Sosyal Medya

Makale

Kuran Kadını Dövmeyi mi Emrediyor?

Daraba kavramı, darbetmek, dövmek anlamı ile ön plana çıkmış bir kavramdır. Nisa 34. Ayette “…Onları (kadınları) darbedin…” ifadesi, İslam dünyasında çok farklı yorumlara sahne olurken, İslam karşıtı olanlar için de saldırı malzemesi olmuÅŸtur. Daraba gerçekten özü itibariyle dövmeyi ifaden eden bir kavram mı? İlgili ayet son çare olarak kadınları dövmeye cevaz veriyor mu?

Yapılan tartışmaları ve iddiaları uzun uzun zikretmekten ziyade, “Daraba” kavramı üzerinde durmak, kavramı anlamaya yönelik gayret sarfetmeye çalışılmalı.

Daraba kavramı Türkçede de kullanılan bir kavramdır. Örneğin, birinin darb edilmesi, darphane, darbe en yaygın kullanım şekilleridir.

Kuran’da geçen bir kavramı anlamaya çalışmak için, öncelikle o kavramın Kuran’daki tüm kullanımlarını iyi anlamak çok önemlidir. Yazıda, daraba kavramının çeviriler, lügatler veya günümüz kullanımının yanında, Kuran’daki kullanımını önceleyerek anlamaya çalışmanın daha isabetli olacaktır.  Her dil nesilden nesle az veya çok deÄŸiÅŸim gösterir. Bu sebeple Kur’ani kavramları araÅŸtırmada, Kuran’ı lügat olarak kullanmak isabetli sonuç almada kıymetli bir yöntem sayılmalıdır.

Kuran’da daraba kavramı 54 ayette geçiyor. Yakaşık 29 yerde, Darb-u mesel olarak bildiÄŸimiz misal vermek geçiyor. Kullanım yoÄŸunluÄŸuna daraba kavramı geçtiÄŸi yerleri göre şöyle sıralayabiliriz;

Mahiyeti anlaşılabilen ve çevirilerinde ihtilaf olmayan kullanımlar

  • En çok kullanımı, Misal Vermek-Aktarmak- Anlatmak (darb-u mesel)
  • Yer yüzünde sefere, yolculuÄŸa çıkmak
  • Asa ile taÅŸa ve denize daraba yapmak.
  • Denizde yol daraba yapmak
  • Zillet ve meskenet-miskinlik damgası vurulması.
  • Örtülerinin yakalara daraba yapılması
  • Dönüşüme çağıran uyarma, hatırlatma
  • Kadınların dikkat çekmek için ayaklarını yere darp etmeleri.
  • İbrahim as.’ın putlara darbesi
  • Tartışmada galip gelmek için, ortamı deÄŸiÅŸtirecek laf atma, soru sorma
  • SavaÅŸta, iÅŸi bitirici darbeler yapmak.
  • Araya perde, paravan, duvar çekme

Mahiyeti tam anlaşılamayan ve çevirenin yorumuna göre çevrilen kullanımları.

  • Sığırın parçası ile darp olunması
  • Meleklerin canlarını alırken, yüzlerine ve sırtlarına darp etmeleri
  • Ashab-ı hehf’in maÄŸarada yıllarca uyumaları için kulaklarına darp edilmesi
  • Eyüp as.’ın bir demet ile daraba yapmasının istenmesi
  • Kadınların daraba yapılması.

Daraba kavramının Kuran’daki geçen ve çevirilerinde ihtilaf olmayan kullanımlarını incelediÄŸimizde, bildiÄŸimiz anlamda bir kiÅŸinin baÅŸka birini pataklaması, hafif veya ağır ÅŸekilde eli, ayağı ve bir alet yardımı ile dövmesi gibi bir eylemi ifade etmediÄŸini görebiliriz. İbrahim as’ın putlara daraba yapması ve savaÅŸta düşmanın stratejik noktalarına yapılacak darbe biraz dövmeyi andırsa da yine bildiÄŸimiz anlamda birini dövmeyi ifade etmez. Çünkü birisinde, putlara ve özellikle de putçu zihinleri karşı bir duruÅŸ ve muhatapların deÄŸiÅŸimlerine vesile olabilecek bir darbe giriÅŸimi, diÄŸerinde zaten harp için bir araya gelmiÅŸ iki topluluÄŸun birinin diÄŸerinin iÅŸini bitirici darbeler vurmasından bahsediliyor.

Mahiyeti tam anlaşılamayan kullanımlarını baktığımızda, öldürülen birine bir parça ile daraba yapın deniyor. Ayette sığır kelimesi geçmese de genel görüş vurulması istenen şey kurban edilen sığırın bir parçası olarak kabul edilmiş. Daraba yapılması neticesinde ölünün hayat bulup cinayetin açığa çıkacağı ifade ediliyor.

Yine ölüm meleklerinin, nefisleri vefat ettirirken yüzlerine ve sırtlarına daraba yapmaları. Bu daraba ise hayatta olanın ölümünü saÄŸlıyor. Ashab-ı Kehf’in durumu ise kulaklarına daraba yapılarak uzun yıllar insanın ölmeden uykuda kalabileceÄŸini ifade ediyor. Bu üç örneÄŸe baktığımızda yapılan darabanın nasıl bir fiil ile uygulandığı anlaşılamasa da uygulanan üzerinde bir deÄŸiÅŸim-darbe yaptığı aÅŸikar daÄŸil mi?

Daraba kavramının lügatte geçen kullanımlarından bazıları; Bir kimseyi salıvermeyerek elinden tutmak, Gitmek veya seferden vazgeçip mukim olmak, Suda yüzmek, Akrep sokması, Bir şeyin kımıldaması-oynaması, Çadır dikme kazık çakma, Soğuk veya sıcak çarpması, İfsat, ara bozuculuk, Bir şeye renk çalmak, boyamak, Vurmak, vuruşmak, Develerin çiftleşmesi, Para basmak, darphane gibi ön plana çıkan kullanımları var. Başka kullanımları da var hepsini buraya almadık.

Nisa suresinin 34. ayetinde daraba için yapılan çevirilerden örnekler verirsek; dövün/ hafifçe dövün/ ÅŸer’i ölçüyü kaçırmadan dövün/ kaba yerine (bir demet ot-çöple) vurun/ onları evden uzaklaÅŸtırın/ bir yerlerini kırmadan/ yüzlerine vurmadan/ (hafifçe) dövün/ sonra bir süre ayrılın/ uzaklaÅŸtırınız- gönderiniz-evden ayırınız/ gerekirse onları hafifçe dövebilirsiniz/ eÄŸitimle tedavi edin/ kendilerini rahat bırakın, vb.

Ayrıca Sad suresi 44. ayette Rabbimiz, Eyüp as’a “Eline bir demet al da onunla daraba yap.” diye emrediyor. Ayette eÅŸi geçmiyor ama çeviri yapanların çok büyük kısmı eski ahitteki kıssaya binaen bu iÅŸlemi eÅŸine yüz sopa vuracağına yemini olup o yeminini yerine getirmesi için Rabbimizin bir yol göstermesi olarak ifade ediyorlar. Ve bir demette yüz sap birleÅŸtirip bir kere vurarak yüz vuruÅŸ yaparak yeminini yerine getirmiÅŸ olacağı ifade ediliyor. Lakin ayette bir demet ile kime veya neye vuracağı ifade edilmediÄŸi gibi yüz adet sapı demet yapması ifadesi de yok. Bazı çevirilerde ise “eline bir demet al ve yola çık” ÅŸeklindedir.

Görüldüğü üzere “Daraba” kavramı Kuran’da ve lügatlerde birçok farklı anlam ve fiille ifade edilirken, mahiyeti anlaşılamayan ayetlerin neredeyse hepsinde yaygın olarak vurmak olarak kabul edilerek çevriliyor.  Bu yazı, kavramı anlamak için kaleme alınmıştır. Yoksa çeviri yapan kıymetli ilim ehline karşı bir duruÅŸ veya reddiye mahiyetinde bir gayrete matuf deÄŸildir. Bizim nezdimizde tüm ilim ehli hocalarımız kıymetli ve muhteremdir. İnsan olmanın gereÄŸi olarak baÅŸlanılan iÅŸlerde isabet edebileceÄŸi gibi, isabetsizlik edebileceÄŸi aklımızdan çıkmamalı. Zira mutlak isabetli olan sadece Allah’tır.

Peki bu kavram ne anlama geliyor? Bu kadar farklı anlama sahip olan bu kavramın kullanıldığı yerlerde neyi ifade ediyor? Bunu nasıl anlayacağız? Nedir bu kavramın özü, ruhu? Sorularının peşine düşersek;

Kuran’da Musa as’ın yumruk vurması, Eyüp as’ın ayağını yere vurması ifadelerinin geçtiÄŸi yerlerde vurmak olarak bildiÄŸimiz, daraba kavramı hiç kullanılmamış. EÄŸer daraba kavramı mutlak vurmak hatta birini dövmek anlamı ifade etmiÅŸ olsaydı Musa as’ın yaptığı için daraba yaptı denmesi gerekmez miydi? Tam olarak vurma-darbe diyebileceÄŸimiz İbrahim as’ın putlara vurması daraba olarak geçiyor ayette, ona da birini dövmek deÄŸil. İbrahim as’ın putçu zihniyet sahiplerine putların gerçek mahiyetini tanıtmak ve hakikati görebilmeleri için algılarına bir darbe indirmek olarak düşünülmeli.

Türkçede de kullandığımız darbe kavramı, Kuran’daki kullanımlarını ve lügatte ki kullanımlarını incelediÄŸimiz zaman, deÄŸiÅŸtirme, deÄŸiÅŸim saÄŸlama, deÄŸiÅŸim gibi bir özü, ruhu olduÄŸunu söylenebilir. Kuran’da geçen ve anlamında ihtilaf olmayan kullanımlarını incelenirse; Darb-u mesel-misal vermek, muhatabın düşüncesini algısını deÄŸiÅŸtirmek, anlatılanı anlamasını saÄŸlayıp deÄŸiÅŸtirmek için yapılmaz mı? Asa ile denize vurmak, denizde yol vurmak ortam ve zeminin ÅŸartlarını deÄŸiÅŸtirmektir. Yeryüzünde darbetmek yani sefere çıkmak mukim olanı seferi yapar, zengin olmak için veya bilgi sahibi olmak için yola çıkanın deÄŸiÅŸimini ifade eder. Ki yola çıkmak, sefere çıkmak baÅŸka ÅŸekillerde de ifade ediliyor olması, bu ifadenin geçtiÄŸi yerlerin de bir deÄŸiÅŸimin vurgusunu taşımasıdır.

Yine normal seviyede birinin yaptığı rezillikler ile düştüğü durumun ve itibarının bittiğini ve artık değiştiğini tescil edip mühürleyen ifade meskenet ve zillet daraba yapıldı-damgası vuruldu şeklindedir. Başka bir örnekte cehennemliklerin, cennetlikler ile iletişim kurduğu bir ortamda araya bir perde-duvar çekilmesi ortamı ve içindekilerin şart ve imkanlarını değiştirir. Kadınların ayaklarını yere vurmasını yasaklayan ayet, ayaklarını dikkat çekmek ve karşı cinsin kendilerine bakışlarını değiştirmek için yapılan gayretin yasaklanması iken, örtülerini yakalarına darbederek yine karşı cinsin bakış ve yüreklerinde iyi yönde bir değişime sebep olunması veya kötüye değişmesinin önüne geçmek için bir önlem alma emri değil midir?

Nisa suresi 34. ayette Erkeklere, eÅŸlerinizin sizden, evlerinden soÄŸuyup, nikaha karşı ayaklanma-ayrılma sürecin girdiklerinde ne yapabilecekleri açıklanıyor. Kadının bu durumunu ifade eden “nuÅŸuz” kelimesi aynı surenin 128. Ayetinde erkek için geçer ve kadına karşı ne yapabileceÄŸi anlatılır. Nisa suresi 34. ayette ayrılma, eÅŸine, evine, nikahına karşı soÄŸukluk gösterip evliliÄŸe itaat isteÄŸi azalan kadına önce nasihat edilmesi, sonrasında yatakların ayrılması ifade ediliyor. Bu iki eylem kadın ve erkek iliÅŸkisi içinde uygulanabilecek en yaygın ve netice alınabilecek uygulamadır. Bu uygulamalardan sonra ayette üçüncü bir seçenek olarak “kadınların daraba yapılması” sunuluyor. İslam’ın davranış ahlak anlayışı, Resulullah as’ın sünneti ve rivayetleri incelediÄŸimizde, bırakın erkeÄŸin kadını dövmesini kadınların Allah’ın emanetleri olduÄŸu, iyi davranılmasını ifade eden çok sayıda hatırlatma ile karşılaşırız. Buna raÄŸmen İslam dünyasında yüzyıllardır bu ayet kadınların dövülmesine izin veriyor ÅŸeklinde kabul görmüştür.

Halbuki ayette, ilk iki genel kabul gören yöntemin dahi kadının düşüncelerini gözden geçirip değiştirerek, evliliğine dönmesine yönelikken, üçüncü daraba yapılması seçeneğinin vurmak olarak algılanması kadına baskının ifadesi olarak gözükmesi, ilk iki seçeneğe uygun bir durum olmadığı gibi, ayetin devamında itaat ederlerse ifadesi için kullanılan "eta'neküm" kişinin gönülden kendi isteği ile evliliğine ve nikah ahdine devamını ifade eder. Ayetin devamında gönül rızası ile kendi isteği ile düşünceleri değişir itaat ederse anlamına gelen "eta'neküm" ifadesi dövmenin sonucunda, dövmenin zoru ile ulaşılacak bir sonuç değildir. Döverek ulaşılacak sonuç zorla alıkoymak, zorla teslimiyet anlamına gelir. Ayette kullanılan kelime hiçbir şekilde bunu ifade etmez.

Evliliğini kurtarmak isteyen koca, nasihat ve yatak ayırmayı yaptıktan sonra, hanımının soğukluğunu gidermek, gönlünü almak, evliliğini devam ettirmek için, Kendi kabiliyeti, hanımının karakteri, bulunduğu sosyal ortam, maddi durumları hasılı içinde bulundukları şartlar içinde kadının duygu ve düşüncelerinde darbe-değişim yapabilecek ne yapabiliyorsa bulup onu uygulamalıdır.

Yani üçüncü seçenek kadının kocasına evine tekrar ısınabilmesi, kendi isteği ile evliliğine devamı için kocasının hayal gücüne, kabiliyetine bırakılmış bir seçenek diyebiliriz. Karısı ne severse, neden hoşlanırsa, gönlünü kazanmaya o günün ve imkanların dahilinde ne vesile olacaksa evliliğini devam etmesi için koca onu yapmalı. Ne yazık ki büyük kesim tarafından dövmek olarak anlaşılan bu kavram aslında, Rabbimizin bize bir Rahmeti, irademize bir alan açma, kabiliyetimizi ortaya koymaya fırsatı olarak değerlendirilmeli.

Aslında “Daraba” bir fiilin, iÅŸin vb. adı deÄŸil, iÅŸ ve eylemlerin yapılış maksadını veya iÅŸ ve eylemlerin oluÅŸturduÄŸu sonucu yani deÄŸiÅŸimi, deÄŸiÅŸtirmeyi ifade eden bir kavram olarak düşünülmesi daha uygundur.

Mustafa Ünsal

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.