Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Yalakalık edebiyatımızın daniskası Behçet Kemal'in 'Atatürk Mevlidi'dir

Eski AK Parti Aydın İl Başkanı İsmail Hakkı Eser’in Tayyip Erdoğan hakkında “Bizim için ikinci bir peygamber gibidir” demesi ve daha sonra istifa etmek zorunda kalması, bana Cumhuriyet dönemi Türk Edebiyatı’nın bu şekilde aşırı övmelerle dolu diğer örneklerini, en başta da Behçet Kemal Çağlar’ın Atatürk için yazdığı “Yeni Mevlid”i hatırlattı. Şair, Süleyman Çelebi’nin meşhur Mevlid’ini, Atatürk’e uyarlamıştı.



Murat Bardakçı - Haber Türk
 
ESKİLER, şimdi “yalakalık” yahut “yağcılık” dediğimiz işe “tabasbus”, yalakalık
yapana da “tabasbuskâr” derlermiş.
 
Böyleleri için yine eskilerin kullandığı başka sözler de vardır ve bunların arasında en hoşuma gideni, “kâselîs” kelimesidir. “Kâselîs”, “çanak yalayıcı”
demektir.
 
“Son yalaka”nın kim olduğunu artık biliyorsunuz: AK Parti’nin Başbakan Tayyip Erdoğan hakkında “Bizim için ikinci bir peygamber gibidir” diyen eski Aydın İl Başkanı İsmail Hakkı Eser.... Eser, yayınlanan ses kaydı vasıtasıyla bu unvanı bihakkın elde etmiş oldu, üstelik unvan kazanmakla da kalmadı, ortalığı
birbirine kattı, Meclis’te AK Partili ve MHP’li milletvekilleri, Eser’in yalakalığı yüzünden tekme-tokat birbirlerine girdiler ve müseccel son kâselîsimiz partisinden istifa etmek zorunda kaldı.
 
RAHMET OKUTAN ŞİİRLER
İster “yalakalık” deyin, ister “ifratla tefrit arasındaki sayıklamalar” şeklinde niteleyin; bizde muhatabını övmeye heveslenince ipin ucunu kaçıranlar pek çoktur ve edebiyat tarihimiz bu gibi tabasbusların örnekleriyle doludur. Üstelik, içlerinde Atatürk’ün vefatından sonra kaleme alınan öyleleri vardır ki, eski AK Parti Aydın İl Başkanı İsmail Hakkı Eser’in sözlerine rahmet okuturlar.
 
SÜLEYMAN ÇELEBİ’NİN İLHAMI
Bu şekildeki eserlerin başında, Behçet Kemal Çağlar’ın Süleyman Çelebi’nin Mevlid’inin verdiği ilhamla yazdığı, daha doğrusu Mevlid’in sözlerini Atatürk’e
uyarlayarak kaleme aldığı yeni “Mevlid” gelir... Bu sayfada, Behçet Kemal
Çağlar’ın yeni Mevlid’inin bazı mısraları ile Süleyman Çelebi’nin o mısralara ilham veren asıl Mevlid’inin ilgili yerlerini, bu sayfada birarada yayınlıyorum.
İsmail Hakkı Eser, “yağcılık” konusunda bence Behçet Kemal Çağlar’ın eline su dökemezmiş...
 
Atatürk’e ‘Tanrı’ deyip ‘Türk Âmentüsü’ yazanlar da vardı
 
EDEBİYATIMIZDA, Behçet Kemal Çağlar’ın Atatürk için yazdığı Mevlid’in yanısıra aynı şekilde aşırı ifadelerle dolu olan çok daha başka eserler de vardır. Meselâ, 1894 ile 1957 seneleri arasında yaşamış olan Edip Ayel,
Atatürk’ün vefatından sonra kaleme aldığı bir şiirde onun aslında “Tanrı” olduğunu ve “Tanrı’nın ölmeyeceğini” söyler: “Ey dertli saray! Kâbe mi oldun bize artık? / Cennetse bu yurt, sen onu buldundu harabe / Bir gün olacaktır anıtın Türklüğe Kâbe / Zindan kesilen ruhlara bir nur gibi doldun / Türk ırkının en son ulu peygamberi oldun / Tutsak seni lâyık yüce Tanrı’yla müsavi /
Toprak olamaz kalp doğabilmişse semâvi / Ölmez bize cennetlerin ufkundan inen ses / İnsanlar ölür, Türklüğe Allah olan ölmez!” Bir hahamın oğlu olan,
1883 ile 1961 yılları arasında yaşayan Moiz Kohen, gençliğinde İttihad ve Terakki’yi destekleyip milliyetçilik ve Türkçülük konularında çok sayıda eser
verdi. Yazılarında “Tekinalp” adını kullanan Moiz Kohen, 1928’de “Türk’ün Yeni
Âmentü’sü” başlıklı bir metin yayınlamıştı. Tekinalp, “Yeni Âmentü”de “Türkiye için âhıret günü yoktur” diyor, “İyilik ve fenalık insanlardan gelir” diye yazıyordu.
“Kahramanlığın örneği olan ve vatanın istiklâlini yoktan vâreden Mustafa Kemal’e, onun cengâver ordusuna, yüce kanunlarına, mücâhid analarına ve Türkiye için âhıret günü olmadığına iman ederim. İyilikle fenalığın insanlardan
geldiğine, büyük milletimin medenî cihanda en büyük mevkiyi kazanacağına, hamâset destanlarıyla tarihi dolduran kudretli Türk Ordusu’nun birliğine ve ‘Gazi’nin Allah’ın en sevgili kulu olduğuna kalbimin bütün hulûsuyla şehâdet eylerim.”
 
Ol Zübeyde, Mustafa’nın annesi Ol sedeften doğdu ol dür dânesi
 
BEHÇET Kemal Çağlar, 1908 ile 1969 yılları arasında yaşadı. Asıl mesleği maden mühendisliği idi ama şair olarak, özellikle de Atatürk hakkında yazdığı şiirlerle tanındı.
 
Onuncu Yıl Marşı’nın sözlerini Faruk Nafiz Çamlıbel ile beraber yazan Behçet Kemal Çağlar, bazı aşk şiirleri de kaleme aldı. Bestesi Münir Nureddin Selçuk’a ait olan meşhur “Kalamış” şarkısının sözleri de Behçet Kemal Çağlar’a aitti.
 
Aşağıda, Behçet Kemal’in yeni Mevlid’inin bazı bölümlerini yayınlıyorum. Soldaki sütunda Süleyman Çelebi’ye ait olan asıl Mevlid’in beyitleri, o
beyitlerin hemen karşısında da Behçet Kemal Çağlar’ın Süleyman Çelebi’nin
verdiği ilhamla yazdıkları yeralıyor.
 
İşin tuhaf tarafı, Behçet Kemal’in İsmet Paşa’yı da unutmamış olması ve bu yeni Mevlid’inde Atatürk’ün doğum tarihini “1880” olarak yazması.
 
İşte Atatürk için yazılan Ezan ve Mevlit
 
Atatürk ekber!
 
Atatürk ekber!
 
Ancak O var Atatürk!
 
Evliya odur,
 
peygamber odur,
 
sanatkâr Atatürk.
 
Talihe hâkim,
 
zekâya önder,
 
doğma serdar Atatürk.
 
Bunları geçti insan büyüğü:
 
Kendi kadar Atatürk!
 
Atatürk ekber!
 
Atatürk ekber.
 
Bizde O var. Atatürk!
 
Ne evliya, ne de peygamber..
 
Halkına yar Atatürk!”
 
 Süleyman Çelebi'nin Hazreti Muhammed için yazdığı mevliti Atatürk'e uyarlamaktan çekinmeyen Çağlar bunu pek çok yerde okuttu da: 
 
“Hak Teala çün yarattı Türk’ü ilk
 
Dedi, ‘Üç kıta da olsun ona mülk.’
 
Mustafa nurunu alnına koydu,
 
‘Bil! Kemal’in nurudur, ol nur!’ dedi.”
 
Geçti böyle nice ay, nice sene,
 
Vakt erişti bin sekiz yüz seksene
 
Ger dilesiz, bulasız oddan necat,
 
Mustafa-yı ba-Kemal’e essalat!”
 
Ol Zübeyde, Mustafâ’nın ânesi
 
Ol sedeften doğdu ol dürdânesi!
 
Gün gelip oldu Rızâ’dan hâmile
 
Vakt erişti hafta ve eyyâm ile.
 
Geçti böyle, nice ay nice sene
 
Vakt erişti bin sekiz yüz seksene.
 
Merhaba ey baş halâskâr merhaba
 
Merhaba ey ulu serdâr merhaba!
 
Atatürk'e tapınmaya kadar varan bu hayranlık sadece Behçet Çağlar ile de sınırlı kalmadı. Ünlü şairlerden Faruk Nafiz Çamlıbel Atatürk'ün ölümünden sonra onu kalbine bir put gibi yerleştirdiğini bakın nasıl anlatmış:
 
Yürüyor, kalbimizin durduğu bir yolda değil
 
Kanlı bir göz yaşı nehrinde muazzam tabutun
 
Ey ilâhın yüce dâvetlisi, göklerden eğil
 
Göreceksin duruyor kalbimizin üstünde putun!
 
Diğer bir şair Halil Bedii Yönetken ise Atatürk'e olan bakış açısını böyle aktarmış:
 
Tanrı gibi görünüyor her yerde
 
Topraklarda, denizlerde, göklerde
 
Gönül tapar, kendisinden geçer de
 
Hangi yana göz bakarsa: Atatürk
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.