Sosyal Medya

Makale

Bir Türlü Sorulmayan Soru

       Gün geçtikçe artan bütçelerle cami bahçelerinde çekilen programlarda, vatandaşın dini(!) sorularına kanalla anlaÅŸtığı ücreti mukabilinde cevap veren Abdurrahman çelebiler ile bir Ramazanı daha tükettik. Körler sağırlar birbirini ağırlar kıvamında sorulu cevaplı uzun yayınlar, “Ä°ÅŸkembe-i Kübra” adlı esere yeni bir cilt kazandırmaktan öteye gidemedi. Her sene sorulmasını beklediÄŸim sorunun yanından bile geçilememesi ise topluma olan ümidimi azalttı.

      Allah hakkında soru soracak kadar merak içinde olmak. Allah hakkında doÄŸru cevaplara ulaÅŸabilmek için Peygambere baÅŸvurmak. Allah hakkında doÄŸru bilgilenmek, O’nu hakkıyla tesbih edebilmek için Kuran’ı dikkatle ve rikkatle okumak. Merakımızın meramımızı gösterdiÄŸi ÅŸuuruyla hakiki soruların ve cevaplarının peÅŸinde kafamızı çatlatırcasına ağır ağır ve huÅŸuyla Kuran okumalarımızın namazımıza ve infakımıza sirayet etmesine çabalamak…

     EÄŸer kullarım sana Benim hakkımda sorular sorarsa -(bilsinler ki) Ben onlara çok yakınım; dua edenin yakarışlarına her zaman karşılık veririm; öyleyse onlar da Benim davetime icabet etsinler ve Bana inansınlar ki doÄŸru yolu bulabilsinler. (Bakara / 186)

       Ä°ÅŸte merakı ve meramı Allah olanlara müthiÅŸ bir cevap… Allah nerede diye merak edenlere, Allah bize en yakın diye bildiÄŸimiz yer her neresiyse iÅŸte orada. Bizim her türlü umursamaz tavırlarımıza, yasak aÄŸacın meyvesine olan düÅŸkünlüÄŸümüze ve ÅŸeytanı yakın bir dost edinmemize raÄŸmen bizi terk etmeyecek kadar yakınımızda... Hatta nerede olduÄŸunu sormayanlara bile yakınlarında olduÄŸunu ilan edecek kadar yakında. UlaÅŸmamızı engelleyecek bütün manileri anlamsızlaÅŸtıracak kadar yakında. Bize bizden bile daha yakında.

       Allah kullarının niçin bu kadar yakınında? Onların isteklerine cevap vermek için… Çözülmez sanılan sorunlarını giderip onların memnuniyetine ÅŸahit olmak için… Onları kimseler umursamaz ve deÄŸersiz sayarken bile çare olmaya devam etmek için... Kendi kendilerinden razı olmayanları bile deÄŸerli görerek umutsuzluklarını ümide çevirmek için… Hatta kendisine sırt dönmeyi bir duruÅŸ görüp O’nu yok sayanların bile bir gün gerçeÄŸi fark edip dönme ihtimalini kolaylaÅŸtırmak için… Çaresizleri umarsızlara mahkûm etmemek için…

       Peki, karşılığında ne istiyor? Davetine yani Ä°slam’a girmemizi, Peygamberi izlememizi ve Kuran ile hükmetmemizi istiyor. Onu daveti bizim daha insanca, özgür, adil ve kardeÅŸçe yaÅŸamamız için. Bizden yapmamızı istedikleri bizi daha deÄŸerli, özgür, adil ve kardeÅŸ kılmak için. Yasakladıkları ise, kula kul olmamamız, sınıflara ayrılıp zulüm görmememiz, kardeÅŸçe paylaÅŸarak kimsenin maÄŸdur olmaması, mal, can ve ırz emniyetinin saÄŸlanması için…

      Allah’a iman etmemiz neden bu kadar önemli? O’na her ÅŸeyden çok güvenmeyi bıraktığımız günden itibaren kimseye güvenmez olduk da ondan. Kim düÅŸman, kim dost karıştırır olduk. Hata kendimize olan güvenimizi bile kaybettik. Kimsenin birbirine güvenmediÄŸi ortamları iyileÅŸtirmek için önlem üzerine önlem alınıyor ama yine de kendimizi emniyette hissedemiyoruz. Yoluna hayat feda edilen maddi imkânlar ve dokunulmaz ilan edilen yüksek makamlar bile kimseyi güvende kılamıyor. Ya bu endiÅŸe bataklığında psikiyatrislere, cinekologlara ödenenler? Güvenlik harcamalarına bakıp artan güvensizliÄŸi nasıl yorumlamalıyız? Bir yere girerken birçok cihazın içinde geçip ÅŸüpheli gözler nezaretinde bir terörist gibi aranmayı bile normal görmeye baÅŸladık. Herkesin birbirinden ÅŸüphelendiÄŸi bir toplumu iman edilmesi gereken Allah’tan baÅŸka kim kardeÅŸ kılabilir ki?

      Bakın iÅŸtahımızı ve ÅŸehvetimizi dengeleyen ÅŸu Ramazan günleri O’nun yakınlığını hissettiÄŸimiz anlarda aç ve susuz olmamız bizi etkilemiyor. Hükümetin kurulamamasına, doların semalarımızda dalgalanmasına, sıcakların artmasına raÄŸmen çoÄŸumuz, orucun verdiÄŸi tatlı bir rehavetin ve paylaÅŸarak kardeÅŸ olmanın neÅŸesiyle iftar sofralarında buluÅŸuyoruz.

       Hadi ama bize mesafe koymaz yakınlığını esirgemeyen, en küçük dertlerimize deva olmayı küçümsemeyen, özgür, adil ve kardeÅŸçe yaÅŸamamız için hakikate çağıran, davetine uyanları sonsuz cennetlerde ağırlayacağını ilan eden, sonuna kadar güvenilmesi gereken Allah’ın dinine icabet etmenin ve mübarek 11 aylara bu niyetle baÅŸlamanın zamanı geldi de…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.