalar, dön dolaÅŸ müzakere masasına koyacağımız deÄŸerin mahiyetini iyi bilmeye zorluyor bizi. Aynı zamanda hasmın aynı masaya koyduÄŸu deÄŸerin mahiyetini isabetli biçimde kestirebilmeye de...
 
Savaşın da, barışın da sınırını isabetle belirleyen, alandan da masadan da kazançlı çıkmayı bekleyebilir. Masaya yatırılan riskin cesameti masayı terk ederken ortaya çıkar.
 
YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.