Makale
Ölçü
Ölçü; olduÄŸumuzun, yaptığımızın, inandığımızın; ayarı, miyarı, birimi, göstergesine denilir.
Bir ÅŸeyin ölçüsü, o ÅŸeyin, iddia edilen ÅŸey olup olmadığını, saflığını, fıtratına uygun olup olmadığını gösterir. Bu nedenle her ÅŸey için bir ölçü vardır. ÖrneÄŸin "adamlığın" tarifini yani ölçüsünü ÅŸu üç baÅŸlıkta deÄŸerlendirebiliriz.
- Birincisi, Allah'a verilen ahdin gereÄŸini yerine getirmektir. Bu cümleden olmak üzere verdiÄŸi bütün sözleri yerine getirmek: gizli, açık bütün ahitlerine sadakat göstermektir.
- İkincisi, bu çerçevede bir adağının, davasının olmasıdır.
- Üçüncüsü ise bu sözünü, duruÅŸunu, halini ve pozisyonunu hiç deÄŸiÅŸtirmemektir.
Adamlığı tarif eden bu temel ölçüleri belirleyen ölçüler de vardır. O da Allah'a verilen ahdin iki ölçüsüdür.
- Yalnız O'na kulluk etmek.
- Yalnız O'ndan yardım istemek.
Adamların, nezirleri ve davalarının olmasının da ölçüleri vardır.
Bir Müslümanın davası varlık nedenini gerçekleÅŸtirecek bir hayat yaÅŸamasıdır. Bu da ancak Allah'a kulluk ederek ve O'ndan razı olup O’nu razı etmeye çalışarak olur. Nezrinin/adağının olması da Allah'ın, onda yarattığı ÅŸakilesi ve verdiÄŸi kaynaklarla mütenasip olarak ahdine sadık kalmasıdır.
Sözünü, halini, duruÅŸunu deÄŸiÅŸtirmemek, hangi koÅŸulda olursa olsun gözünü, gönlünü bunlardan çekmemek, baÅŸkalarına bakmamak, hiçbir rüzgârda savrulmamak demektir.
Yalnız Allah'a kulluk etmenin ölçüleri; hayatı ve durumları, Allah'ın gönderdiÄŸi anlam hükümleri ile okuyup anlamak ve anlamlandırmak; karar ve davranışları da Allah'ın hükümleri çerçevesinde alıp gerçekleÅŸtirmektir. Bu ölçü, dünyayı yöneten, üniversite tercihi yapan, evlenen, boÅŸanan, iÅŸ yapan ya da hiçbir ÅŸey yapmayan için de geçerlidir.
Yalnız O'ndan yardım istemek; her an, her durumda ve her ÅŸey için; mülkün ve hükmün sahibi O olduÄŸu, Ondan baÅŸka güç ve kuvvet sahibi olmadığı için; sadece O'ndan istemek, beklemek ve ummak demektir. Elbette bu durum; Allah'ın rahmetinden, fazlından, ihsanından; baÅŸkaları vasıtasıyla gönderdiÄŸi iyilikleri, yardımları kabul etmemek, onlarla iÅŸ birliÄŸi yapmamak anlamına gelmez.
Varlık gayesini tahakkuk ettirecek bir hayat yaÅŸamasının ölçüleri; bir taraftan fıtratını öÄŸrenip bilmesi, diÄŸer taraftan, güncelinin, fıtrata ne kadar uygun olduÄŸunun, hangi noktalarda ayrıldığının farkında olmasıdır.
Hiçbir rüzgârda savrulmamak; davasına karşı oluÅŸacak, açık ve gizli, hiçbir teklif ve tehdite boyun eÄŸmemek, her durumda Allah'a sığınıp tevekkül etmektir. Bu böyle devam eder, gider.
Bir hale iliÅŸkin ölçüleri bilmek ve bu ölçüleri gerçekleÅŸtirilmesine gayret etmek samimiyet ifadesidir.
Bu örnektekine uygun biçimde ifadelendirirsek, adam olmak; adam olmak zannına sahip olmak, iddia etmek, baÅŸkalarının övgülerine mazhar olmakla tezahür edecek bir olgu deÄŸildir. Adamlığı tahakkuk ettirecek ölçüleri, bütün mertebelerinde öÄŸrenmek, uygulamak ve ahlakına sahip olmakla gerçekleÅŸir. Adamlık olgusu gibi bütün olgu, oluÅŸ ve iliÅŸkilerde, doÄŸru ölçüler içerisinde bilgi, davranış ve hale sahip olmak zorunluluktur.
Mesela, Kitabın dışındaki kaynaklardan; algı ve anlam hükümleri alarak, kararlar geliÅŸtirip, eylemler sergilemek, yalnız Allah'a kul olmanın ölçüsü deÄŸildir. Bunu yapanlar hangi gerekçeleri ortaya koysalar da adamlığın tahakkuk ettiÄŸini iddia edemezler.
Hiçbir somut amacı ve hedefi olmadan, mazeretsiz yerinde oturanlar, bir davalarının olduÄŸunu söyleyemezler, zira bu ölçüler, ÅŸaÅŸkınlık ve meselesizliÄŸin ölçüleridir.
Her; korku, menfaat ve kandırıcı süreçlerin teklifleri karşısında; paraya, makama, güce, nefsin zaaflarına ve korkularına teslim olanlar; Allah'ın vaatlerini, ucuz bahalara satanlar; sözlerine sadık olduklarını, hallerini ve durumlarını deÄŸiÅŸtirmediklerini iddia edemezler. Zira bunlar hafifliÄŸin, dönekliÄŸin ve savrulmanın ölçüleridir.
Bunların sebebi de "adamlığın" onlar için, bir üst halin ölçüsü olmamasıdır.
Delikanlı müminlerden olmak; yazmak, okumak, konuÅŸmak vs ötesinde, Allah ile yapılan ahde sadakat ve gereÄŸinin yerine getirilmesi, bu ahde sadık kalarak bu uÄŸurda/yolda can vermek, canını her dem vermeye hazır olmak, bu yolda akdine ihanet etmeden her ne pahasına olursa olsun sözünden dönmemek cehdi üzere olmayı gerektirir ki onlar, ölçülerini bilirler ve muhafaza ederler.
Öylesi insanlardan olmak vardır ki dünya hayatı hakkında çok ÅŸey söyler, çok ÅŸey yazar, çok büyük iddia sahibidirler. Öyle ki kalbinde olana da Allah'ı ÅŸahit tutacak kadar cüretkârdırlar. Fırtınaya yakalanıldığında gemiyi ilk terk eden, çok yemin eden ve fakat ne sözünde duran ne de ahdine sadık kalan. Ki ÅŸeytan onların ÅŸerrinden sahibi Allah’a sığınacak kadar haddi aÅŸmışlardır. Onlar hak ve hakikat mücadelesinde hasımların en yamanıdırlar. Bunlar ölçüleri ÅŸaÅŸmış, ölçülerini ÅŸaşırmışladır…
Henüz yorum yapılmamış.