Sosyal Medya

Makale

'Ey İman Edenler, İman Ediniz'

İmanın hakikatini insan içinde hissetmelidir. Çünkü iman ne boş bir iddia ne lafta kalan kelimeler, ne de bir temenni işidir. İmanın eylem ve pratiğe yansıması şarttır. Varlığının ispatı ve hakikatin ifadesi böylece tecelli etmelidir.

‘Ey iman edenler, iman ediniz…’ (Nisâ, 136) ayeti biz Müslümanlara bir uyarıdır; yarım yamalak iman edenleri pazarlıksız, yürekten imana bir çaÄŸrıdır. İman hakikatine ciddiyetle bakmaya bir davet var. Adam gibi imana sadakatin ölçüsü, Allah Resulü’nün ve müminlerin göreceÄŸi ameldir. Pratik bir hayat nizamı olan İslam’da, pratik bir harekete dönüşmeyen niyet ve duygular yetmez. İmanın kalbin içinde gömülü, durgun ve pasif bir hakikatten ibaret kalmaması gerekir. Çünkü o, diri, aktif ve hareketli bir hakikattir. Kalbe sığmayacak kadar dinamiktir. Harekete geçmeyince tam olarak gerçekleÅŸmiÅŸ olmaz.

Mü’min insanın çevresini saran cahili hayatla çeliÅŸkisi, imanın bir gereÄŸidir. Bu çeliÅŸki ve husumetin kaynağı, mümin insanın çifte bir hayat standardına dayanamamasıdır. İmanı düşüncesiyle bu bozuk, bu çirkefleÅŸmiÅŸ pratik hayatı baÄŸdaÅŸtıramamasıdır. Sapık, noksan ve ÅŸaibeli bir hayat pratiÄŸini koruyayım diye mükemmel ve dosdoÄŸru imanı düşüncesinden hiçbir taviz vermeyiÅŸidir. O halde mümin, muhteÅŸem imanıyla modern cahiliyeye ve mensuplarına karşı bir cihadın içinde olmalıdır ve bu kaçınılmazdır. Bu savaÅŸ, cahiliyenin ortadan kaldırılıp İslam’ın hâkim olmasına kadar süren bir savaÅŸtır. Din Allah’ın oluncaya kadar cihada devam etmemiz gerekir. Bu görevi, pazarlıksız Allah’a iman eden, imanını pratiÄŸe dönüştüren, eylem hâline getiren müminler yapacaktır.

Ama günümüz Müslümanlarında bu iddia ne durumda? Åžu zaman diliminde açık ve net görüyoruz. Zalimler, taÄŸutlar iÅŸlerini yapıyor; iman iddiasında olanlar suskun ve seyirci durumunda. “Ey iman edenler, iman ediniz.” Bu ayet bize hitap ediyor… Bu ayet bizi sarsmalı, titretmeli, düşündürmelidir.

Yeniden İbrahimi bir teslimiyetle iman etmeliyiz.

Yani, ey pazarlıklı iman edenler, yüzdelikle iman edenler, pazarlıksız, yüzde yüz adam gibi iman edin…

Ey Allah’a biraz Müslüman, biraz laik olmak için iman edenler…

Ey göklerin hâkimiyetini Allah’a, yeryüzünün hâkimiyetini taÄŸutlara verenler…

Ey “Allah’a da inanırım, falcıma da, burcuma da inanırım” diyenler…

Ey Allah yolunda çektiÄŸi eziyetin faturasını Allah’a çıkarıp Rabb’ine ÅŸantaj yapanlar…

Ey ölünceye kadar isyan edip de sonunda vereceÄŸi sus payı (iskat) ile kurtulacağını sananlar…

Ey “Allah rızası için yaptım” deyip afiÅŸe adı yazılmayınca yan çizenler…

Ey cahiliye hayatını terk edip İslam dünya görüşünü benimseyince kendisi gibi nefsini deÄŸiÅŸtirememiÅŸler…

Ey Müslümanlardan el bebek gül bebek muamele görmek isteyip de göremeyince imanını donduranlar…

Ey mücadelesinde baÅŸarıya ulaÅŸamayınca iÅŸini Yahudiler gibi ticarete bozup, “Allah kahredemediÄŸi için” davasına kahredenler, sırt dönenler…

Ey kulluÄŸunu ifade etmek için rüyasında bir ak sakallı, nur yüzlü pir-i efendinin elinden bade nuÅŸ etmeyi gözleyenler…

Ey zalim, aÅŸağılık Yahudileri, kâfirleri, Hristiyanları dost ve sırdaÅŸ edinenler ve aynı zamanda YahudileÅŸenler…

Ey vaazlarında ayetler okuyup da kürsüden inince dava adamlarına, Tevhidi düşünen müminlere iftira atanlar, günümüzün Bel’amları…

Ey Kur’an okuduÄŸu hâlde Kur’an’ın lanet ettiÄŸi insanlar…

Ey Allah’ın önünde deÄŸil de çıkar ve menfaati için yalakalık yapıp insanlar önünde eÄŸilenler…

Yeniden iman ediniz!
Adam gibi iman ediniz!
“Âlemlerin Rabbi’ne teslim olduk” deyiniz!
İmanlarınız iman doÄŸursun…

Vesselam.

Bünyamin Doğruer

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.