Makale
İnsan Kayıp
Küresel deÄŸersizleÅŸtirme operasyonlarının yapıldığı bu çaÄŸda ruhlar hiçbir mukaddese yataklık edemeyecek kadar pörsümüştür.Ahsen-i takvim olarak yaratılan insan , önce biyolojik varlığa ete kemiÄŸe indirgenmiÅŸtir. Vitrinlik teÅŸhir konumuna düşürülmüştür. Sonra, üretim-tüketim köleliÄŸi ,istatistiÄŸin konusu haline gelmiÅŸtir. Murakabesiz ,rehbersiz,gayesiz ve ÅŸahsen mesuliyetsiz bir insan tipi var. İnsanlar otantik bir kimlik açlığı ile karşı karşıya…
Modernleşme süreci bu insanın içinden çıkarılmasıyla aidiyetlerinden koparılmasıyla başlamıştır. Dışarıya çıkan aidiyetlerinden kopan insan yalnız başına kalmıştır.O artık şahsiyet değil bireydir, sokaktadır. Ne varsa dışarıda her bir şeye maruz kalmaktadır.
Maruz kaldıklarının rengini alan , dışarının belirlediÄŸi bir ÅŸeydir. İçinin ÅŸekillendirdiÄŸi bir dışa sahip olmaktan uzaklaÅŸmış dışarının oluÅŸturduÄŸu bir içe sahip olmuÅŸtur.Bütünüyle dışarıdaki ÅŸeylere kulak kesilmiÅŸtir. Hangi ses daha alımlı ise onun peÅŸine düşmüş hangi renk baskınsa ona bürünmüştür. Piyasanın hakim rengine aldanmış mesuliyet duygusundan tamamen mahrum bir felaket…
Modern zamanların hamalı bir insan ,adeta tek bir hizbi var o da menfaat.Sloganı,parayı veren düdüğü çalar..Derin bir güvensizlik , büyük bir umutsuzluk duygusuna kapılan insanlar ölüm terleri döktüren yalnızlıkla karşı karşıyadır.Uyuşturucu ve içki kullanımının arttığı dünya kentlerinde insanlar yok gibi yaşıyorlar.
İnsan kayıp ,insan zorda , insan manevi boÅŸluÄŸun ruhsal bunalımın ,çöküntünün içinde bocalayıp duruyor. Her ÅŸey ÅŸekilsiz yönü belli olmayan sele kapılmış akıp gidiyor. İnsanın ruhsal huzursuzluÄŸunu yakıştıracağı güvenli sığınak olan kur an okunup anlaşılmayı bekliyor…
Kur an , kalplerin, ancak Allahı ı zikirle mutmain olacağını söylüyor.
Vahiy insanın varoluş gayesini bildirir,kulluk bilinciyle Allah a aracısız samimi şekilde ibadete davet eder.
Vahiy , nasıl yaşanılacağını ,nasıl ölüneceğini bildirir. Yaşamı nefes almaktan ibaret olmayan kişinin ölümü de elbette sadece nefessiz kalmak olmayacaktır, çünkü ölümü de yaşamak kadar büyük bir iştir.Tarihte ihtişamlı bir çok ölüm gerçekleşmiştir.
İnsan , fıtratına dönmelidir. Varoluş sırrını çözüp , kulluk kulvarında dünya hayatını onurluca tamamlamak için gayret göstermelidir.
Düşünen , akleden sorgulayan ,muhalif olan bir insan tipi ortaya çıkarır İslam .Oysa ki bizde İslam adına işlenen en büyük cinayet tefekküre ve akletmeye yer vermeyen bir zihniyetin İslam diye takdim edilmesidir.Oysa İslam yol gösterici kitabı kur an ,sadece düşünen akleden tefekkür eden insanları muhatap almaktadır.
Kişilikleri yok eden uzun taklid dönemlerinin getirmiş olduğu bir psikozla ne kur an ı anlamak ve nede ona riayet etmek mümkün olabilir.Sadece kur an ın maddesini veya telaffuzunu fetiş hale getiren onun anlamına ulaşmaktan yarasaların ışıktan korktukları rahatsız olan kesimler ise her dönemde varolagelmiştir.
İnsanı yeniden elde etmek için ,idrak tarlalarını çoraklıktan kurtarmamız , vahiyle sulamamız ,kur an ın terbiyesinden geçirmemiz lazım… İnsanın ,Allah ile kainat ile iliÅŸkisini yeniden düzenlemesi gerekir. İnsan merkezli bir hayat ,iman merkezli bir insan görmek istiyorsak…İnsanı elde edersek ,insanlar arası iliÅŸki sevgi ve varoluÅŸa dayalı bir iliÅŸki olur , sahici olur,çok yüzlülüğe dayalı maskeli bir iliÅŸki olmaz…
Şunu unutmayalım ki , solunum cihazına bağlı olan insanlığa ruh verecek tek kaynak kurandır, vahiy soluğudur.
Henüz yorum yapılmamış.