Sosyal Medya

Anayasa Mahkemesi başkanlık kararnamelerini nasıl denetleyecek?

Anayasa Mahkemesi başkanlık kararnamelerini nasıl denetleyecek?



SEDAT ERGÄ°N / HÜRRÄ°YET
 
BaÅŸkan, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın önünde yaptığı konuÅŸmada bu yeni iÅŸlevi mahkemenin görev alanının evrimi içinde deÄŸerlendirdi. AYM, kurulduÄŸu 1962 yılından 2012’ye kadar olan birinci evrede yalnızca yasaların anayasaya uygunluÄŸunu denetleyen bir yüksek yargı organı olarak faaliyet göstermiÅŸti.
 
AYM, 2012 yılında baÅŸlayan ikinci evrede 2010 referandumuyla getirilen reform çerçevesinde vatandaÅŸların bireysel baÅŸvurularını da incelemeye baÅŸlamıştı.
 
*
 
Ve 2017 yılındaki referandumla birlikte mahkemenin görev alanındaki üçüncü evreye girildi. AYM, bu kez CumhurbaÅŸkanlığı kararnameleri üzerinde anayasal denetim yetkisi kullanacak. Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸinde CumhurbaÅŸkanlığı kararnamelerinin yargısal denetimi AYM’ye verilmiÅŸ bulunuyor.
 
Arslan, konuÅŸmasında “Yeni sistemin en önemli kurumu, tabir yerindeyse alamet-i farikası CumhurbaÅŸkanlığı kararnameleridir. Bu nedenle CumhurbaÅŸkanlığı kararnamelerinin anayasallık denetimi yeni sistemin üzerine dayanması gereken denetleme ve dengeleme mekanizması bakımından hayati derecede önemlidir” diye konuÅŸtu.
 
 
CumhurbaÅŸkanlığı kararnameleri sistemde yeni bir kurum. Anayasa’nın deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ 104’üncü maddesinde “CumhurbaÅŸkanı yürütme yetkisine iliÅŸkin konularda CumhurbaÅŸkanlığı kararnamesi çıkarabilir” deniliyor. Ancak hemen ardından bu yetkinin sınırları çiziliyor. ÖrneÄŸin, temel haklar, kiÅŸi hakları, siyasi haklar ve ödevler CumhurbaÅŸkanlığı kararnamesiyle düzenlenemiyor. Keza “Anayasa’da münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konular” ile “kanunda açıkça düzenlenen konularda” yine CumhurbaÅŸkanlığı kararnamesi çıkarılamıyor.
 
*
 
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, 24 Haziran 2018 seçimlerinin ardından yeni yetkileriyle göreve baÅŸladıktan sonra bugüne dek 33 CumhurbaÅŸkanlığı kararnamesi çıkardı. Zühtü Arslan’ın verdiÄŸi bilgiye göre ÅŸu anda mahkemenin önünde anayasallık denetimi yapılacak olan 21 CumhurbaÅŸkanlığı kararnamesi bulunuyor.
 
AYM, yeni dönemde alacağı kararlarla bir yandan CumhurbaÅŸkanlığı kararnamelerinin hukuki rejimini açıklığa kavuÅŸturacak, diÄŸer yandan yeni hükümet sisteminde yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki iliÅŸkilerin niteliÄŸine de ışık tutacak.
 
*
 
 
AYM, muhalefetin yaptığı bu baÅŸvurulardan herhangi birini sonuçlandırmış deÄŸil henüz. Arslan, söz konusu kararnameler çok sayıda kural içerdiÄŸinden hazırlık ve dava sürecinin de uzun olduÄŸunu anlattı.
 
Arslan’ın konuÅŸması, mahkeme baÅŸkanı olarak bu kararnamelerin nasıl bir bakışla ele alınması gerektiÄŸi hususundaki görüÅŸlerini kamuoyuyla paylaÅŸması açısından önemliydi. BaÅŸkan, bu baÄŸlamda öncelikle anayasal yargının “Bireyin temel hak ve hürriyetlerini teminat altına almak için devletin hukuka tabi olmasını saÄŸlamak” ÅŸeklindeki hedefini kuvvetle vurguladı.
 
KonuÅŸması baÅŸtan aÅŸağı ‘kuvvetler ayrılığı’ ilkesine yapılan vurgularla örülüydü. Arslan, “Kuvvetler ayrılığı, gücün temerküzünü engelleyerek, denge ve denetleme sistemiyle temel hak ve özgürlüklerin korunmasına katkı yapan en önemli ilkelerden biridir” diye konuÅŸtu.
 
DeÄŸerlendirmelerinin dikkat çeken bir yönü, yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı gibi ilkelerin bireylerin hak ve özgürlükleri bakımından “Gerekli ancak yeterli olmadığını” da belirtmesiydi. Arslan, bu noktada Türkiye’de anayasa yargısının öncülerinden Prof. Ali Fuad BaÅŸgil’in “Temel hak ve hürriyetlerin korunmasına yönelik asıl teminatın eÄŸitimle kazanılabilecek olan hürriyet ve demokrasi terbiyesinden geçtiÄŸi” ÅŸeklindeki sözlerini de hatırlattı.
 
*
 
Sonuçta Arslan, önceki gün CumhurbaÅŸkanlığı kararnamelerinin bireylerin hak ve özgürlüklerini ön planda tutan bir bakış açısıyla deÄŸerlendirileceÄŸi taahhüdünü üstlendi.
 
KonuÅŸmasının Zühtü Arslan’ın bir hukukçu olarak özgürlükçü, liberal dünya görüÅŸünü yansıttığına bir kuÅŸku yok. Ancak son tahlilde AYM’nin bu sınavdan nasıl çıkacağı hakkında bir kanaat belirtmek için uygulamayı beklemek ve yapılan taahhütlerin ne ölçüde hayata geçirileceÄŸini görmek gerekiyor.
 
Bu arada, AYM’nin temel hak ve özgürlüklerle ilgili bazı kritik bireysel baÅŸvurular karşısında yavaÅŸ bir ÅŸekilde hareket ettiÄŸi yolundaki eleÅŸtiriler de son bir nokta olarak kayda geçirilebilir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.