Sosyal Medya

Kürsü

Cumhurbaşkanının gazetecilere ev hediye ettiği ülke! - YORUM

Azerbaycan'da Medya ve basın tarihinin dünü ve bügünü...



Samir Babaoğlu / Düşünce Mektebi

Osmanlı’da olduğu gibi Azerbaycan’da ilk “ulusal gazete”nin yayınlanması 19. Yüzyılın ortalarına tesadüf ediyor. Daha öncesinde Kafkasya’da 1832 ve 1845 yıllarında Azerbaycan türkçesinde bülten tarzı bir takım resmi yayınlar ortaya çıksa da, bu yayınlar gazete tarifine tam uymadıkları için Azerbaycan basınının başlangıc tarihi 1875’de yayınlanan “Ekinçi” gazetesiyle başlar.

Basın tarihlerinin başlangıcı aynı dönemlere denk gelmesi hasebiyle Osmanlı modernleşmesinin öncü araçlarından biri haline gelen basın, Azerbaycan’da da aynı görevi üstlenmiş durumdaydı.

2 yıllık yayın hayatından sonra daha sonralar çeşitli gazetelerin yaranması için de bir ilham kaynağı olan “Ekinçi” gazetesi 1877 yılında kapandı. “Ekinçi” gazetesinin yayınlanmasından Azerbaycan’da Sovyet işgaline kadar, özellikle 20. Yüzyılın başlarında Azerbaycan basını çok hareketli ve aktif dönemlerini yaşadı.

1920’de Azerbaycan Halk Cumhuriyeti daha dağılmadan önce 1919 yılında ülkede ilk komünist eksenli gazete olan “Kommunist” gazetesi yayınlanmaya başlamıştı.

70 yıllık Sovyet işgali döneminde Azerbaycan’da hem Azerbaycan Türkçesinde, hem de Rusça, Komünist Partisi gölgesi altında sanat, edebiyat dahil bir çok alanda gazeteler yayınlandı.

1991 senesinde bağımsızlığını kazanan Azerbaycan’da Sovyetlerden kalma medyaya ‘sansür kültürü’ ancak 1998 yılında resmen kaldırıldı.

Modern Azerbaycan basınının tarihi bağımsızlıktan öncesine uzanıyor. Sovyetler dağılmadan önce bile parti gölgesinden ve gözünden ırak  1989 yılında “Azerbaycan” ve ilk muhalif gazete olarak nitelendirebileceğimiz “Azadlıq” gazetesi yayınlanmaya başladı. “Azadlıq” gazetesinin cesur yayınlarından söz ederken merhum Necef Necefov’un emeğini özellikle vurgulamak gerekir.

1991-1994 yılları arasında Azerbaycan’la Ermenistan arasındaki Karabağ savaşı dönemi Azerbaycan basını için gelişmişlik açısından bir durgunluk dönemi sayılsa da, bu dönemi modern Azerbaycan basınının belki de ülkesine en çok hizmet ettiği dönemlerden biri olarak saymak lazım.

Bugünün Azerbaycan medyasına göz attığımızda bu aralar sık sık duyduğumuz ‘özgür basın’ sloganlarının Azerbaycan’da neredeyse tedavülden kaldırıldığını görüyoruz.

Hem görsel, hem yazılı basın tamamen mevcut iktidarın veya bir takım bürokratların kontrolünde ‘hayatlarına’ devam ediyorlar.

Halk içinde ‘muhalif’ diye bilinen gazetelerin bile en arkasında ya nüfuzlu bir bakan, ya da iktidara çok yakın hem bürokrat, hem de iş adamı olan insanlar duruyor.

Azerbaycan’da ulusal yayın yapan 11 televizyon kanalı, resmi bir veri olmamasına rağmen 180-200 arası irili ufaklı ulusal yayın yapan veya yapmaya çalışan gazete olduğu ifade ediliyor.

11 Televizyon kanalından 3’ü Devletin resmi yayın organı olan AzTV ve onun yan kanalı olarak faaliyet gösteren “İdman Azerbaycan”  ve “Medeniyyet TV”dir.

Azerbaycan’da 2005 yılından kurulmuş ve Türkiye’de tahmini olarak TRT’nin statüsüne denk gelebilecek “İctimai TV”  dışında diğer 7 kanal ‘özel’ televizyon kanalı olarak faaliyet gösteriyor.

Haber içeriği  ve propaganda açısından birer iktidar aygıtı olarak faaliyet gösteren ‘özel’ ve ‘ devlet’ kanallarında bayağılık ve basitlik öne çıkan en önemli özellik olarak karşımıza çıkıyor.

Devlet televizyonlarında Sovyetlerden kalma bir ‘ağırbaşlılık’ ve ‘resmilik’ devam ediyor olsa da, özel kanallardaki eğlence ve show programları 1990’lardaki Türk televizyonlarının ‘Televole’ kültürünü zaman zaman aratır nitelikte.

Azerbaycan’da ulusal yayın yapan gazetelerden ön plana çıkan birkaç gazete var. Halk arasında ve ilk yayınlandığı 1990’lardaki çizgisiyle ‘muhalif’ olarak bilinen “Yeni Müsavat” gazetesi ve gazetenin internet sitesinin iktidardaki bir bakanın himayesinde olduğu artık bilinen ve onaylanan bir bilgi haline gelmiş durumda.

Muhalif çizgide olan “Azadlıq” gazetesi güncel olaylara bir nebze ışık tutsa da bir anlamda Azerbaycan Halk Cephesi Partisinin parti bülteni tarzında yayınlanıyor.

İktidar cenahında bizzat iktidarın resmi himayesiyle çıkan gazetelerden en bilineni ise ‘Yeni Azerbaycan Partisi’nin resmi yayın organı olarak faaliyet gösteren, ‘Yerli Pravda’ diye nitelendirebileceğimiz “Yeni Azerbaycan” gazetesi var.

Azerbaycan’da basın-iktidar ilişkisinin hangi düzeyde devam ettiğini öğrenmemiz açısından ilginç bir anekdot: 2013 yılında Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın emriyle 155 gazeteciye  lüks daire hediye edildi.

Son dönemlerde internet haberciliğinin popülerleşmesiyle beraber Azerbaycan’da da bir takım ‘derebeyi’ tipi bürokratların bu alana yöneldiğini görüyoruz. Bu internet sitelerinin yayın çizgisi ise genel olarak magazin, siyasi magazin ve kof milliyetçilik ekseninde dönüp durmaktadır.

Toplumun dindar ve muhafazakar kesimine hitap etmeyi amaç edinen bir takım basın yayın faaliyetleri de yok değil. Özellikle Suriye’deki halk ayaklanmasından sonra internet haberciliği alanında daha çok İran destekli, mezhepçi yayınlar yapan internet sitelerinin arttığını görüyoruz.

İdeolojik ayrışmaların  ve fraksiyonların ciddi bir alt yapısının olmadığı ve toplumsal siyasi ortamda belirginleşmediği Azerbaycan’da, basın da bu durumdan nasibini almıştır.

Bu durumda hangi gazetenin, hangi internet sitesinin veya hangi televizyon kanalının ne türlü bir ideolojik çizgide yayın yaptığını belirlemek de oldukça zor.

Son olarak Azerbaycan’ın Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün, 2015 ‘Dünya Basın Özgürlüğü Sıralaması’nda 180 ülke arasında 162. sırada kendisine yer bulduğunu belirtmekte fayda var.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.