Sosyal Medya

Makale

DUBLAJ

Türk dizileri, Hotbird uydusundaki farklı ülke kanalarında haftanın belli günlerinde Arapça, Farsça, Rusça dublajla yayınlanıyor. Birçok dublajlı film izlememe raÄŸmen seslendirmenin ne mana ifade ettiÄŸini Türk dizilerini Arapça dublajıyla seyredince kadar fark edememiÅŸtim. Zira bu dizi karakterlerini kendi seslerinden Türkçe olarak izlemiÅŸtim. Ama aynı senaryoya raÄŸmen dublajlı ifadeler o insanları adeta baÅŸka birine dönüÅŸtürüyordu.

Türk dizilerinin yabancı kanallarda ÅŸuan ki popülaritesi gibi yıllar önce de bizim TV kanallarında da bin bölümlük Brezilya dizileri yayınlanırdı. Bu konuda yapılan bir söyleÅŸide “Neden içinde yabancı birçok unsur taşıyan bu Hıristiyan karakterlere halkımız bu kadar çok raÄŸbet ediyor?.” sorusuna Hülya KoçyiÄŸit, “Zira sinemada bizim dublajımızı yapanlar ÅŸimdi Brezilya dizilerini seslendirince, görüntü yabancı bile olsa dublajı YeÅŸilçam’daki sevilen yıldızları hatırlatıp ses herkese tanıdık geldiÄŸinden bu Hıristiyan karakterler bizim yerimizi alıyor” demiÅŸti.. Rahip Alfonso “Nayır, nolamaz” deyince bize Cüneyt Arkın’ını hatırlatıp gülümsetmesine raÄŸmen bir yiÄŸitlik çaÄŸrıştırıyor. Boynunda kocaman bir haç bulunan Maria’nın acıklı dublajı da Türkan Åžoray’ı anımsatıp hüzünlendiriyordu. Hatta “Köle Isaura” dizisinin son bölümü için TBMM birkaç saatlik tatile bile giriyordu…

Sesin görüntünün önüne geçmesi ve bizden olmayanların içimizden birisi gibi tanıdık gelmesi uzun vadede dost düÅŸman algımızın deÄŸiÅŸmesine yol açtı. Artık birçok yabancı ayyaşı, fahiÅŸeyi, katili, psikopatı, Türkçe dublaj sayesinde hanelerimizin baÅŸköÅŸesinde ağırlar olduk. Hatta bunların sesleri bizi çaÄŸrıştırdığından çocuklarımızı bu karakterlerin kötü örnekliÄŸinden koruyamıyoruz. (Amerika’da yapılan bir istatistiÄŸe göre TV seyreden bir çocuk 18 yaşına gelene kadar yaklaşık 17000 cinayete ÅŸahitlik etmekteymiÅŸ.)

Bu dublaj fitnesini sadece yabancı film seyretmekle sınırlı bir hadise deÄŸildir. Etrafa bakarsanız konuÅŸan insanların çoÄŸunun neyi seslendirdiÄŸinin farkında olmadığını görürsünüz. Dudakları kıpırdar. Fakat ne yazık ki söyledikleri baÅŸkasının ona ezberlettikleridir. Bu ÅŸekilde pek çok kötüler iyi insan dublajıyla konuÅŸarak bizi kandırır. Bu iyi dublajlı kötü insanların bazısı bunu bilerek birer imaj çalışması olarak yapar. Ama çoÄŸu kendi dublajına kendi kanmıştır. Dudağını kıpırdatmayı konuÅŸmak sanır. Böylece günümüz insanının konuÅŸmasıyla davranışları arasındaki uçurumu derinleÅŸtirense farkına varmadan izin verdiÄŸi bu dublajlardır.

Åžeytan size, kötülük etmeyi, yüz kızartıcı iÅŸler yapmayı ve (haramı helal saymak, ÅŸirk koÅŸmak gibi) aslını esasını bilmeksizin savunduÄŸunuz iddiaları Allah’a isnat etmenizi emreder.(Bakara/169) ayeti, kötülüÄŸe, yüz kızartıcı iÅŸlere ve Allah üzerinden yanlış iddialarına çağıranların dublajının ÅŸeytanca yapıldığını söyler. En kötüsüyse ÅŸeytanın insanın kendi sesiyle ona seslenmesidir. Ä°nsan, bunu kendi düÅŸüncesi zanneder. Böylece kendinin ve ona deÄŸer verenlerin sapmasına yol açar.

Vicdan ve akıl, insanın çıkardığı seslerin hayrına mı, nefsine zulmetmesine mi yol açtığını belirginleÅŸtiren önemli ölçütleridir. Kuran okuyan bir Müslüman’a Allah, onun kendi sesiyle seslenmesi büyük bir yakınlık ifadesidir. Ä°nsan, Kuran’ı okuyarak seslendirdiÄŸinde ne dediÄŸine kulak kesilse söylediklerinin akleden kalbiyle uyumunu fark edecektir.

Hira maÄŸarasında Cebrail’in “Oku Yaradan Rabbin adıyla oku” diye kendi sesiyle söyletene kadar sarsması sonucunda Resulullah(sav) ayetleri okumuÅŸ ve kendi aÄŸzından çıkan doÄŸruları dinleyerek sarsılmıştır. Daha sonra Müzemmil suresiyle gece okumaları sayesinde her gece Kuran’ı kendi nefsine okumuÅŸ ve ayetlerin gösterdiÄŸi aklı ve vicdanıyla uyumlu yola yönelmiÅŸtir. Böylece konuÅŸmaları, amelleri ve takrirleri insanları davet ettiÄŸi Kuran’a uygun bir bütünlük gösterince toplum, ÅŸeytani dublajla seslenenleri daha iyi teÅŸhis etmiÅŸtir.

Onlar "AlışveriÅŸ de bir tür faizdir!" derler…(Bakara/275) ayeti ÅŸeytani dublaja en iyi örneklerdendir. Ticaret yapan ile hiçbir ÅŸeyi alıp satmadan insanların maÄŸduriyetini kâra çeviren faizci teröristi, akla ve vicdana aykırı olduÄŸu halde aynı kefeye koymak ÅŸeytani bir dublajdır. Günümüzde bankaları kurtardığı için hamd edenler, fabrika kurmak yerine yeni bankaların açılmasını ekonominin zafer olduÄŸunu söyleyenlerin, inançlarıyla ve akıllarıyla çeliÅŸen bu durumu görememeleri bu ÅŸeytani dublajın farkında olamadıklarını gösterir. Eskiden laiklerce dillendirilen “Bu devirde Kuran’ın hükümleriyle hükmedilmez” yalanı artık bizim cenahtan dillendirilir olması ve demokrasiyi gerçek kurtuluÅŸ ilan eden sözlerin inançlı(!) insanlarca üç kuruÅŸluk dünya menfaati, iktidar ve istikrar adına söylettirilmesi de ÅŸeytani bir dublaj faaliyeti olduÄŸu dikkatli gözlerden kaçmaz.

Velhasıl iman iddiasındakiler olarak, aÄŸzımızdan çıkan sözleri kulağımız duyuyor mu? Gerçekten vicdanımıza ve aklımıza uymayan ÅŸeylere üç kuruÅŸluk dünyalık için çağırıyor olmamız veya çağıranlara baÄŸlılığımızın sorgulanmayacağını mı sanıyoruz? Günde beÅŸ defa Kuran’ın doÄŸru sözlerine çaÄŸrılıp namaz kılmamıza raÄŸmen aÄŸzımızdan çıkanların, bizi ve bize önem verenleri nereye davet ettiÄŸinin farkında mıyız? Yoksa hala bizim için kurgulanmış dublajımıza uygun dudak kıpırdatmayı marifet sayanlardan mıyız?

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.