Sosyal Medya

Makale

Düşünmenin Halleri

Düşünme, ne yapayım ki ÅŸu insan beni düşünecek bir kıvama gelsin. Yoksa ben burada yapayalnız kalacağım. Ä°nsandan baÅŸka düşünecek varlık da yok ki ona muhtacım. O zaman onu düşündürtmenin bir yolunu bulmalıyım… Ama ÅŸunu da biliyorum ki insan düşünmekle insan olabiliyor. O zaman ona kendiliÄŸi üzerinden ulaÅŸmalıyım. Ve ona fısıldamalıyım…

Kendilik, ne oluyor ya? Ä°nsanlar bir tuhaf olmuÅŸlar. Kimse ne yaptığını bilmiyor. Åžu olup biten üzerine biraz düşünmem lazım… Yoksa bende meseleyi anlamakta zorlanacağım. Gerçekten ÅŸu insanların yaptıklarını anlamakta zorlanıyorum. Niye böyle davranıyorlar? Kendilerini yalanlar mahiyette iÅŸlere dalıyorlar. Pek de farkında olmadıkları üzerine yemin bile edebilirim. Ama ÅŸu düşünme iÅŸini gerçekleÅŸtirirsem, her ÅŸey sanki biraz aydınlanacak ve bana ne olup bittiÄŸini anlatacaklar gibi duruyor. Bunu denemeye deÄŸer sanırım. Hem ben ancak düşünerek kendimi gerçekleÅŸtirebilirim… Aslında bu gerçeÄŸi hiç unutmamam lazım…

Nefis, kendiliÄŸe, bırak ya ne düşüneceksin, düşünenlerin halini görmüyor musun? BaÅŸları hep belada! Hem düşünüp anlayacaksın da ne olacak. Bir ÅŸeylerin deÄŸiÅŸeceÄŸini mi düşünüyorsun? Bugüne kadar ne deÄŸiÅŸti ki… Ä°yisi mi sen kendine bak. Ä°ÅŸine gücüne yönel. Hayata takıl, keyfini çıkar. Yakınlarını gözet, büyüyen çocukların, yanında senin gözlerine bakan eÅŸin var. Düşünme boÅŸ insanların iÅŸidir. Senin iÅŸin ise başından aÅŸkın…

Akıl, düşünmeye, sen ancak benimle varlık sahasına çıkabilirsin. Bunun içinde kendiliğin benim farkıma varması gerekli. Bende kendim kalarak ona yönelebilirsem, işte o zaman senin isteğin gerçekleşebilir. Ama sende biliyorsun ki ben etkileşime açığım, ve bu varlık aleminde her şey beni etkileyebilir. Ama bende her şeyi etkileme gibi bir potansiyeli taşıyorum.

Düşünme, iÅŸte akıl senin etkinliÄŸin benimle iliÅŸkili. EÄŸer ben yoksam senin bir fonksiyonelliÄŸin de olmaz. Bunu bilesin. Öyle havalara girmeyesin…

Akıl,  KendiliÄŸe, eÄŸer düşünmeyi arzuluyorsan, bana yönel. Ancak ben seni düşünmeye taşıyabilirim. Ve sana neler olup bittiÄŸinin farkındalığını verebilirim. Ona göre sende gereÄŸini yap. Salt benimle yürü ki neler olup bittiÄŸini anlayabilesin.

Kendilik, ey akıl, asıl sen bana muhtaçsın, ben seni bir baÅŸkası ile bağını düşünme aracılığı ile saÄŸlayarak sana varlık alanında zemin hazırlıyorum. Ben yoksam sende yoksun… Bunu unutmayasın…

Akıl, ey nefis, eğer sende kendiliği ayartmak istiyorsan; bil ki ancak beni kullanarak onu yönlendirebilirsin. Böylece isteğine kavuşmuş olursun. Ben ki her şeyi yorumlayabilir ve ona bir mazeret uydurabilirim. Bu gerçekliğimi unutma, yoksa hüsrana uğrarsın, uyarmadı deme!

Nefis, akıl, aklını başına al, doÄŸru, sen benim iÅŸime yararsın, ama baÅŸkalarının da iÅŸine yararsın, sonuçta seninle benim isteklerim reddedilebiliyor. Bu yüzden kendini Hint kumaşı sayma… Bilesin ki benim varlığımdır seni renkli kılan ve dinamik tutan…

Akıl, ben neyim ki her şeye bir anlam yüklüyorum, her şeyi tasvir ediyor ve her şeyi birbirine bağlayacak bir zemini inşa edebiliyorum. Demek ki ben bir bağım ve bu bağlılığımı unutup beni salt kendi başıma gören, duyan ve anlayanlar aslında yanılıyorlar.

Düşünme; ey akıl, sen kendi başına kimseyi bir yere taşıyamazsın. Taşımaya kalksan muhakkak bir ÅŸeyler devreye girer ve bu saflığı bozar. En baÅŸta da nefis başına bela olur. Çünkü onun arzuları seni bulandırıyor. GerçeÄŸi görmeni engellediÄŸi gibi seni hakikatten de uzak tutuyor. O zaman yanılıyor ve adaletsizliÄŸi temellendirebiliyorsun. Ä°ÅŸte bu yüzden kendini saÄŸlam bir yere baÄŸlaman gerekli…  Ben seni farklı baÄŸlantıları doÄŸru bir hesap ile sorunsuz bir yolculuÄŸa çıkarırım. Ama beni dinlersen tabii…

Akıl, ben hem etken hem de edilgenim…  Varlıkla eÅŸit mesafede durursam doÄŸru görebilirim. EtkileÅŸime açık olmamla birlikte tamamen teslim olmamam gerek… Bunu yapabilecek donanımım var. O yüzden kendimi kiminle nereye kadar baÄŸlı hissedeceÄŸimi anlamam ÅŸart oldu…

Duygu, mırıldanmam mı lazım… Bunlar neler konuÅŸuyor öyle. Beni hesaba katmadan mı yola çıkıyorlar? Bensiz hayatın tadı tuzu mu olurmuÅŸ ya! Hepiniz sonuçta gelip bana dayanmayacak mısınız? Ben yoksam siz nasıl anlamı, deÄŸeri, iyiyi, kötüyü, çirkini ve güzeli betimleyecek ve onlara yönelik bir ÅŸeyler söyleyeceksiniz ki? Benim kıymetimi bilin! Her ÅŸey bende piÅŸer. Tadını, koyuluÄŸunu katar size sunarım…

Duygu, ey akıl, benimle varsın, benim hissettiklerimi tercüme ettiÄŸin için anlamlı duruyorsun. Benim tecrübe ve birikimime yaslanıyor sonra da hava atıyorsun. Hâlbuki her kelimeye can ve kan veren benim. Kelimeler benimle yüklü olduklarında yaÄŸmura dönüşüyorlar. Bir olayın ne olduÄŸunu benim hisleniÅŸim sayesinde kavrayabiliyorsun. Bunu unutma ki sana da hayat vereyim… Seni hemcinslerin içinde farklılaÅŸtırayım…

Akıl, ey duygu, söylediklerin doÄŸru ama ÅŸunu da bil ki ben olmasam sende lal olursun. Kendini nasıl anlatacaksın? Bir düşünsene bir sürü yoÄŸun ÅŸey hissediyorsun ama bunu dillendiremiyorsun. O zaman çatlamaz mısın? Kıymetimi bil o zaman…

Duygu, evet ey akıl, ama sen her ÅŸeye sirayet ediyorsun. Bu seni hem güçlü hem de zayıf kılıyor…

Hikâye uzar gider…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.