Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Mesut Şimşek'in kaleminden: Kriz Kervanı

Komplo filmini izleyenleriniz vardır. Gerçek bir yaşam öyküsünü beyaz perdeye yansıtan film, 1. Körfez savaşından sonra Irak’a uygulanan yaptırımlardan dolayı ağır ekonomik kriz yaşayan Irak halkı için BM yardımını öngören ‘’Gıda Karşılığı Petrol’’ programının usulsüzlük ve yolsuzluklarını inceliyor. Gıda karşılığı petrol programı, 1996-2003 yılları arasında Irak’a insani yardımın sağlanmasını öngören BM’nin en büyük insani yardım programı olarak biliniyor. Irak petrolünün satılarak, halka (özellikle gıda ve ilaç) insani yardım sağlanmasını öngören program genç bir diplomatın yaşanan yolsuzlukları ortaya çıkarmasıylaBM’nin yürüttüğü soruşturmalar neticesinde sona eriyor.



Bu soruÅŸturmaların sonucunda dönemin  Amerikan Temsilciler Meclisi'nin bir alt komisyonunda konuÅŸan uzman Robert Ebel, ''Gıda karşılığı petrol programı çerçevesinde Irak'ın elde ettiÄŸi gelirlerin ancak dörtte biri, Irak halkının gereksinimlerine ayrıldı. Paranın büyük bölümü, 13 bakanlığın katıldığı deÄŸiÅŸik faaliyetler için harcandı'' dedi. Saddam Hüseyin rejiminin, Suriye'ye petrol boru hattından günde 200 bin varil kadar petrolü de gizlice sevk ederek BM yaptırımlarını delmeyi baÅŸardığını da söyleyen uzman, ''Piyasalar bunu biliyordu, ama kaçakçılık devam etti ve paranın büyük bölümü, Saddam'ın cebini doldurdu’’dedi.

Gıda karşılığı petrol programı dahil iç savaÅŸ yaÅŸayan, doÄŸal afetlere maruz kalan birçok bölgeye yapılan Ä°nsani yardımlar, özellikle soÄŸuk savaÅŸ sonrası dönemde hızla artarak dev bir bütçe meydana getirmiÅŸtir. Dünya genelinde yapılan insani yardımlar 1992’de yaklaşık 2 milyar dolar iken bu rakam 2016’ya gelindiÄŸinde 27,5 milyar dolar civarındadır. Bu artışa, süper güçlerin yaptığı askeri müdahaleler, iç savaÅŸ vedoÄŸal afetlerin sebebiyet verdiÄŸi apaçık bir gerçektir.Günümüzde süregiden (iç) savaÅŸlardan dolayı da insani yardımlara belki de daha büyük oranda ihtiyaç duyulacaktır. Durum böyle iken yapılan insani yardımlar medyaya yansıdığı gibi gerçek sahiplerine ulaşıyor mu?UlaÅŸmıyorsa insani yardımların sahne arkasında neler yaÅŸanıyor?

Dünyanın ilk uluslararası yardım çalışanlarıve ayrıca Kızılhaç TeÅŸkilatınında kurucuları olan HenriDunant ve FloranceNightingale’ın insanı yardımlar konusunda yaÅŸadıkları tartışma insani yardımlarınsahne arkasının varlığına iÅŸaret etmektedir. Bu tartışma aynı zamanda insani yardımların hikayesinde ki tarihsel bir ikilemi ifade etmektedir.Nightingale, savaÅŸ maÄŸdurlarına gönderilen yardımların savaÅŸan taraflara fayda saÄŸlaması halinde yardımların durdurulmasını düÅŸünürken,Dunant her ne olursa olsun yardımların yapılması gerektiÄŸini düÅŸünmektedir. Hollandalı bir gazeteci olan LindaPolmanise  Kongo, Sierra Leone, Afganistan ve Sudan'da uluslararası insani yardım endüstrisinde sahne arkasından yaptığı araÅŸtırmacı gazetecilik görevi hakkında yazdığı SavaÅŸ Oyunları olarak bilinen Kriz Kervanı kitabında bu tartışmayı yüksek sesle ifade ederek ÅŸöyle demiÅŸtir.

‘’ Kendinizi bir savaÅŸ bölgesinde, bütün iyi hayırseverler gibi Kızılhaç ilkelerine sadık bir uluslararası insani yardım çalışanı olarak hayal edin. DiÄŸer bir deyiÅŸle tarafsız, objektif ve bağımsızsınız. Ä°nsanların acısını dindirmek, olaylarla iliÅŸkisi olan insanlara oradaki koÅŸullara bakmaksızın, sizin sorumluluÄŸunuzdadır. Bu sefer görev sizi Darfur’daki bir mülteci kampına getirdi. Kurbanlar için elinizden geleni yapıyorsunuz ama askerler çabalarınızı suistimal ediyor. Kazdığınız her kuyu için sizden para istiyor ve ülkeye akışını saÄŸladığınız pirinç çuvalları, çadırlar ve ilaçlar için hemen uyguladıkları çok yüksek vergiler talep ediyorlar. GetirdiÄŸiniz yardımların bir dilimini kendileri tüketiyor, diÄŸer dilimini satıyorlar. Elde ettikleri gelirle de daha fazla insanı mülteci kamplarına ve hatta ölüme göndermekte kullandıkları yeni silahlar satın alıyorlar.

Ne yaparsınız? Artık Kızılhaç ilkelerine baÄŸlı kalmanın olanağı kalmadığı sonucuna varır, çantanızı toplar ve baÅŸka yerlerdeki savaÅŸ kurbanlarına yardım etmek üzere orayı terk mi edersiniz? Yoksa bir tek canı bile kurtarmanın hiç olmamasından daha iyi olduÄŸuna inanmış biri olarak, inançlarınıza sadık mı kalırsınız? ‘’

Gitmek mi? Kalmak mı?

Åžüphesiz bu soruya muhatap olmamızın temelinde güvenlik problemi yatmaktadır. Ä°nsani yardımlara ayrılan bütçenin artmasıyla bu alandaki personel ve gönüllü çalışanların sayısında da bir artış söz konusu olmuÅŸtur. Fakat bu geliÅŸmeyle birlikte insani yardımın yapıldığı ülkenin baÅŸarısız devlet olmasından dolayı otoritenin saÄŸlanamaması,yardım ekiplerine yardım bölgesinde yapılan psikolojik ve fiziki baskıların, tacizlerin yaÅŸanmasınasebep olmaktadır. DiÄŸer yandan sıcak çatışma ve tuzakların yoÄŸun olduÄŸu bölgeye yapılan insani yardımlar, rüÅŸvet, fidye ve takas olarak alınmak istenmesi nedeniyle ekonomik hedef haline gelmektedir. Ayrıca yapılan yardımların politik veya dini ajandayı da içinde gizlemesi yapılan yardımların politik hedef haline de gelmesine sebebiyet vermektedir.

Ä°nsani yardım örgütleri yapıları gereÄŸi silahsız ve kendini muhafaza etme gücünden yoksundur. Bu hal itibariyle yardımların dağıtımı sırasında özellikle de sıcak çatışmaların meydana geldiÄŸi bölgelerde kontrolü elde tutamamalarına ve dahasında Ä°nsani yardımın yapıldığı bölgede ki hakim güce haraç verme gibi durumlarla karşılaÅŸmaktadırlar.ÖrneÄŸin Kriz Kervanı kitabından bir örnek vermek gerekirse savaşın harap ettiÄŸi Sri Lanka’da tsunami sonrasında baÅŸlayan inÅŸa faaliyetlerine Sri Lanka’nın asi grubu olan Tamil Kaplanlarının izni olmadan baÅŸlamak mümkün deÄŸildir.Uluslararası sivil toplum kuruluÅŸu olan Caritas’ın Hollanda kanadı, Sri Lanka da inÅŸa faaliyetlerine baÅŸlamış ve Hollandalı ustabaşı ‘’ %25 ekstra para ödedik. Paranın tamamı Kaplanlara gitti’’ demiÅŸtir.

Bu gibi nedenlerle, insani yardımın, çatışma alanlarını ve insani kriz durumlarını azaltmaktan ziyade amacından sapıp savaÅŸların uzamasına, maÄŸduriyetin artmasına neden olabilmektedir. Savaşın uzamasını sadece insani yardımlara baÄŸlamak ise büyük bir yanılgıdır. Nitekim Polman, bu tezidelillendirecek birçok örnek sunmaktadır. DiÄŸer yandan insani yardımların sadece savaÅŸ lordlarını beslediÄŸi anlayışı da büyük bir hata olacaktır. BaÅŸka bir deyiÅŸle insani yardımların mutlak anlamda amacına ulaÅŸtığı anlayışı yanlış olduÄŸu kadar mutlak anlamda ulaÅŸmadığı da yanlıştır. Fakat elimizde insani yardımların ne kadarının gerçek sahiplerine ulaÅŸtığına dair herhangi bir veri bulunmamaktadır. Zira uluslararası yardım kuruluÅŸları veyahükümet destekli yardım kuruluÅŸları olan GONGO’larbu bilgiyi gizlemektedirler.

***

Dunant ve Nightingale arasında geçen tartışma sonuca kavuÅŸamamış ve güncelliÄŸini korumuÅŸtur. Bu tartışma konusu ekseriyetle duygular haricinde tartışılamadığı için arızi bir durum teÅŸkil etmektedir. Tartışma ekseriyetle ‘’ Ah tamam o zaman hiçbir ÅŸey yapmayalım öyle mi?’’ noktasında kilitlenmektedir. EÄŸer hiçbir ÅŸey yapmamak daha iyi bir sonuç verecekse bu durumda elimizde bir seçenek olarak kalmalı fakat tarihsel süreç içerisinde ‘’hiçbir ÅŸey yapmama’’ seçeneÄŸi insanların maÄŸduriyetlerinin önüne geçememiÅŸtir. Kimimiz bu tartışmada Dunant’ın tarafında olurken kimimizde Nightingale tarafında olacağız.

LindaPolman iseinsani yardım yapmadan önce yardımı yapacağınız örgüte bir takım sorular sormayı önermektedir. Bu öneriler(1)yardım yapacağınız kurumun bağımsız olup olmadıklarını sorun çünkü yardım çalışanları çok ender olarak bağımsızdır.(2) Bir ÅŸey yapmanın her zaman hiç bir ÅŸey yapmamaktan daha iyi olup olmadığını sorma cesareti gösterin. Hayır demek elbette bir seçenektir. (3)ÇoÄŸu bağışçı hükümet ve özel bağışçılar, gazete baÅŸlıklarına göre para verir, insanların ihtiyaçlarının boyutuna ya da aciliyetinegöre deÄŸil. EÄŸer yardım kuruluÅŸlarının bir yere gitmelerine biz karar veriyorsak, onlardan orada neyi ve nasıl elde etmeyi düÅŸündüklerini sorun.

LindaPolman’ın önerileri gerçekleÅŸtirildiÄŸi takdirde deÄŸiÅŸen bir ÅŸey olmayacaktır. Nitekim yardım yapılan bölgenin güvenliÄŸi saÄŸlanmış bir bölgede olduÄŸundan savaÅŸ bölgelerine gidildiÄŸinde yardıma muhtaç insanların çembere alındığı bir bölgede bölgeye hakim kiÅŸiler, insani yardım filosuna müdahalede bulunacaktır.

 Sonuç olarak yaptığımız insani yardımlar ya bir çocuÄŸa sıkılan mermi olacak ya da aç bir çocuÄŸu hayatta tutan bir lokma. Bu karar insani yardım yapanların, bağışçıların vicdanlarındaki ikilemde kimin galip geleceÄŸine göre ÅŸekillenecektir.

 

Kitap Adı: Kriz Kervanı

Yazar: LindaPolman

Çevirmen: Füsun Özlen

Yayınevi: Paloma Yayınevi

İlk Baskı Yılı: 2014

1 Yorum

  1. Ömer Faruk KOÇYİĞİT

    Mart 01, 2019 Cuma 13:10

    Tebrikler güzel bir değerlendirme olmuş

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.