Sosyal Medya

Kürsü

Murat Bardakçı: Yeni bir Cemiloğlu olayı yaşıyor gibiyiz

Murat Bardakçı- Habertürk



Soğuk Savaşın şiddetli şekilde hüküm sürdüğü 1970’li senelerde bir Mustafa Cemiloğlu hadisesi vardı…
 
Kırm Türkleri’nin liderlerinden olan Cemiloğlu, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Stalin tarafından memleketlerinden sürülüp Özbekistan’a gönderilen Kırım Tatarları’nın anavatanlarına dönebilmeleri için 1966’da mücadeleye başlamış, bu yüzden defalarca tutuklanmış, uzun senelerini Sovyet zindanlarında ve çalışma kamplarında ağır şartlar altında geçirmişti.
 
Yaşı müsait olanlar hatırlayacaklardır: Cemiloğlu’nun zindanda başlattığı açlık grevinin neticesinde can verdiği yolunda 1976’da gelen bir haber Türkiye’de muhazakâr çevreyi galeyana getirmiş, Cemiloğlu hakkında yazılar yazılmış, bildiriler yayınlanmış, şiirler kaleme alınmış, Sovyetler’i lânetleyen gösteriler yapılmış ve nihayet gıyabında cenaze namazları bile kılınmıştı.
 
Derken, haberin yanlış olduğu ortaya çıktı! Cemiloğlu gerçi açlık grevi yapmış ve 303 gün devam eden bu eylemi ile insan hakları alanındaki açlık grevi rekorunu kırmıştı ama Sovyetler zaten iyi olmayan sicillerinin daha da bozulmasının önüne geçebilmek maksadıyla millî lideri zorla beslemiş ve hayatını zindanda noktalanasına izin vermemişlerdi.
 
Mustafa Cemiloğlu’nun mücadelesi ileriki senelerde Amerikan ve Sovyet liderlerinin görüşmelerinde de konu edildi. Amerikan Başkanı Ronald Reagan 1986’da Reykjavik’te Sovyet lider Mihail Gorbaçov ile buluştuğunda Cemiloğlu’nun yanısıra iki Sovyet muhalifin daha, Andrey Saharov ve Pyotr Grigorenko’nun da serbest bırakılmalarını talep etti ve her üç muhalif kısa bir müddet sonra serbest kaldılar.
 
Hürriyetine kavuşan Cemiloğlu anavatanı olan Kırım’a gitti, ardından da senelerdir sürgünde yaşayan onbinlerce Kırımlı memleketlerine döndüler. Mustafa Cemiloğlu yeni kurulan Kırım Tatar Millî Meclisi’nin başına geçti ve sonra Ukrayna Parlamentosu’na girdi; defalarca Türkiye’ye geldi, Abdullah Gül’den “Cumhuriyet Nişanı” da, hattâ bizim “Tarihin Arka Odası”na da katıldı…
 
Cemiloğlu, Rusya’nın Kırım’ın işgalinin ardından mücadelesine aynı şevkle devam ediyor…
 
HAYATTA OLSUN DA YALANLANSIN!
 
Kırım Tatarları’nın bu önemli isminden bahsetmemin sebebi, Uygurlu halk şairi ve müzisyen Abdurehim Heyit’in âkıbeti hakkında son günlerde yaşanan bilinmezlik…
 
Çinliler, Uygur Müziği’nin en önemli isimlerinden ve bizim “bağlama”nın o taraflardaki benzeri “dutar”ın üstâdı olan Abdurehim Heyit’i rejime muhalefet emekle suçlayarak tutuklamışlardı ve Heyit bir müddetten buyana hapiste, bir iddiaya göre de toplama kampında idi…
 
Dışişleri Bakanlığımız geçen gün Abdurehim Heyit’in toplama kampındaki ağır şartlara dayanamayarak vefat ettiğini duyurdu, Çin makamlarının Uygur Türkleri’nin temel haklarına saygı göstermesini ve toplama kamplarının da kapatılmasını istedi. Açıklamanın ardından bazı siyesetçilerimiz de başsağlığı mesajları yayınladılar.

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.