Sosyal Medya

Güncel

Taha Kılınç: Abbâsîlere kadar Kudüs ismini kullanan olmamış

Yeni Şafak yazarı Taha Kılınç, Prof. Dr. Abdulfettah Uveysî ile Kudüs üzerine yaptığı sohbeti köşesine taşıdı.



Taha Kılınç, Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı’nın kurucularında Prof. Dr. Abdulfettah Uveysî ile Kudüs üzerine yapılan sohbetin detaylarını okuyucusu ile paylaÅŸtır. Kılınç, Uveysi ve ekibinin Kudüs'e dair deÄŸerli çalışmlar yaptığnı ve bunların takip edilmesini önerirken Uveysi ile CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın henüz görüşmemiÅŸ olmasını bir kayıp olarak deÄŸerlendiriyor.

Yazının Tamamı

Åžehre Kudüs adını veren Abbâsî halifelerinden Me’mûn’dur. Daha önce hiçbir kaynakta bu isme rastlamak mümkün deÄŸildir. Müslümanlar, fetihten sonra Ä°lya demiÅŸler; Mescid-i Aksâ da ‘Ä°lya Mescidi’ olarak geçmiÅŸ, ama Abbâsîlere kadar Kudüs ismini kullanan olmamış. Åžehrin Ä°slâm kültüründeki esas ismi Beytülmakdis’dir. Hz. Peygamber’in birçok hadisinde bu ÅŸekilde yer almıştır. Abbâsîler, tamamen ideolojik gayelerle ve Müslümanların zihinlerini yeniden ÅŸekillendirmek için, ÅŸehrin ismini deÄŸiÅŸtirmiÅŸlerdir.”

 
Prof. Dr. Abdulfettah Uveysî [El Awaisi] ile Kudüs üzerine sohbetimiz, onun “zihinsel iÅŸgal”i tanımlamak için verdiÄŸi bu örnekle baÅŸladı. Uveysî, akademik çalışmalarında ve kitaplarında “Kudüs” ismini kullanmaktan kasten kaçınıyor. Kendisinin kullandığı ve tavsiye ettiÄŸi kavram “Beytülmakdis.” Belki birçoÄŸumuza küçük bir ayrıntı gibi gelebilir bu hassasiyet. Ama Uveysî, Kudüs’le ilgili “doÄŸru bakış” iddiamızın, ÅŸehrin isminden baÅŸlaması gerektiÄŸini düşünüyor.
 
1992’nin ortasında Ä°srail tarafından sınır dışı edilene kadar çalışmalarını Filistin merkezli olarak sürdüren Uveysî, akademik faaliyetlerine daha sonra Londra’da devam etmiÅŸ. Yemen, Suriye, BirleÅŸik Arap Emirlikleri ve Malezya’daki üniversitelerde dersler veren Uveysî’nin Ä°ngilizce ve Arapça yayımladığı çok sayıda eserden bazıları Fransızca, Malayca ve Türkçeye de çevrilmiÅŸ. “Beytülmakdis Bereket Daireleri Teorisi” ve “Rasulullah’ın Beytülmakdis Fethine Dair Stratejik Planı” bilhassa günümüz Türkiye’sinde Kudüs’le ilgili çalışma yapan herkesin okuması gereken iki temel kaynak.
 
Yaklaşık altı yıl önce Türkiye’ye yerleÅŸen Prof. Dr. Abdulfettah Uveysî, “deÄŸiÅŸimi ve özgürlüğü yöneten bilgidir” düşüncesiyle, 2015’te Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı’nı kurdu. Vakıf, uzun yıllardır farklı ülkelerde devam ettirilen akademik çalışmaların bereketli bir semeresi olarak deÄŸerlendirilebilir. KurulduÄŸunda “Türkiye’de Beytülmakdis merkezli akademik çalışmalar yapan ilk vakıf” olan kurumun Türkiye’deki üniversitelerde yaygınlaÅŸtırılması, Prof. Dr. Uveysî’nin en büyük dileÄŸi.
 
Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı’nın Ä°stanbul Åžirinevler’deki merkezinde sohbet ettiÄŸim Prof. Dr. Uveysî, “Filistin meselesinin, ilmî temellerini saÄŸlamlaÅŸtırmaya çalışıyoruz. Bilgi olmadan adım atmamız mümkün deÄŸil” derken, ben de kendi adıma “bilgi” noktasında ne kadar geri kaldığımızı sorguluyordum. Onca iddiaya ve kabarık lafa raÄŸmen, Mescid-i Aksâ’nın fiziksel sınırlarını bile ancak son yıllarda öğrenmemiz, kat etmemiz gereken çok uzun mesafeler olduÄŸunu gösteriyor mesela.
 
Sohbet sırasında Uveysî Hoca’ya, “CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Kudüs konusunda çok hassas. Çalışmalarınızdan haberdar mı? Kendisiyle görüşebildiniz mi hiç?” diye sordum. Ä°tiraf edeyim, otomatik olarak “Görüştük” cevabını beklediÄŸim bir soruydu bu. Ancak Uveysî, ÅŸimdiye kadar görüşemediklerini, kendisinden randevu taleplerine de -henüz- dönüş olmadığını ifade etti. Altı yıldır Türkiye’de akademik çalışmalarını sürdüren böylesine donanımlı bir ismin, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’la çoktan görüşmüş ve çalışmalarını kendisine takdim etmiÅŸ olması gerekirdi. Çünkü Uveysî ve ekibinin yaptığı çalışmaların kıymetini, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın da takdir edeceÄŸinde ve akademik camianın kendisinden daha fazla istifade etmesinin yollarını açacağında şüphe yok. Umarım, bu eksiklik hızlıca giderilir.
 
***
 
Milletimiz Kudüs konusunda en üst düzeyde duyarlı. Düzenlenen etkinliklere, toplantılara, mitinglere vs. katılım hep çok yüksek. Mescid-i Aksâ’da herhangi bir gerilim olduÄŸunda, bunu Türkiye’nin her ÅŸehrinde anında hissetmeniz mümkün. Dualarda Kudüs’e her zaman yer var, gözyaÅŸları Kudüs için akmaya hep hazır.
 
Ancak tüm bu duyarlılığa rağmen, Kudüs ve Filistin meselesinde bir dağınıklık ve kafa karışıklığı da göze çarpmıyor değil. Duygular ortalıkta somut olarak varlığını hissettirirken, tüm bu samimiyetin etkili bir şekilde sonuca doğru kanalize edilememesi problemini yaşıyoruz. Çabalıyoruz, koşturuyoruz, yoruluyoruz, ama ortaya derli-toplu bir netice çıkmıyor. Bunun da temel nedeni: Bilgi eksikliğimiz.
 
Bir konuda doÄŸru ve etkili tepki verebilmek için, onu bütün yönleriyle kavramak ve derinlemesine tanımak gerekiyor. Sadece duyguyla hareket edenlerin veya savunduÄŸu meseleyi yüzeysel ÅŸekilde bilenlerin, sahada herhangi bir tesir meydana getirmesi de mümkün görünmüyor maalesef. Slogan ve hamaset, mesele Kudüs ve Filistin olunca, tümüyle geçersiz akçeye dönüşüyor. Sıklıkla atıf yaptığımız ve eksikliÄŸini hissettiÄŸimiz “kültürel iktidar” kavramına “akademik iktidar”, “zihinsel iktidar”, “kavramsal iktidar” gibi baÅŸlıkları da ekleyerek, silkinip kendimize gelmemiz en doÄŸrusu.
 
***
 
Ä°ÅŸte Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı, bu bilgi eksikliÄŸinin giderilmesi için, Kudüs ve Filistin’le ilgili her türlü elzem veriyi ve bilgiyi, yüksek bir akademik seviye eÅŸliÄŸinde, ayağımıza getiriyor. Benzer kurumların çoÄŸaltılması, bilginin üretimi ve yaygınlaÅŸtırılması noktasında daha hassas olunması, hepimizin görevi. Sadece Kudüs’le ilgili de deÄŸil üstelik, Ä°slâm coÄŸrafyasının her bir köşesiyle ilgili emsal çalışmaların yapılması gerekiyor. Ki, samimiyetlerimizin altı somut bilgilerle dolsun, duygularımız zemine daha saÄŸlam bassın.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.