Sosyal Medya

Makale

anneler babalar akıllı olun, valla!

çocukları büyütmüÅŸ, evermiÅŸ ve torun tombalaÄŸa karışmış,
hayatın son evresine girmiş anneler babalar,
orada mısınız?

ÅŸu evlendirip yuvadan uçan,
kendi yollarını çizen çocukları bi konuÅŸsak diyordum...

ayın sonunu getiremeyen,
ayın başı ev kirasını denkleÅŸtirmek için mücadele veren,
çocuklarının eÄŸitimi ve ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan,
zorlanır iÅŸte insan... zorlanmaz mı hiç...

ha işte hassaten, onları bi konuşsak!

peki o ara malı mülkü olan, birikimi olan biz ebeveynler ne yapar peki?
elinde olan maddi imkânını, canından bir parçası çocuklarından
fukara olanı gözetmeyen, malından gereÄŸi gibi vermeyenler olur.
sanki yiyecek harcayacak mecali varmış gibi!

onları konuÅŸsak iÅŸte. öyle can sıkıntısı ki!

hayır hayır dost!
mevsimi gelince 2 çuval patates, bir çuval un veren, ne bileyim iÅŸte bilirsiniz,
derde deva olmayan nakit veya
torunların cebine konan üç kuruÅŸluk harçlıktan bahsetmiyorum.

hele hele evli kızı ayıran ve imkânlarından yararlandırmayan,
daha kötüsü evli kız evlâdın sıkıntısını hiç dert etmeyen ve dahi
kızdan damattan mal kaçırmak için ölmeden malı mülkü oÄŸlanın üzerine geçiren,
zulüm edenlerden de bahsetmiyorum.

o ayrı bir vicdansızlık ve hesabı verilmesi zor olan bir davranış.

benim dediÄŸim çok ayrı ve açık;
kendi halinde, görüntüde problem gözükmeyen aile birlikteliÄŸi olan,
haftalık bir araya gelen ama
çocukların ebeveynlerin ölümüyle 
mal/mülk ile tanışmasından bahsediyorum.

adam ölüyor, ölmesiyle birlikte yıllarca sıkıntı çekmiÅŸ çocuÄŸun
birden ekonomik rahatlaması sizce de
acayip deÄŸil mi?

ebeveynler yaÅŸarken mallarını vermek için niye ölümü bekler, onu derim.
anlamak gerçekten zor.

haydi daha geçerli ve kolay bi ÅŸey söyleyeyim;
zekatlarınızı verin bari,
en yakın olan ihtiyaç sahibi evlâtlarınıza faydalansınlar, diyordum ki;

duydum söylendiÄŸinizi!

“bakmakla yükümlü olduÄŸumuz kiÅŸiler olunca
biz hanefî mezhebinde olanlar çocuklara zekât veremez”
diyorsunuz!

o zaman ÅŸöyle buyurun;
imam azam ebu hanife çok özel bi adam ve gerçekten çok seviyorum.
özellikle dinin maksadını anlamakta beyninin gri hücrelerini iptal etmeyen,
aklı çok iyi çalıştıran çok özel biri.

zamanının ileri gelen ilim erbabından da
bu nedenle “ehl-i rey”ci diye iÅŸaret edilmiÅŸ ve çok hakaret görmüÅŸ bir ÅŸahsiyet.

imam, itikattaki ne kadar yorum geniÅŸliÄŸi varsa,
muamelat ve ibadet dediÄŸimiz kısımda diÄŸer mezheplere göre bir o kadar daha katı...
öyle iÅŸte, farklı bakmış dinin ibadet bölümüne.
sanki biraz kasıyor desek yeri.

bunlardan biri de konuÅŸtuÄŸumuz bu konuya iyi bir örnek.
“fakir de olsa evlâda zekât olmaz” diyor imam!

sebep?
ebeveynler bakmakla yükümlüdür de ondan.
zekât aile içinde dolaÅŸmasın diye,
baksın evlâdına diyor, iÅŸi ne diyor ebeveynin!

öyle deÄŸil be imam, valla deÄŸil!
evlenmiÅŸ, evden ayrılmış ve ebeveynle ekonomik birlikteliÄŸi kalmayan
bir yola girmiÅŸlerse çocuklar,
bir de ihtiyaç sahibi durumuna düÅŸürmüÅŸse hayat, yetiÅŸemiyorlarsa;
zekât yakından baÅŸlayarak verilmesi tavsiye edilirken
ve güzel olan da bu iÅŸte diye övülürken,
babanın servetiyle 
evden uçmuÅŸ çocukların ilgisi olmadığı bilinirken
niye ihtiyaç sahibi kıza, oÄŸlana zekât verilmesin ki?

imam aynı zamanda;
“benden daha farklı içtihat eden varsa, aynı konuyla ilgili onu alın”
diyecek kadar dini geniÅŸ bir adam.
“mezhepçilik yapmayın” diyor yani!
“içtihat” sonuçta!
işinize gelen, daha kolay ve uygun olanı tercih edin demiş, daha ne?

bakmayın öyle dost,
daha içtihat etme makamına gelmedim! :)
imam malik ve imam ÅŸafii’yi iÅŸaret edeceÄŸim.
evden kopmuş, ekonomik ilişkisi kalmamış
ve muhtaç olan çocuklara zekât verilir diyor iÅŸte.
ki dini yaÅŸama konusunda “kolay olanı tercih etmek” peygamber sünneti iken
gelin dostlar,
özelde evli kızlar ihtiyaç sahibi ise,
iki kat daha fazla özenli olmak üzere çocuklarımıza ölmeden önce
zekâtlarımız ve infaklarımızla öncelikli yardımcı olalım.

mesela; altlarına bineklerini ve ev almalarına yardımcı olalım.
daha maddi açıdan yaÅŸanır bir hayat sürmeleri için,
imkanlarımızı zekât ve infaklarımızı ilk onların kullanımına açalım.

ökkeÅŸ söylendi:
mallarınız ölünce zaten evlâtlarınızın olacak.
başını salladı,
sanki hayret eder bir sesle:
ölünce zorunlu vermek deÄŸil de,
yaÅŸarken gönüllü verince kalpler etkilenir.
aile baÄŸları güçlenir.
akıllı olun!

dedi ve sustu…


paylaÅŸmaya deÄŸer gördüÄŸünüz yazılarımın dilediÄŸi kısmı dahil dostlarınıza ikrama açıktır.
bir gönle daha temas etmek iyidir. valla!

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.