Makale
İki Ucu Aynı Renk Değnek
Bir ucunda, okumayı, düÅŸünmeyi, akletmeyi sevmeyen kitleye; "kutsaldır, baÅŸ tacıdır fakat sizin uzanabileceÄŸinizin ötesindedir. Bu nedenle siz ona uzanabilecekleri dinleyip, onlara itaat edin" diyenlerin olduÄŸu bir deÄŸnek. DiÄŸer ucunda ise, okuma, yazma, düÅŸünme iddiasında olanlara; akademik, felsefi, edebi ve benzeri süreçlerin oyuncağı mesabesine indirilip, fonksiyonsuzlaÅŸtırılarak, üzerinde konuÅŸturulan bir kitap. Sadece kendisine ibadet ve kulluk yapmaları için yarattığı kullarına ÅŸah damarlarından yakın olan Allah'ı gereÄŸi gibi takdir edemeyecek olmanın iki ucu...
DeÄŸneÄŸin iki ucu da aynı renk. Kasıtlı olunabileceÄŸi gibi ahmaklıktan kaynaklı da olabileceÄŸi düÅŸünülebilecek bu yaklaşımlar; iddia edilen asıldan kopma, uzak düÅŸme sonucunu doÄŸurmaktadır. Zira aynı amaca hizmet etmektedir. Kitabın, sabit eksen, ana referans, inÅŸayı mümkün kılacak fıtrat kitabı olmak vasfını unutturmak, hayat kitabı olma vasfından uzaklaÅŸtırmak...
Postmodernizmin insanlığa en büyük zararı, eksensiz bir görecelik anlayışını pompalamasıdır. Çoklu hakikat ve son yıllarda hakikatsizlik yaveleri; kim hangi referans noktasında durur ve hangi bakış açısı ile bakarsa, onun için doÄŸru olan odur ve saygı gösterilmelidir. Oysaki doÄŸrunun ana kaynağı, duruÅŸ noktasını oluÅŸturan sabit eksenin referans hükümleridir. Bu durum anı zamanda çok tanrılı bir yaÅŸama iÅŸaret etmekte ve fakat yoÄŸun olarak okunup, yazılıp, konuÅŸulup tüketim aracına dönüÅŸtürüldüÄŸünün de farkına varılmaz. Eksene kitabı almış gibi ses verirken eksensizliÄŸin parçası olarak yaÅŸadığımız hayatlarımız, eksensiz görecelik mutfaklarında yapılandırılmakta...
Ki; sureta böyle bir eksen yokmuÅŸ yanılgısı oluÅŸturup, herkesin bulunduÄŸu hali deÄŸerli kılmak görüntüsü ile kurulan tuzakta, her seferinde eksen hükümleri veren gizli özne, bu tuzağı kuranlar olmaktadır.
İki ucu aynı renkteki deÄŸneÄŸin adamları da aynı tuzaktadırlar. Hepsi de kitabın sabit referanslığını inkâr ettirirken ortaya koydukları; "fikirlerde" eksen referans kendilerinin cari anlayışlarıdır. Bu sabit eksen de beslendikleri kültür iklimidir. Bu kültür iklimini oluÅŸturanın da alta doÄŸru Kitap-ı Kerim olmadığı ortadadır.
Usul referansları bulundukları kültür ortamlarında oluÅŸturulup kutsanılan, tartıştırılmayan yaklaşım ve yöntemlerdir. Yaygın destekler ve kabuller oluÅŸturulduÄŸu için, tartışılmaz çerçeve gibi kabul edilip, içerisinde çalınıp oynanmaktadır. DeÄŸneÄŸin ucundan tutanların ortak vasıfları ise; zeki ve ÅŸöhretli olmaları, kitlenin damarına uygun ÅŸerbet verebilmek formasyonuna sahip olmaları ve propaganda desteÄŸi alabilmeleridir.
İki ucu aynı renk deÄŸneÄŸin sureta farklı ve hatta muarız görülen taraflarının, aynı çevrelerce motive ediliyor olması ihtimal dışı olmasa gerek...
Bu bir savaÅŸtır. Åžeytanla, insanın birbirlerine düÅŸman olarak gönderildiÄŸi günden bu yana süren ve kıyamete kadar sürecek olan bir savaÅŸ.
Bu savaÅŸtaki en önemli husus; at izinin, it izine karıştığı zamanlarda yerini bilip sabit kadem kalabilmektir. Bunun yegâne teminatı ise hidayet rehberi ve furkan olan kitabı, hayatın sabit ekseni olarak tutabilmektir. Hangi argümanlarla ve araçlarla olursa olsun bu vasfın ortadan kaldırılması için yapılan saldırıların nedeni budur. Zira eksen çivisi çıkarsa, eline uygun araçlar ve yöntemler geliÅŸtirenler, insanlara eksen referans imal etmenin çabasını göstereceklerdir ki hayat boÅŸluk kabul etmemektedir.
Bu tuzaÄŸa düÅŸmemenin garantili yolu; kitabı hayatı inÅŸa edebilmek için imkân saÄŸlayacak fıtratın bilgilerini öÄŸrenmek niyetiyle; baÄŸlamı hayat olan bir yaklaşımla okumaktır. Bu kere kitap, akademik, felsefi, siyasi, edebi, sosyal ve benzeri süreçlerin nesnesi, oyuncağı olmaktan kurtulacaktır. Ve samimi, sahici niyetle ona yönelenlere inzal olmaya baÅŸlayacaktır.
Kitap, hayat baÄŸlamında ve hayatın inÅŸası için okunursa, okuyan herkesin kendi ölçeÄŸinde anlayabileceÄŸi, etki ve sonuçlarını bizatihi hayatlarında test ve teyit edebileceÄŸi bir imkân oluÅŸturur. Bu imkân bir yönden hakikati bizatihi görmek, diÄŸer yönden ÅŸüphelere düÅŸmeden onunla iliÅŸki kurmak fırsatı saÄŸlayacaktır. Bunlar ÅŸeytanın giriÅŸ yollarının kapanması demektir.
Kitap, hayatın hakikati ve mahiyetine iliÅŸkin anlam ve inÅŸa hükümlerini verir; insanlar bunlarla, günün ÅŸartlarına uygun fakat her seferinde aynı fıtri mahiyete haiz bir hayat inÅŸa ederler. İçerisinde bulundukları hayat sisteminin hüküm kökleri ile bir hayat yaÅŸayıp bunu referans kabul ederek, bunun üzerinden, kitaba iliÅŸkin la yüs’el yaklaşım sergilemek; fikir özgürlüÄŸü ya da düÅŸünce faaliyeti deÄŸil, ancak savaÅŸta farklı tarafta olmak demektir. Bu durumu olduÄŸundan farklı anlam ve deÄŸerde ifade edip saldırıya araç kılmak, aynı hükümlerden doÄŸan etiketler, anlamlarla olmaktadır. Bunları isimlendirenlerin kurumsal, sosyal iltisakları, propaganda ve manipülasyon imkânları, ÅŸöhretleri, asla meÅŸruiyet saÄŸlamaz.
Allah istisnasız her ÅŸeye bir fıtrat yaratmıştır. Bu sabittir, deÄŸiÅŸmez. Bize düÅŸen bunları öÄŸrenmek ve bu çerçeve de davranmaktır. Kime göre, neye göre, görecelik gibi yaveleri aÅŸabilmek, teslimiyetin anlaşılmasının baÅŸlangıcı olsa gerek. Zira göreceliÄŸin alanı burası deÄŸildir. GöreceliÄŸin alanı; her insanın kendi ÅŸakilesi çerçevesinde kulluÄŸunu icra kapsam ve kapasitesini ifade eder. Hayatın bu boyutunun insanoÄŸlunun bütün hayatı içerisinde bir anlamı vardır. Bunun anlaşılması, kabul edilmesi, bu çerçevede yaÅŸanabilmesi; kul olmanın, hakikati bulmanın, teslim olmanın kıvamıdır. Yani mesele, her neye inanıyor ve nasıl yaşıyorsanız deÄŸil; Allah'ın kitabı ile bildirdiÄŸi, hidayet ettiÄŸi, akılla anlamaya imkân saÄŸladığı, irade ve lütufla yaÅŸayıp inÅŸa etmeye fırsat verdiÄŸi, özgün hayat biçimini hedeflemektir.
Bu sürecin hidayet rehberliÄŸini kitap yapmaktadır. Bu nedenle kitapla iliÅŸki, hayatı inÅŸa ederken aktif istifadedir. Hz. Resulün ÅŸahitliÄŸi bize bunu göstermektedir. Soyut taraftarlık, kitabın tartışmalara konu edilmesi, üzerinde sürekli konuÅŸulup, hayata karşılık gelmeyen izahatlar ve yorumlar yapılmaya çalışılması; kitaba, fıtratına uygun olmayan amaçla yaklaşılması demektir. Kitaba hizmet etmek lafları ile yapılan faaliyetler de bu cümleden görülmelidir. Zira kitabın hizmete ihtiyaç duyuran bir doÄŸası yoktur, bilakis insana hidayet "rehberliÄŸi" için vardır.
Bunları küçümsememek, önemsemek lazımdır. Allah'ın yarattığı fıtrat dışındaki her yaklaşım, o ÅŸeyin varlık nedenini gerçekleÅŸtirememesine yol açar. Bu ÅŸükürsüzlükten baÅŸka bir ÅŸey olmayıp ÅŸeytanın giriÅŸ kapısıdır.
Henüz yorum yapılmamış.