Sosyal Medya

Makale

Tas Aynı Hamam Aynı Bir Tek Tellak Değişti

Peşinen söyleyelim ABD politikalarında başkan değişiminden kaynaklı öyle ciddi bir değişim beklemeyelim.

Daha önce de söylediğim gibi; ABD, Küresel Egemen Güçlerin arkasına saklandığı/işini gördüğü paravan bir devlettir. Kim gelirse gelsin Küresel Güçlere hizmet etmek zorunda çünkü çark öyle kurulu.

Dolayısıyla seçim sonunda tas aynı, hamam aynı değişen tek şey tellak; tellak Obama gitti tellak Trump geldi.

Tabii ki tellak dediysek hiçbir etkisi olmayacak demiyoruz; kendine tanınan inisiyatif alanında oluşturacağı küçük ama düzenli dalgalarla koca gölde farklı bir hava oluşturması da gayet mümkündür.

Trump’tan önce ABD’nin iki ana eksenli politikasını oluÅŸturan Cumhuriyetçileri ve Demokratları analiz etmek lazım:

Demokratları da Cumhuriyetçileri de Yahudi zihniyeti yönlendirir.

Demokratlar genelde ABD çıkarları doğrultusunda hareket ederler.

Cumhuriyetçiler ise ABD ve İsrail'in ayrılmaz bir bütün olduğuna inanır ve Siyonizm/İsrail merkezli çıkarları da ABD çıkarı gibi görürüler.

Bill Clinton ile başlayan Obama ile zirve yapan gizli bir İsrail öfkesi hâkimdi ABD yönetiminde. İsrail'in egoist tavırlarının ABD çıkarlarına zarar verdiğine inanıyorlardı. (Tamamına yakını Yahudi olan Küresel Egemen Güçler de bu kanaatte.)

Obama 2. döneminde bu konuda cesur adımlar attı; Ä°srail'e, birçok politikasını deÄŸiÅŸtirmesi için baskı yapmaya baÅŸladı. Fakat 3 yıl önce Obama, 2013’te ek bütçeye ihtiyaç duyduÄŸunda Cumhuriyetçilerin (Yahudilerin) ağırlıkta olduÄŸu ABD Senatosu bu bütçeyi ilk baÅŸlarda onaylamayarak Obama'ya ÅŸantaj yaptı.

Memur maaşlarını ödeyemez duruma gelen Obama, bu şantaja boyun eğerek İsrail'in önüne koyduğu politikalara evet dedi ve böylece ek bütçeyi aldı.

Hillary Clinton da Demokrat Partili olarak İsrail için aynı düşünceleri besliyordu (Bu durum İsrail karşıtlığı gibi düşünülmemeli, sadece önce ABD çıkarları mı yoksa İsrail çıkarları mı sorusuna önce ABD çıkarları tercihini yapıyor).

Bir Alman Yahudisi olan Trump, Cumhuriyetçilerin adayı olarak kazandı.

ABD iç ve dış politikasında çok önemli farklılıklar göreceğimize ihtimal vermiyorum.

Sadece bundan sonra daha şımarık ve doÄŸrudan ABD'nin politikalarına müdahale eden bir Ä°srail bekliyorum. OrtadoÄŸu’daki ABD hareketleri de Ä°srail’in mutlak çıkarlarına endeksli olacaktır.

Katıksız bir kapitalist olan Trump, eÄŸer kendisine inisiyatif tanınırsa; ABD’nin baÅŸta AB olmak üzere birçok ülke ve kuruma olan mali desteÄŸini kesecektir. Ticari olarak daha bencil ve daha agresif bir politika izlemesi kuvvetle muhtemeldir. Böylesi bir durum ABD’yi yalnızlaÅŸtıracak ve Avrupa’daki mali darboÄŸaz yükünü Almanya ve Fransa’nın üzerine yıkarak AB’nin yıkımını hızlandıracaktır.

İçeride de ABD’nin huzuru bugünkünden daha iyi olmayacaktır:

Özellikle polis teÅŸkilatının zencilere yönelik ırkçı ve önyargılı tavrı, Trump’un ırkçı kimliÄŸi yüzünden daha da artarak iç huzursuzluÄŸu tırmandırması da çok uzak bir ihtimal deÄŸil.

Trump Karşıtlarını, Siyahi Amerikalıları, Göçmenleri ve Müslümanları zor günler bekliyor. EÄŸer birileri çıkıp ABD’nin diÄŸer ülkelerde (Türkiye, Mısır, Ukrayna gibi) yaptığını kendisine yapsa ABD’nin ömrü çok uzun olmaz.

Bizim için ne değişecek?

Obama ve Clinton da bize düşmandı Trump da; tek fark Obama ve Clinton münafıkça yüzümüze gülüyor arkada düşmanlık yapıyordu Trump ise düşmanlığını açıkça söylüyor.

Düşmanlığını gizleyip yüzümüze gülen bir düşmandansa düşmanlığını alenen izhar eden bir kişi daha hayırlıdır. Bizim için değişen tek şey bu.

Önemli bir nokta:

Herkes Clinton-Trump öznesine o kadar odaklanmış ki tüm değerlendirmeyi bu özneler/seçilenler üzerinden yapıyor. Seçilenden çok seçeni/seçen tercihini konuşmak daha önemli:

Hepimiz biliyoruz ki seçmenlerin büyük çoÄŸunluÄŸu Trump’un ÅŸahsı için kendisine oy vermedi. Kazanan Trump’un kendisi deÄŸil söylemi oldu. Yani kazanan Irkçılık, Ä°slamofobia, Göç Karşıtlığı ve Egoizm oldu.

Aynı durumu yarın Avrupa’da da görmeye kendimizi hazırlayalım.

Dünyanın bundan sonraki gidişatını İslamofobia ve Irkçılık belirleyecektir. Tabii ki bir de 3. Dünya ülkelerinin din, etnik ve mezhep savaşları.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.