Makale
İndirilmiş din ile uydurulmuş din söylemi
Son zamanlarda sıkça duyduÄŸumuz “indirilmiÅŸ din-uydurulmuÅŸ din” söyleminin patenti kime aittir, bilmiyorum. Ancak ben bu sükseli söylemdeki “indirilmiÅŸ din” tabirinin anlam coÄŸrafyasıyla ilgileniyorum ve bilhassa “İndirilmiÅŸ din budur” demenin ilmî açıdan hesabı verilebilir bir söylem olup olmadığı meselesini tartışmak istiyorum. Anladığım kadarıyla, “indirilmiÅŸ din” tabiri paradigmatik olarak dinî alanı gelenekten arındırma ve hüküm kaynağı olarak doÄŸrudan doÄŸruya nassa, hususen Kur’an’a baÅŸvurma anlayışını ifade ediyor. “UydurulmuÅŸ din” ise dinî alanda katı gelenekçiliÄŸe ya da gelenek fetiÅŸizmine iÅŸaret ediyor.
İslamiyet’in ilk asırlarından itibaren dinî düşüncenin gelenekçilik ve yenilikçilik diye ifade edebileceÄŸimiz iki fikrî damar arasındaki gerginlik zemininde kendini ürettiÄŸi, sözgelimi Ehl-i hadis ekolünün gelenekçi, Ehl-i rey ekolünün de ÅŸu veya bu ÅŸekilde yenilikçi damarı temsil ettiÄŸi söylenebilir. Bu iki ekol arasındaki ilmî ve fikrî gerginliÄŸin son yüzyıllara kadar İslam dünyasını taşıdığı halde son birkaç yüzyıldaki çok boyutlu umumi krizin aşılmasında yetersiz kaldığı, bu yüzden de dinî düşüncenin rekonstrüksiyonu noktasında arayışlar baÅŸladığı tespitinde bulunulabilir ve “indirilmiÅŸ din-uydurulmuÅŸ din” retoriÄŸi de bu yeni arayışlar kapsamında deÄŸerlendirilebilir.
***
Ne var ki “indirilmiÅŸ din” tabiri çok tehlikeli bir noktayı imlemektedir. Öncelikle, herhangi birimizin “indirilmiÅŸ din” adına “uydurulmuÅŸ din” eleÅŸtirisi yaptığı iddiasında bulunması, kendini -haÅŸa- Allah’ın yerine koyması anlamına gelir. Çünkü “İndirilmiÅŸ din budur” demek, bir bakıma, “Allah din konusunda ne kastettiyse, ben de tam olarak onu söylüyorum” demektir. Bunun içindir ki tefsir geleneÄŸinde birçok büyük müfessir herhangi bir ayetle ilgili farklı görüşleri ve kendi tercihlerini zikrettikten sonra “vallâhu a’lem bi-murâdih” (Ne kastettiÄŸini en iyi bilen, Allah’tır) demeyi ilke edinmiÅŸtir.
Mutlak hakikati temellük iddiasında bulunmak ve tek hakikatçi dille konuÅŸmak hiçbirimizin haddi deÄŸildir. Kaldı ki içimizden birinin “indirilmiÅŸ din” dediÄŸi ÅŸey, bir diÄŸerimiz için “uydurulmuÅŸ din” olarak görülebilir. DiÄŸer taraftan, her birimiz hata ve nisyan ile malul bir beÅŸeriz. Kısacık hayat hikâyemizde kaç kez yanıldığımızın haddi hududu belirsizken, hangi cüretle “İndirilmiÅŸ din bizden sorulur” derecesine konuÅŸabiliriz? Dinî alanda söylediÄŸimiz hemen her ÅŸey, özellikle aklımız ve düşünce tarzımızı ÅŸekillendiren tarihsel koÅŸullara baÄŸlı birer yorumdan ibarettir. Kur’an’ın herhangi bir ayetine verdiÄŸimiz mana ve meal de yorum alanına dâhildir. Her meal düpedüz te’vil, yani çeÅŸitli anlam ihtimallerinden birini tercihten ibarettir.
***
Metin içi ve metin dışı deliller ve karinelere istinaden farklı görüşler arasında tercih yapabileceÄŸiniz gibi yeni bir görüş de üretebilirsiniz. Ancak kendi görüşünüzü “indirilmiÅŸ din”, baÅŸka görüş ve tercihleri “uydurulmuÅŸ din” diye kategorize edemezsiniz. Çünkü murad-ı ilâhînin zuhur ettiÄŸi mahal ve makam siz deÄŸilsiniz. Aynı ÅŸekilde İslam ilim geleneÄŸindeki bir yorum ve ictihadı tenkit edebilirsiniz; fakat topyekûn geleneÄŸe “uydurulmuÅŸ din” diyemezsiniz. Ayrıca “uydurulmuÅŸ din” gerekçesiyle tasfiye ettiÄŸiniz geleneÄŸin boÅŸluÄŸunu kendi öznelliÄŸinizle doldurduÄŸunuzu ve bu dolguyu da “indirilmiÅŸ din” diye sunduÄŸunuzu itiraf etmelisiniz.
Öte yandan, “indirilmiÅŸ din” dediÄŸiniz yorumun bilgi tabanını, “Bu ayet ÅŸunu söylüyor” deme imkânınızı ve hatta Kur’an’daki herhangi bir kelimeyle ilgili anlam stokunuzu bile geleneÄŸin devamlılık ve taşıyıcılık iÅŸlevine borçlu olduÄŸunuzu bilmelisiniz. Hâliyle, geleneÄŸe karşı topyekûn inkârcı tutumun, kendi atanız ve babanızı inkârdan pek farklı olmadığını bilmekle mükellefsiniz. Babanızın bazı huylarını sevmeyebilir ve eleÅŸtirebilirsiniz; fakat ÅŸu huyları ve davranışları hoÅŸuma gitmiyor diye babanızı reddetmenin kendinizi soysuzlaÅŸtırmak anlamına geldiÄŸini de bilmelisiniz. Ayrıca gelenek karşıtlığını takıntı haline getirdiÄŸinizde, bu tutumun sümük-i ÅŸerifçileri çoÄŸaltacağını göz ardı etmemelisiniz. Uzun lafzın kısası, fiyakalı retorikler üretirken, ÅŸehvet-i kelamın keyfi kadar muhtemel polemiklerin toplumsal tabandaki maliyetlerini de hesaba katmakla mükellefsiniz.
Henüz yorum yapılmamış.