Sosyal Medya

Makale

Hastalıklı Medeniyet Tasavvurumuz

Batı’nın ilmini alalım mı almayalım mı, ilmini alırsak ahlakını da alalım mı almayalım mı gibi lüzumsuz tartışmalarla geçen on yıllardan sonra aklımıza “Batı bunu nasıl baÅŸardı” sorusu geldi. Ki bu sorunun en baÅŸta sorulması ve cevaplandırılması gerekirdi. Soruyu sorduk sormasına da cevaplamamak için elimizden gelenin en iyisini yaptık. En meÅŸhur “cevabımız” ÅŸu oldu: Batı’nın bütün baÅŸarılarının gizli mimarı biziz. Kimileri iÅŸbu mimarlığımızın soykütüÄŸünü çıkarmak için haçlı seferleri, kimileri Endülüs, kimileriyse Avrupa’nın Osmanlı’yı tanımaya baÅŸlaması tezlerini ileri sürdü. Söz konusu tezleri sırasıyla birer cümlelik özetlerini ÅŸu ÅŸekilde ifade edebiliriz.

1. Haçlı seferlerinde yıkanmayı bile bilmeyen Avrupalılar DoÄŸu’nun bütün birikimini Batı’ya aktardılar ve modern medeniyetin temellerini attılar.

2. Endülüs’ün ihtiÅŸamından etkilenen Avrupalılar Rönesans yaÅŸadılar ve Batı’yı Batı yaptılar.

3. Batılılar Osmanlı’nın medeniyet birikimini öÄŸrendiler ve Aydınlanma yaÅŸadılar.

 

Mis gibi cevaplar, deÄŸil mi? (!) Ä°nsanın ufkunu açıyor ve Batı’nın nasıl bu konuma geldiÄŸini vuzuha kavuÅŸturuyor. (!) Üzülerek söylememiz gerekir ki ne bu üç tez ne de benzeri tezler sorunun cevabı deÄŸil, bilakis sorudan kaçmaktır. Madem Batı’nın gizli mimarı bizleriz o zaman Batı bizim torunumuz sayılır deÄŸil mi? Torunumuza sahip çıkmamız gerekmiyor mu? Netice itibariyle Batı kökleri bizde olan aÄŸacın meyvesidir. Batı’nın meyvesini toplamamızda, meyvesinden faydalanmakta sorun olmamalıdır, deÄŸil mi? Yani bunu ben demiyorum. Savunulan tezlerden doÄŸal olarak çıkan netice böyle. “Batı kökleri bizde olan aÄŸacın meyvesidir ve o meyveden yararlanmamızda sakınca yoktur” dersek -belirttiÄŸimiz üzere bu sonuç savunulan tezlerden doÄŸal olarak çıkıyor- söz konusu tezleri savunanlar tarafından “aforoz” ediliriz. “Öyle ÅŸey olur mu, haÅŸa, tövbe et” falan anlamlarına gelecek bir sürü ifadeye muhatap oluruz. Ama efendim, bu sonuç sizin savunduÄŸunuz tezlerin doÄŸal sonucu. Sonuca itiraz edeceÄŸinize, öncüllerinizi gözden geçirsenize! SavunduÄŸunuz zaman öyle öncüller ileri sürün ki sonuçları sizi periÅŸan etmesin. Bizim Azerbaycan’da güzel bir tabir vardır; “Horozu saldığın zaman öyle sal ki yakalayan olmasın.” Maalesef sizin saldığınız horoz yakalandı. Batı’yı Batı yapan unsurları irdelememiz yerine “Batı’yı biz kurduk, Batı, bizim eserlerimizle Batı oldu” dememiz aÅŸağılık kompleksinin yeni görünümleridir. Bunun bir sonraki aÅŸaması Kuzey Kore sendromuna yakalanmaktır. Her dünya kupası zamanı “bu kez de Kore’miz ÅŸampiyon oldu” diyerek kutlama yapan Kuzey Koreliler gibi olmamıza ramak kaldı diyebiliriz. Ä°çinde bulunduÄŸumuz hastalıklı durumun baÅŸka versiyonları da var. Mesela ÅŸimdi Batı üstün konumdadır. Bu sebeple Batı’nın köklerini kendimizde arıyoruz; “Batı’yı biz Batı yaptık. Biz olmasaydık bir hiçtiniz. Rönesans’ı bizim sayemizde yaptınız. Biz olmasaydık Yunan klasiklerini okuyamayacaktınız” ve benzeri sloganlar atıyoruz. Bu sloganları kitaplaÅŸtırıyor, sloganların daha geniÅŸ kitlelere ulaÅŸabilmesi için kurabiyeli konferanslar düzenliyoruz. Yarın bir gün Çin dünyanın en önemli gücü (medeniyeti) olursa -ki olma yolunda hızla ilerliyor- o zaman da söylemlerimiz ÅŸu ÅŸekilde olacak: “Çin’i Çin yapan biziz. Mete Han olmasaydı bir hiçtiniz, O duvarları size kim yaptırttı?!, Uygar Türklerinden medeniyet öÄŸrendiniz öyle adam oldunuz, Ä°pek Yolunu Ä°pek yolu yapan asıl biziz. Ä°pek Yolu’nun nereden baÅŸladığı önemli deÄŸil, önemli olan hangi ÅŸehirlerden geçtiÄŸidir: Semerkant, Buhara, Tebriz, Konya, Bursa vs. hepsi bizim ÅŸehirlerdir ula*. Var mı bir diyeceÄŸiniz?!” Batı’nın nasıl Batı olduÄŸuna dair savunduÄŸumuz tezler bizi öyle bir pozisyona itmiÅŸ durumda ki aynı mahiyetli ifadeleri kılıf deÄŸiÅŸtirerek baÅŸkaları için de kolaylıkla kullanabiliriz. Mesela yarın bir gün Mars’ta hayat bulunsa ve Mars’takiler daha ileri teknolojik sahip olsalar neyi savunacağız biliyor musunuz? “Sizin havanız kime ey Marslı, bizim gezegen sayenizde geliÅŸmiÅŸsiniz. Bizim gezegen GüneÅŸ’e sizden daha yakın, vb. saçmalıklar.” Sözün özü ÅŸu ki bir an önce böyle tezleri terk etmemiz gerekmektedir. Medeniyetlerin birbirinden etkilenmesi doÄŸaldır ve bunun araÅŸtırılması gerekir ama bir medeniyetin diÄŸer medeniyete düÅŸman olması doÄŸal deÄŸil politiktir. Medeniyetler insanların ortak malıdır. Kafir medeniyet olmaz, kafir insan olur. Ä°slam medeniyetini Yunan, Ä°ran, Hint vs. medeniyetlerine ait unsurlardan soyutlayarak düÅŸünmemiz imkânsız olduÄŸu için modern Batı medeniyetiyle olan iliÅŸkimizi yeniden düÅŸünmemiz gerekmektedir. Çünkü biz hala Batı medeniyetinden yararlanmanın yollarını bulmuÅŸ deÄŸiliz.
 

 

 

[email protected]

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.