Sosyal Medya

Makale

Bir Gönüllülük Projesi: Her İmama On Genç

Bir süredir gündemden uzağım. Haber saatlerini kaçırmayan ve çeÅŸitli yorumlarda bulunan anneannemin varlığı sayesinde çok da bir ÅŸey kaçırmadığımı fark ediyorum. Neyse ki bir ÅŸekilde kafa yormayı tercih edeceÄŸim mevzular karşıma çıkıyor. BilindiÄŸi üzere Kasım ayının içinden  Mevlid-i Nebi haftası geçti. Geçen yıllarda kutlu doÄŸum haftası olarak zikredilen isimlendirme bir fetö projesi olması gerekçesiyle deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ. DeÄŸiÅŸim kavramı sünnetullaha bakan yönüyle bizler için son derece kıymetlidir. Ben de buradan bakmak istiyor ve Mevlid-i Nebi haftası ÅŸeklindeki deÄŸiÅŸikliÄŸin hayırlara vesile olmasını ümid ediyorum. Bu girizgâhın bizi ilgilendiren yönü ise Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı'nca düzenlenen Mevlid-i Nebi haftasının bu seneki temasının 'Peygamber ve Gençlik' olarak belirlenmiÅŸ olması. Bu baÅŸlık hatırımızda dursun zira yeniden bir baÄŸ kurmamız gerekecek.

Üzerinde durmak istediÄŸim konu gündemi takip edenlerin malumudur muhakkak. Fakat o denli mühim ki her vesile ile duyurmak boynumuzun borcu diye düÅŸünüyorum. Bu satırlar da o vesilelerden birisi olur umarım. Mevzu ÅŸu ki; “Diyanet her imama on genç zimmetledi. Her görevlimiz on genci kendi evladı gibi görüp onlarla meÅŸgul olacak.” Ä°lk cümle kurumun aldığı kararın haber olarak duyurulması. Sonraki açıklama ise Ä°stanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz'ın ifadesi. Yılmaz, baÅŸkanlığın görevlendirmesine açıklık getirdiÄŸi konuÅŸmasında her görevlinin gençlerle yakından ilgilenmesi gerektiÄŸini vurguladı. Bu görevlendirmenin bizatihi kendisinde hiç bir problem yok. Hatta haberi dinleyenlerin çoÄŸu baÅŸkan ErbaÅŸ'a hayır duada bulunmuÅŸ olabilir. Peki problem nerede? 

Öncelikle bazı istatistiki bilgiler vermek istiyorum. Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre kurum bünyesinde çalışan personel sayısı 144 bin. Bu sayının yüz bini imam-müezzin kategorisinde hizmet veriyor. Tüik verilerine göre Türkiye'nin nüfusu ise seksen milyonu aÅŸtı. Bu toplamın yaklaşık on üç milyonluk dilimini 15-24 yaÅŸ grubundaki genç nüfus oluÅŸturuyor. 

Bu veriler ekseninde söz konusu görevlendirmeyi yeniden deÄŸerlendirecek olur isek ortaya muazzam bir tablonun çıkması gerek. Böyle bir çaba içerisine girmeye niyetim yok elbette. Matematik zekâm vasat olduÄŸu için deÄŸil gönüllülük esasına dair inancım beni bu çabadan alıkoyuyor. Az evvel problem nerede o halde diye bir soru geçmiÅŸti cevabın kilit kelimesi bir önceki cümlede geçen 'gönüllülük'. Özellikle yardım merkezli stk'ların odak kelimesidir gönüllü olma hali. Bir iÅŸin hiç bir maddi beklenti içerisinde olmadan yerine getirilmesini anlıyoruz bu güzel halden. Bu baÄŸlamda tüm Dünya'ya yayılan iyilik halkaları hepimizin malumu. Gönüllülük halini en saÄŸlam ÅŸekilde bu iyilik hareketlerinde görmek mümkün. Yine bazı eÄŸitim çalışmalarında da gönüllülük ruhunu görmek mümkün. Åžimdi tüm bu saptamalardan sonra sakın Diyanet bünyesinde yürütülen çalışmalarda gönüllülük ruhu yok mu sorusu gelmesin akıllara. Bizzat ÅŸahidim ki birisi Kur'an Kursu öÄŸreticisi diÄŸeri Vaize olan iki arkadaşım tüm yüreklerini ortaya koyarak görev yapıyor. Mesai kavramının ötesinde bir anlayışa sahip bu güzide dostlar bu iÅŸlerin gönüllülük ruhu ile yürüyeceÄŸine inanıyor. Öyle de olmalı hasılı. Kurumun 'her imama on genç' benzeri hatırlatmaları olsun elbette. Ancak görevlendirmenin ötesinde bir bakış yakalanamaz ise bu proje tutmaz. KeÅŸke tutsun duasındayız lâkin hakikâtleri de görmezden gelemeyiz.

Bu hakikâtlerden ilki ÅŸu ki tüm evleri, tüm okulları, tüm kafeleri kuÅŸatması gereken bir sırumlulukla muhatabız her birimiz. Sıklıkla "yeni nesil avuçlarımızdan kayıp gidiyor, onlara ulaÅŸamıyoruz, bizi dinlemiyorlar" tarzında yakınmalarla karşılaÅŸtığımızda baÅŸka bir hakikâti hatırlıyorum:

Bir gün Hz.Peygamberin yanına bir bedevi gelir ve çocuÄŸundan ÅŸikayet eder. Peygamberimiz ona ÅŸikayet etmeye hakkının olmadığını ve çocuÄŸunun halinin kendi eseri olduÄŸunu söyler. ÇocuÄŸuna kötü söz söylemeyip hayır duada bulunmasını öÄŸütler. Kendisi de her fırsatta çocukların dünya ve ahiret saadetleri için dua eder.

 

Bir diÄŸer hakikât ise Kur'an'daki eÄŸitim ilkelerinin sevgi ve ÅŸefkat, kolaylık, fıtrata uygunluk, hoÅŸgörü ve yumuÅŸak tutum olduÄŸu bilgisi. 

EÄŸer sen kaba davransaydın etrafından dağılır giderlerdi" hitabına muhatab olan dünyanın ÅŸahit olduÄŸu en nazik insanı anlamanın neresindeyiz sorusu zihnimizi yorarken bazı hakikâtleri hatırlamaya devam edelim:

Rahmet Peygamberine iman eden ilk Müslümanların çoÄŸu gençlerden oluÅŸuyor. Allah Resulü, gençlerle özel olarak ilgilenmiÅŸ, onların öncelikle karakter ve kâbiliyetlerini tespit etmiÅŸtir. Onların önce yüreklerine hitap etmiÅŸ, hayır duada bulunmuÅŸ, müjdeli haberler vermiÅŸtir:

“Yedi kimseyi Allah Teâlâ kendi gölgesinden baÅŸka gölge bulunmayan kıyamet gününde, gölgesinde barındıracaktır. Bunlardan biri de, Rabbine ibadet ederek yetiÅŸen gençtir.” (Buhârî)

Allah Resulü gençlere ideal ve istikâmet verecek ilkeleri bizzat örnekliÄŸi ile göstermiÅŸtir. PeygamberliÄŸi öncesinde dahil olduÄŸu 'hılfulfudûl' ve “insanların en hayırlısı insanlığa faydalı olandır” ÅŸeklindeki tavsiyesi bu kapsamda verilebilecek rivayetlerden ikisi.

Tüm bu hakikâtler çaÄŸları kuÅŸatacak kadar kıymetli. Bize yakışan bu düsturlara tutunmak ve o minvalde yaÅŸamak. Aksi halde gençler savrulup gitmeye devam edecek. GeçtiÄŸimiz günlerde 'Medya ve Kaybolan DeÄŸerlerimiz' baÅŸlıklı seminerimi güncellerken içimi yakan bir cümleyle karşılaÅŸtım. Gençleri bekleyen tehlikeler üzerinde yapılan bir araÅŸtırma sonucunda yer alan ifade aynen ÅŸöyle: Çevremde saygı duyacağım bir Müslüman yok. Bir gence ait olan bu hakikât karşısında duruÅŸlarımızı yeniden gözden geçirmek elzemdir diye düÅŸünüyorum.

Son olarak yapmak istediÄŸim hatırlatma için herhangi bir açıklamaya gerek yok, zira son derece net. Buyrun:

 “Bir çocuÄŸun en büyük düÅŸmanı kendisine Allah'ı anlatmayan, O'nu tanıtmayan, sürekli bu dünyada yaÅŸayacakmış gibi yetiÅŸtiren anne ve babasıdır.”   

Hz.Ömer (r.a) 

Hatırlatmalar ve hakikâtler özetle böyle. Her daim hatırlayanlardan ve eyleme geçenlerden olalım inÅŸaallah. Duamız odur ki projeden öteye geçerek yürekleri fetheden bir hareket olsun her imama on genç. Hatta bu hareket halka halka geniÅŸlesin. Aksi halde içimizi yakan sadece cümleler olmaz.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.