Sosyal Medya

Makale

Dinî kahramanlık ve Müslümancılık tulûatları

BilindiÄŸi gibi, bizim mahalle 2002 yılında baÅŸlayan AK Parti dönemiyle birlikte rahat nefes alma bahtiyarlığına eriÅŸti ve son on küsur yıl içinde başörtü sebebiyle Meclis’te milletvekili yuhalamaktan, başörtülü milletvekillerine saygıda kusur etmeme noktasına gelindi.

1990’lı yılların Türkiye’siyle kıyaslandığında bugün gelinen noktanın mahalle sakinlerimiz açısından, “Ne kadar şükretsek az” denilmesi gereken çok büyük bir normalleÅŸme imkânı olduÄŸu şüphesizdi. Ama gelin görün ki köylülükten midir, sonradan görmüşlükten midir yoksa geriye dönük hesaplaÅŸma ve rövanÅŸ alma hırsına yenik düştüğümüzden midir bilinmez, bizim mahalleli bu büyük imkânın kadrini pek bilemedi.

ÖtekileÅŸtirilmeden yaÅŸama imkânının şükrünü hakkıyla ifa söz konusu olduÄŸunda, bize yakışan tutum, “Bir topluma duyduÄŸunuz öfke ve kızgınlık sizi adaletsiz (dengesiz, savruk, şımarık) davranmaya sevk etmesin” (Mâide 5/2) mealindeki ilâhî ferman mucibince, hayat felsefesi ve dünya görüşü ne olursa olsun, toplumsal dokuyu oluÅŸturan tüm farklı kesimlerle beÅŸerî hukukta adalet, insaf, iz’an, ÅŸefkat, kerem gibi deÄŸerleri mutlak hâkim kılma bilincine göre davranmaktı. Ne var ki bu ahlâkî deÄŸerler ve erdemler maalesef temel dinî kitapların satırlarında ya da vaizlerin dudaklarında kaldı.

***

Bizim mahalleli, hele de ÅŸu Ramazan’ın manevi ikliminde Müslüman kiÅŸinin her ÅŸeyden çok adalet duygusuna sahip olması gerektiÄŸine dair sayısız vaaz ve nasihat dinliyor, ama sonuçta adeta “kulûbünâ ÄŸulf” (idrakimiz kapalı) dercesine bir kulağından girip öbür kulağından çıkıyor. Belli ki mahallenin durumdan vazife çıkarmayı marifet bilen bir iÅŸgüzar kesimi, “Cümle âleme nizam/ayar verme sırası artık bizde…” diyerek, hayata bizim pencereden bakmayan ve bizim gibi yaÅŸamayan insanları taciz edip bunaltmayı, hatta herkesi kendimize benzetmeye çalışmayı ulvi bir vecibe addediyor. Bu yüzden de şımarık bir tarzda, Cihangir’de millete Ramazan dayağı atmayı cihad, mezuniyet töreninde kep fırlatmak yerine sarık sarmayı has Müslümanlık, karma eÄŸitimi sonlandırmayı müttakilik zannediyor. Bu arada mührün sahibine göre pozisyon almayı marifet bilen hikmet-i hükümetçi medya organları ise bir kez olsun, “Burada bir hata var” dememeye yemin etmişçesine iÄŸrenç bir yalakalık tablosu sergiliyor.

***

Öte yandan, ülke sathında ne kadar çok imam-hatip ve ilahiyat fakültesi açılır ve ne kadar çok tefsir-hadis metni okunursa, genç nesiller o kadar çok dindar olur diye vehmediliyor. Ancak hem dindar nesil meselesinin, hem de bu konuda tutturulmak istenen hedefin kemiyetten öte keyfiyetle ilgili olduğu bilinmesine rağmen her nedense bütün işler kemiyet hesabı üzerinden yürütülüyor.

Lakin idealler ile gerçekler birbiriyle hiç örtüşmüyor. Dahası, ulusal ölçekli televizyon kanallarındaki her iki programdan biri neredeyse dinî içerikli olmasına raÄŸmen, ne ülke sathında ahlâkî geliÅŸmiÅŸlik emareleri görünüyor, ne de istatistikler adam öldürme, aile içi ÅŸiddet, boÅŸanma gibi sorunlarda düşüş trendine iÅŸaret ediyor; aksine toplumsal yapının hemen her katmanından ciddi yozlaÅŸma sinyalleri geliyor. Hal böyleyken, hemen her Allah’ın günü yeni bir dinî grup peyda oluyor ve her bir grup kendini din adına kahramanlık tulûatlarıyla pazarlamaya çalışıyor.

Sözgelimi bir grup, “Biz dinî kolluk kuvveti olarak sapkın İlahiyatçı avlıyor ve Kur’an müdafaası yapıyoruz” naraları atıyor; bir diÄŸeri “Paralelden boÅŸalan yerlerin ihalesini bize verin” diye yanıp yakılıyor; bir diÄŸeri Ehl-i Sünnet konsorsiyumu görüntüsüyle bütün ülkeyi ÅŸehir ÅŸehir dolaÅŸarak seksen milyonun itikadını sözde tadille uÄŸraşıyor vs… Ancak sonuçta bütün bunlar olup biterken, hem mahkemenin kadıya mülk olmadığı, hem kurb-i sultanın ateÅŸ-i sûzân olduÄŸu, hem de ülkenin yüzde ellilik diÄŸer yarısında biriken öfkenin keser sap döndüğü zaman beriki yüzde ellinin üzerine boca edilmesiyle yeniden ne büyük trajediler yaÅŸanacağı maalesef pek hesap edilmiyor. Uzun lafın kısası, bütün bir ülke olarak tüm enerjimiz, birikimimiz ve ömür sermayemiz, keser sap ve hesap döndükçe yüzde ellilik kesimin diÄŸer yüzde ellilik kesimden intikam alma hırsıyla heba olup gidiyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.