Makale
Ahretliğin Yadigârları
Köhnemiş haneler;
Senelerin kahrı ile belleri bükülmüş birbirlerine yaslanmışlar.
Ahşabın güleç yüzü solmuş, yaldızları dökülmüş. İhtiyar dişler gibi birer birer eksilen nadide oyma parçalarının yokluğu iğreti tahta parçaları ile teskin edilse de zaruretten mütevellit, kestirmeden uzatılan soba borusuna dargın ahşap ev son demlerini yaşamakta.
Gönüller köhnememiş besbelli.
Haminne sırtında hırkası gönül gözü körpe çiçekleri ile hemhal.
Yaşamın kanıtı gibi sıralanmış saksıdaki çiçekler, siyah beyazın mütevazı görselliğinde yine de temaşa eyleyebilenlere rengârenk hissiyatını vermekten geri durmuyorlar.
Haminnenin hırka cebi ÅŸiÅŸkince… Bir sihirbaz gibi bu küçücük cepten çıkardıkları ile muhatabını ÅŸaşırtan, sevindiren harikalar hazinesi. Mahalledeki yetime bir horoz ÅŸekeri, ocağını yakamayan acemi gelinlere kibrit ve çıra, toruna kokulu bir portakal, bir sıra iplik ve iÄŸne, birkaç düğüme, sokaktaki çocuÄŸunun çığlığına koÅŸan annenin telaÅŸa kapadığı kapısına biri mutlaka uyacak irili ufaklı anahtarlar, komÅŸunun gelinlik kızına pek minik sayılmayacak kapsamlı bir dantela örneÄŸi. Daha neler…
Haminne, ahretliğinin öksüz çiçeklerini şefkatle sularken dilinde Fatiha vardır.
Göçüp giden sadece bir komÅŸu deÄŸildir. Birbirlerine yaslanarak ayakta kalmaya çalışan haneler gibi bazen uzun cümleler ile çoÄŸu kez uzun suskunluklarla birbirlerine dayanmış koskoca ömürler. Çok uzun yıllar önce yerleÅŸme telaşında gözlerinin içi gülen taze bir gelinin bıraktığı çorbanın sıcaklığı ile ekmeÄŸin pamukluÄŸu hiç kaybolmamıştır… AhretliÄŸinin en çok içi gülen gözlerini severdi. Bir de kahvesinin köpüğünü.
Çiçekler hepten öksüz kalacaklar, hayırlısı…
Bir hayat biter bir diÄŸeri baÅŸlar. Baki halan, Hayat Sahibi O’dur. Ya Hû.
Henüz yorum yapılmamış.