Sosyal Medya

Makale

Erkekleri Anlama Kılavuzu

BaÅŸlığa bakıp da heyecanlanmayın, elbette böyle bir kılavuz yok. On maddede çözüm reçetesi sunan baÅŸlıklara aldanmayasınız. Amacım, otuz yıl evlilik tecrübesi olan bir abiniz olarak yeni evlenen ya da evlenecek olan kızlarımıza bir ipucu, bir yol haritası verebilmek.

Åžimdi bazılarınız kuÅŸak farkından hareketle bu yazının kendilerine hitap etmediÄŸini düÅŸünebilirler. Onlara cevabım eÅŸyanın, teknolojinin, mimarinin, giyim kuÅŸam tarzlarının deÄŸiÅŸtiÄŸi ama insan duygularının bazen güçlenip bazen zayıfladığı ama asla temel karakterini kaybetmediÄŸi yönünde olacaktır. Buna da itiraz edenler olabilir. Mesela insanın en temel hassasiyetlerinden olan kıskanma konusunu ele alalım. İçinizden "ben asla eÅŸimi kıskanmam, istediÄŸiyle gezebilir, istediÄŸi gibi giyinebilir, istediÄŸi iÅŸte çalışabilir, istediÄŸi yere bana sormadan gidebilir" diyen over doz feministler olabilir; onlara diyecek sözüm yok. Onlar bu satırdan itibaren okumayı bırakabilirler.

Bizim yaÅŸ kuÅŸağında bile hızla boÅŸanmaların arttığı bu zaman diliminde yazacaklarımın birkaç kardeÅŸimize faydası olacaksa bundan bahtiyar olacağım.

Birinci ve ilk madde; kocanız sizin babanız ya da çocuÄŸunuz deÄŸil, bunu aklınızdan çıkarmayın. Hanımların en sık yaptığı hatadır. EÅŸlerinin babaları gibi kendilerini sürekli pışpışlamasını ya da her ne hata yaparlarsa yapsınlar hoÅŸ görmelerini isterler. Oysa erkeklerin de tam olarak eÅŸlerinden beklediÄŸi budur. Anneleri onları nasıl hoÅŸ gördü ve pışpışladıysa onlar da aynısını hanımlarından bekler, hele de bir evin bir oÄŸlu ya da annenin en küçük oÄŸluyla evlendiyseniz iÅŸiniz çok zor. Buna raÄŸmen bana sorarsanız erkekleri bir miktar pışpışlayın, asla piÅŸman olmazsınız.

En çok ve ÅŸiddetle kaçınmanız gereken ÅŸey ise eÅŸinizi çocuÄŸunuz gibi azarlamanızdır. Bundan özellikle kaçınmanızı tavsiye ederim. Hata etse, saçma sapan bir iÅŸ yapsa bile onu asla azarlamayın. Azarlar bir ses tonuyla konuÅŸmayın bile, bu onun kesinlikle kaldıramayacağı bir ÅŸeydir. Büyük bir aÅŸkla hatasını savunduÄŸuna ÅŸahit olabilirsiniz çünkü bir erkek için onuru her ÅŸeyin üzerindedir. Hele de bunu baÅŸkalarının yanında yaparsanız iliÅŸkinizde telafisi neredeyse imkansız bir kırılmaya yol açabilirsiniz. Oysa olayla ilgili öfkeniz geçtikten sonra tatlı bir ses tonuyla hatası konusunda onu uyardığınızda, hoÅŸnutlukla özür dilediÄŸini, bunu yapmasa bile en azından sessiz kalarak kabul ettiÄŸini göreceksiniz.

Erkeklerin kalbine giden yol midesinden geçer, diye bir sözü birçoÄŸunuz duymuÅŸtur. Büyük bir çoÄŸunluk için doÄŸru olsa da ÅŸehir efsanesidir. Mesela benim eÅŸim evlendiÄŸimizde yemek yapmasını bilmezdi. Bunu dert etmeyin zamanla öÄŸrenirsiniz. DoÄŸrusu ÅŸudur: Gülümsemeyi bilmeyen evlenmesin. En kötü yemeÄŸi bile tatlı dilli bir hanım, eÅŸine afiyetle yedirebilir. Tebessüm ve tatlı dille eÅŸinize yaptıramayacağınız hiçbir iÅŸ yoktur. Misal ben hafta sonu gelse de uzanıp yatsam diye tembellik hayalleri kurarken, bir de bakıyorum yarenizin güler yüzüne Çamlıca'nın yokuÅŸlarına revan olmuÅŸum.

Maddi imkanların zorlamasıyla aile bütçesine katkı saÄŸlamak için ya da mesleÄŸinizi icra etmek arzusuyla eÄŸer siz de çalışıyor ve bir ücret alıyorsanız, asla eÅŸinizi iÅŸinden ve maaşından dolayı küçük görmemenizi ve tahkir ve hatta ima bile etmemenizi tavsiye ederim. Erkekler gururlarına fazlaca düÅŸkündürler bunu kiÅŸiliklerine bir hakaret olarak algılayabilirler. AkÅŸam eve birlikte giriyorsanız ondan ev iÅŸlerine yardım etmesini rica edebilirsiniz, bu bizim kuÅŸağın alışık olmadığı ama güncel bir realite. Yeni nesil erkeklerin de bundan çok da rahatsız olmadığını görüyorum. Bu konudaki tavsiyem, saÄŸlıklı bir iletiÅŸimle yardımlaÅŸmak olmalıdır. Herkes kendi çamaşırını yıkasın, kendi ütüsünü yapsın, kendi yemeÄŸini piÅŸirsin noktasına gelirse bunun adına evlilik denmez. GeçiÅŸken olmayan, yük almayan, kaynamayan yalancı eklem birliktelikler, uzun soluklu olmaz kolay kopar. Nitekim öyle oluyor.

İstisnalar hariç erkeklerin büyük çoÄŸunluÄŸu ev düzenine karşı duyarsız ve dağınıktır. Çorabı ÅŸuraya atar, çantayı oraya, gömleÄŸi buraya... Elinizden geldiÄŸi kadar düzeltmeye çalışın, uyarın itiraz etmeyiz eyvallah baÅŸ üstüne ama çok da zorlamazsanız memnun oluruz. Sizin dağınıklık dediÄŸiniz ÅŸeyden bizim bir ÅŸikâyetimiz yok çünkü.

Bir hayati nokta daha var ki, en önemli fay hattı burasıdır: EÅŸinizin annesine babasına asla ve kata kötü söz etmeyin, deÄŸil yüzüne gıyabında bile kem kelam etmezseniz iyi edersiniz. Abartayım, kinayede bile bulunmayın! İliÅŸkilerde en önemli depremler burada yaÅŸanıyor. EÅŸinizin annesi ya da babası gerçekten size hayatı zorlaÅŸtıran, kötü huylu insanlar olabilirler eÄŸer kocanızı seviyorsanız ve o adil bir insansa zaten kendisi ailesiyle ilgili siz sabır gösterip ve sessiz kaldığınızda onlarla konuÅŸacak, fazla ileri gittiklerini söyleyecektir. Bu durumda onun ortaladığı topa tekme tokat girerseniz hayatınızın hatasını yaparsınız. Tam tersine onların yaÅŸlı olduÄŸunu, bazı nedenlerle mazur olduklarını ileri sürerek onlara karşı hoÅŸgörülü olmanız gerektiÄŸini, anne baba hakkının önemine vurgu yaparak söylerseniz onun gözünde inanılmaz deÄŸerli bir yer edinirsiniz. O bu durumu halletmek, sizin ezilmenize müsaade etmemek için cansiperane gayret gösterecektir ancak bu biraz zaman alabilir, sabırlı olmalısınız.

Son olarak eÅŸiniz için mutlaka güzel olmanız gerektiÄŸini, ona hoÅŸ görünmek için giyim kuÅŸamınıza, kiÅŸisel bakımınıza dikkat etmeniz gerektiÄŸini söylemeliyim. Özellikle evde dışardakinden daha güzel kıyafetleriniz olmalı. Günaha ulaÅŸmanın çok kolay olduÄŸu zamanlarda yaşıyoruz. EÅŸinize örtü, göz aydınlığı olmalısınız...

Bu konuda daha birçok söz söylenebilir. YaÅŸam tecrübelerimden kaynaklanan ve en önemli gördüÄŸüm ÅŸeyleri sizlerle paylaÅŸtım. Umarım birkaç arkadaşımıza derman olmuÅŸtur ya da olacaktır yazdıklarım.

 

Mehmet Bulayır

Not: Bu makale, “Muhal ile Mümkün arasında” adlı eserden iktibas edilmiÅŸtir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.