Sosyal Medya

Güncel

Bu yazı 'oyunu şöyle kullan' yazısı değildir-Ardan ZENTÜRK

Bu coğrafyanın halkı, “bilge” kimlik taşır. Dinler, göz ucuyla izler, sohbetleri, siyasetin nereye çeksen oraya uzar “geyikleriyle” salçalandırır ama iş karara gelince “kriterleri” vardır. O “kriterler” sağlamdır. Yaşadığı toprakların kadim tarihiyle, bugünün sorunlarının ve yarına dönük beklentilerin harmanlandığı kimlik taşır. Sen buradan ne dersen de, o, sandığa doğru ilerlerken zaten çoktan kararını vermiştir, oyunu atarken genelde sandık kuruluna“memleket için hayırlı olsun” demesi, o bir oyun çok önemli olduğuna dair inancından kaynaklanır. Millet sandığı sever.Fikri ne olursa olsun, her seçimde bir bayram yerine gider gibi sandık başına gitmesi, tüm demokrasilerde en yüksek katılım oranını sergilemesi bundandır.



Gazeteci/TV yorumcusu/köşe yazarının düştüğü tuzak büyük: Söylediklerinin milletin siyasi kararında “belirleyici” rolü olduÄŸunu düşünüyorlar, yanlış!..
 
Millet, siyaset zemininde yalnız siyasetçinin söylediğine, söylediğini ifade edişindeki samimiyetine, lafı söyleyenin yaptıklarıyla, yapamadıklarına bakar o kadar...
 
Bu coÄŸrafyanın halkı, “bilge” kimlik taşır.
 
Dinler, göz ucuyla izler, sohbetleri, siyasetin nereye çeksen oraya uzar “geyikleriyle” salçalandırır ama iÅŸ karara gelince “kriterleri” vardır.
 
O “kriterler” saÄŸlamdır.
 
Yaşadığı toprakların kadim tarihiyle, bugünün sorunlarının ve yarına dönük beklentilerin harmanlandığı kimlik taşır.
 
Sen buradan ne dersen de, o, sandığa doÄŸru ilerlerken zaten çoktan kararını vermiÅŸtir, oyunu atarken genelde sandık kuruluna“memleket için hayırlı olsun” demesi, o bir oyun çok önemli olduÄŸuna dair inancından kaynaklanır.
 
Millet sandığı sever.Fikri ne olursa olsun, her seçimde bir bayram yerine gider gibi sandık başına gitmesi, tüm demokrasilerde en yüksek katılım oranını sergilemesi bundandır.
 
İradesine uzanan elleri hiç sevmez,15 Temmuz akşamı sekiz tankı, vatandaşın üzerinden aldığı gömlekleri egzozlarına tıkayıp kullanılamaz hale getiren o köfteciden bellidir.
 
'Değişim' kaçınılmazdır
 
Genelde seçime iki hafta kala bir sükunet kaplar ortamı, millet düşünüyor...
 
Ä°ÅŸini ciddiye alır, eÄŸrisini-doÄŸrusunu kafasında hesaplar, ÅŸahsi yaÅŸam birikimleri, deneyimler, yaÅŸanmışlıklar veya yaÅŸanamamışlıklar devreye girer, “son kararım” derken pek öyle ortalıklarda dolaÅŸan laflardan etkilenmez, “birey olmanın” keyfini çıkarır...
 
Bir “ÅŸahsi” bir de “resmi” görüşü vardır.Kahvedeki sohbetlerde ortamı kollayan “resmi” görüşü öndedir, oy kabinine girdiÄŸinde “ÅŸahsi” görüşüyle mührü basar.
 
Bu nedenle, bu memlekette anketlerden doğru sonuç çıkarmak, deveye hendek atlatmaktan zordur.
 
“Bidon kafa” veya “göbeÄŸini kaşıyan adam” hiç deÄŸildir. Bu tür laflara bilge kimliÄŸiyle gülüp geçer, kızmaz bile...
 
Her seçimde ne yapacağını bilmiştir.
 
Yeter ki, siyasetçi sağlam olsun, sağlam dursun.
 
Yakın tarihin tanığıyım. 1983 seçiminde “paÅŸaların” hiç istemediÄŸi Özal’ı iktidara taşıdığında inatçıydı. Siyasetin bugününü etkileyen o güçlü “dip dalgayı” rahmetli Erhan Göksel ile 1994 yılındaki bir “Kırmızı Koltuk” programında ilk kez sergilediÄŸimizden bu yana da hiç ÅŸaşırtmadı.
 
Siyaset bilimsel kimlik taşır.Bir “dip dalga” geldiÄŸinde tankınız, topunuz, F-16’larınız, bitmek bilmez aÅŸağılayıcı köşe yazılarınız, haber sunuyorum diye sürekli algı operasyonları yapan TV yüzlerinizle direnmeye çalışsanız da, alır başını gider, “deÄŸiÅŸim” kaçınılmazdır.
 
1950’de merhum Menderes’i, 2002’de de ErdoÄŸan’ı “belirleyici role” taşıyan siyasetin bu, halka dayanan bilimsel zeminidir.
 
Böyle dönemlerde, “dip dalganın deÄŸiÅŸim kararlılığına” direnmekten çok, süreci kendi siyasi tercihlerin doÄŸrultusunda nasıl kontrol altında tutabileceÄŸinin stratejisi ortaya çıkar, canlı örneÄŸi Bahçeli’dir...
 
Mühür milletin elindedir, hep onda olacaktır...
 
Toplumun yıllarca “vesayet mekanizmaları” tarafından dışlanmış geniÅŸ kesimlerinin “ben de varım, bunu siyasi ÅŸiddetle deÄŸil, önüme konulan sandıkla gösteriyorum” demesi, aslında siyasetine 10 yıl da bir darbelerle beton dökülmüş bir ülke için büyük ÅŸanstır!..
 
15 Temmuz’da ülkenin baÄŸrına bıçak saplamış hain bir darbeyi püskürtmüş bir milletin önümüzdeki yıllara uzanan en yüksek kararlılığının da ne olduÄŸu bellidir: Demokrasi!..
 
Bu ülkede, 15 Temmuz’da yalnız darbelerin deÄŸil, demokratik süreçlerden “oligarÅŸik yapılanmalar” üretmeye hevesli siyasetçilerin de dönemi kapandı, bilin.
 
“Ceberrut devlet”anlayışından “hizmetkar devlet” anlayışına geçiÅŸi zorlayan o “dip dalga” kitlelerinin, “demokratik teyakkuz” hallerini bir kenara bırakacağını mı düşünüyorsunuz, geçiniz.
 
Bundan böyle bu topraklarda kim hata yaparsa bedelini öder, kimse, milletle oyun oynayamaz...
 
Güzel vatanımın bilge halkının önünde saygıyla eğiliyorum, onun en doğru kararı vereceğine inanıyorum.
 
Ben kimim ki, 15 Temmuz akÅŸamı çıktığı yüksek bir binanın damından elindeki inÅŸaat çivisiyle F-16’nın üzerine atlamaya çalışan bir millete akıl vereceÄŸim...
 
Millet doğrusunu ve faydalı olanı bilir. Mühür ondadır. Artık, o mühür hep onun elinde olacaktır...

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.