Makale
Bir erdem ve hukuk ilkesi olarak 'ADALET'
Türevleriyle birlikte Kur’an’da 43 ayette geçen Adalet, sözlükte “doÄŸru olmak, doÄŸru davranmak, eÅŸitlemek, eÅŸit olarak paylaÅŸmak, denklik, aynılık, orta yol, istikamet, eÅŸ, benzer, bir ÅŸeyin karşılığı” manalarına gelen “Adl” kökünden türemiÅŸ bir kelime olup;
“Bireysel ve sosyal yapıda dirlik ve düzenliÄŸi, hakkaniyet ve eÅŸitlik esaslarına uygun ÅŸekilde davranmayı saÄŸlayan bir erdem ve hukuk ilkesidir.
“Adl” kelimesi sıfat olarak kullanıldığında ise “ADÄ°L” anlamına gelmekte ve bu manada Yüce Allah’ın bir sıfatı olmaktadır. Zira Allah, son derce adil, kullarına asla zulmetmeyen, hakikatten baÅŸkasını söylemeyen ve yapmayandır. O, en hayırlı hükmü veren ve en iyi hükmedendir. (Tin / 8)
Yine “Adl” kelimesinden masdar olan i’tidal “orta halde bulunma, ölçülü ve ılımlı olma, soÄŸukkanlılık, denge, düzgünlük, doÄŸruluk” anlamlarına gelir.
Yine aynı kelimeden türeyen mu’tedil ise ; ölçülü, dengeli, uyumlu, ifrat ve tefritten, cimrilikten ve savurganlıktan, övmenin ve övülmenin, yermenin ve yerilmenin aşırılığından kaçmak demektir.
Binaenaleyh adil olmak erdemli olmaktır,
— Özellikle Allah’ın hakkını teslim etme adalet, gizleme ise nankörlüktür, zulümdür.
— Önceki topluluklar i’tidalı kaybettiÄŸi için istikametten saptılar.
— Yahudiler dünyayı ve malı aşırı sevdikleri ve ona taparcasına önemsedikleri için kapitalizmin doÄŸmasına neden oldular. Öyle ki “Yahudi eÅŸittir para, para eÅŸittir Yahudi” meÅŸhur söz, onların tarifi için darb-ı mesel oldu.
— Hristiyanlar da: “Dünya bir cifedir (murdar bir leÅŸtir), onun talipleri ise köpeklerdir” deyip Onu aşırı derecede kötülediler. Onu deÄŸersiz ve helak edici buldular. Nihayet insanları ruhbanlığa özendirdiler. Ä°ÅŸte bu sapmanın sonucu olarak orta çağın Hristiyanlığı yoksulluÄŸa mahkum edildi. Giderek fakirleÅŸen halkın durumunu gören aydın kesim ise, dini afyon gibi uyuÅŸturup geri bırakan bir unsur olarak gördü.
Sonunda Fransız İhtilali gibi büyük sosyal patlamaların yaşanmasına neden oldu.
Bunun sonucu olarak, önce Hristiyan dünyasında, sonra da bütün dünyaya hızla yayılan materyalist düşünce, kısa zamanda bütün insanlığı kuşattı.
— Åžunu söylersek yanılmış olmayız. Ä°fratın ucu kapitalizme dayanırken, tefritin ucu materyalizme dayanıyor. Sonuçta her ikisi de adaletsiz, dengesiz ve sömürü aracıdır.
Sonuç olarak;
“Kuvvetli adil olmalı ki, Adalet kuvvetli olsun.”
“Adaletli olmadığı halde adil gibi görünmek en büyük adaletsizliktir.”
Henüz yorum yapılmamış.