Makale
müslüman aklının gavurdan en temel farkı
insan için, istisnası yok dinli dinsiz fark etmez
tek sermayesi olan kısıtlı ömrünü adeta satarak elde ettiği,
takas yaptığı kazandığı ne varsa kendinin etiket değeri olur.
etiket iÅŸte dost!
alınacak malın kıymetini belirleyen parasını, kaç lira yani onu derim...
pahalı olan her zaman iyi demek değilse de çok zaman kalitenin illa ki bir fiyatı olur...
mesela iyi bir takım elbise,
dikiÅŸi, kumaşı bir de marka deÄŸeri varsa etiketi malum iÅŸte…
peki dost insanın kalitesi nereden anlaşılır bi konuşsak diyordum...
bu konuyu önemsiyorum, çünkü insan da sonuçta yaptıklarıyla kazanılan
bir etiket sahibi oluyor...
mesela “kolda altın bilezik” sahibi olmak yani parası çok olan meslek sahibi diyorum
üzerimizdeki önemli etiketlerden birisi oluveriyor değil mi?
daha ilginci doğuştan kazanılan etiketleriniz vardır.
yakışıklılık gibi, güzellik gibi, boy pos, endam falan işte...
aile, soy sop, aşiret... anladınız siz.
kız görmeye gidildiğinde
kız annesinin sözün arasına sıkıştırıp oğlan annesine sorduğu
“oÄŸlunuz ne iÅŸle meÅŸgul” sorusu görüşmenin en önemli safhası olmaya her zaman adaydır. oÄŸlumuzun iÅŸi o ara
kız annesinin “hı” demesiyle baÅŸka bir alana kayar.
hı deyip geçmeyin dost kız annesinin suratının aldığı ÅŸekil o ‘hı!’yı var ya! açıklayandır.
oğlumuz sanayici, mühendis, babasının fabrikası var, veya doktor derken
o hı yüzde farklı veya
işsiz, amele, asgari ücretli falan işte
hı! simaya farklı şekil verir...
yani derim ki dost
gavurun ve onları taklit eden kalabalıkların en temel ticari anlayışı yatırımı olmayan
al ömrümden şu zamanı ver peşin ücretini anlayışıdır.
ve insanın sadece etiket değeri diye bildikleri de odur
ah ki ah!
ama sonuçta tüm kazanılan yatırım
ölümle birlikte 2 metre kare toprak 3 metre kefene döner.
müslüman aklının gavurdan en temel farkı
yaşadığı hayatın takasında çok akıllı bir ticaret yapar ve
Allah’a satar ömür denilen kısa zamanını.
Bu ticaret mutlak karlı olan ve ölüm sonrası eşsiz bir karşılığı olan getirisi vardır.
“Şüphesiz Allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceÄŸi cennet karşılığında satın almıştır. Artık, onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler. Allah, bunu Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da kesin olarak va’detmiÅŸtir. Kimdir sözünü Allah’tan daha iyi yerine getiren? O hâlde, yapmış olduÄŸunuz bu alışveriÅŸten dolayı sevinin. İşte asıl bu büyük baÅŸarıdır.’’ (tevbe 111)
o zaman şöyle desek olur sanki;
kişinin kalitesi dilediklerinde saklıdır
hani gözünü diktiği, umduğu, arzu ettiği, olması için dualara durduğu
onun için yorulduğu, yoluna düştüğü şeyler diyorum işte...
evet hayatı tüketen,
dilek, istekler ve
sahip olduklarımız kişinin etiket değerini belirler...
onun için diyorum ki;
ne dilediÄŸimize dikkat edelim...
gerçek kurtuluşu ve sekineti bu dünyada sahip olacağımız bir şey üzerinden istemeyelim
çünkü elde ettiğiniz an artık sıradanlaşır
insan için kavuşulmuş olan değeri kaybedilendir.
mesela aşk ulaşılmayan sevgiliye duyulan aşkın duygudur.
aslı’sına ulaÅŸan kerem hiç yoktur be dost
isteklerimize göre hayat inşaa etmek bize asla sekinet getirmez.
gerçek anlamda insan olmak , inançlar fikirler ve idealleri için yaşamaktır
hayatta istediklerinizi ne kadarını elde ettiğiniz değil,
yaşamı
özveri, inanç, şefkat ve samimiyet alanlarında ölçmek gerekir
Allah’ın kitabını gerektiÄŸi gibi okuyan, namazı dosdoÄŸru kılan ve kendilerine verdiÄŸimiz rızıklardan Allah yolunda gizli açık harcayanlar, asla zarara uÄŸramayacak bir ticâreti ümit edebilirler. (fatır 29)
ökkeş
dindarlık en kârlı ticareti yapmak olunca,
bi de böylesi bir ayet var mustafam dedi;
ey iman edenler! sizi gayet acı bir azaptan kurtaracak,
üstelik size çok kârlı bir ticaret saÄŸlayacak bir iÅŸ bildireyim mi?
Allah'a ve elçisine inanır, Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla mücahede edersiniz. eğer bilirseniz bunu yapmak sizin için çok hayırlıdır.(saff 10)
ayetini okudu ve sustu
paylaşmaya değer gördüğünüz yazılarımın dilediği kısmı dahil dostlarınıza ikrama açıktır.
bir gönle daha temas etmek iyidir. valla!
Henüz yorum yapılmamış.