Sosyal Medya

Güncel

Gülen 1 numaralı sanık

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da müşteki sıfatıyla yer aldığı "Selam Tevhid'de kumpas soruşturması" kapsamında hazırlanan iddianamede, savcı, Fethullah Gülen için 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, 67,5 yıla kadar hapis cezası istedi.



"Selam Tevhid'de kumpas soruşturması" kapsamında hazırlanan iddianamede, firari şüpheliler Fethullah Gülen ve Emre Uslu ile eski emniyet müdürü Yurt Atayün'ün, "Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, özel hayatın gizliliğini ihlal etme, hukuka aykırı kişisel verileri kaydetme, resmi belgede sahtecilik, suç uydurma, devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, hukuka aykırı olarak kişiler verileri kaydetmek'' suçlarından ayrı ayrı 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, 67,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.

Aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, bakanlar, MİT Müsteşarı, gazeteciler ve kamu görevlilerin de bulunduğu 968 kişi, iddianamede müşteki sıfatıyla yer alıyor.

İddianamede, "FETÖ/PDY (Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması) Silahlı Terör Örgütü yöneticisi ve üyesi şüphelilerce", 2010-2014 yılları arasında "sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü" adı altında yürütülen ve yüzlerce mağdur ve müşteki ile kamu kurum ve kuruluşlarının, sivil toplum kuruluşu konumundaki dernek ve vakıfların gerekçesiz olarak terörle ilişkilendirilmesi için kurgulanan soruşturma dosyasının tespiti ve ele geçirilme süreci anlatılıyor.

İddianamede, "FETÖ/PDY örgütü"nün şüphelilerince kumpas soruşturmasının başlatılmasına sebep olarak, "Mavi Marmara gemisi tarafından İsrail işgali altındaki Gazze'ye yardım götürülmesi", "MİT Müsteşarlığı'na 25 Mayıs 2010'da Hakan Fidan'ın atanması ve Türkiye, İran ve Brezilya arasında imzalanan 17 Mayıs 2010 tarihli Tahran deklarasyonu", "siyasi irade tarafından başlatılan 'Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi' olarak adlandırılan Çözüm Süreci'nin başarıya ulaşmasının engellenmesi'' gösterildi.

Kaynak: AA

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.