Sosyal Medya

Makale

Başkaldırı çağı

2012 yılında, Arap devrimleri baÅŸladıktan sonra, BBC'de yayınlanan Newsnight programının editörü Paul Mason, Why It's Kicking Off Everywhere - The New Global Revolutions isimli bir kitap kaleme aldı. Mason, bu çalışmasında, sosyal aÄŸlar, yeni keÅŸfedilen bir özgüven duygusu ve eski ile yeni siyasi düzenler arasındaki kopukluÄŸun, yeni bir huzursuzluk çağının habercisi olduÄŸunu vurguluyordu.

Mason, bu tespitinde haklı olabilir. Bugün Arap dünyası siyasi taklalar atmaya devam ederken; Tayland, Ukrayna, Brezilya, Türkiye ve dünyanın diÄŸer yerlerinde sokaklar, protestolarla hareketlenmiÅŸ durumda. Nitekim Foreign Policy dergisi tarafından derlenen bir kronoloji (haberin orijinal Ä°ngilizce metni) de, son 20 yılda dünya genelindeki gösterilerin sayıca önemli ölçüde arttığını gösteriyor.

Peki insanlar niçin dertlerine çare bulmak için sokaklara çıkıyor? SokaÄŸa çıkmanın, yalnızca seçimlerde oy kullanmaya kıyasla çok daha zor, cesaret ve kararlılık gerektiren ve sonu hapisle bitebilecek bir eylem olduÄŸu ortada. O zaman deÄŸiÅŸen ne?

Ä°nternet, kuÅŸkusuz herkesin en gözde amacı. KüreselleÅŸme ve liderlerimizin ÅŸüpheli ortaklıklarından kaynaklanan eÅŸitsizlikler hakkında daha iyi bilgi alabiliyor, bu durumlardan daha fazla haberdar oluyoruz. Akıllı telefonlar ve bilgisayarlar da örgütlenme kapasitesini hızlandırıp iyileÅŸtirmiÅŸ durumda. Pek çok ülkede orta sınıf talepleri için ayaklanıyor. Sonuç olarak, sıradan vatandaÅŸ, devletin artık kendilerinin maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılayamayabileceÄŸi ihtimalinden endiÅŸeli; istihdam ve yanı sıra haysiyet ve güç duygusu ciddi tehdit altında.

BoÅŸlukların körüklediÄŸi memnuniyetsizlik

Bu memnuniyetsizliÄŸi besleyen birçok boÅŸluk mevcut. Küresel süreçler, milli ekonomik kararlar alınmasına ket vurmakta; mutlak çıkarlara ve dostlara sahip elit kesimin diÄŸer vatandaÅŸlar ile arasındaki parasal ve söylemsel boÅŸluk gittikçe açılıyor. Teknolojiye düÅŸkün yeni nesiller, hayatlarının son dönemlerinde sükunet ve istikrar isteyen eski nesillerden farklı bir gelecek arayışı içinde. Bu boÅŸluklar birleÅŸerek, insanların anlaşılmaz yeni diller konuÅŸtuÄŸu ve dolayısıyla birbirlerinden daha da anlaşılmaz taleplerde bulundukları yeni bir Babil Kulesi – internet ile birlikte her dakika yenilenen büyük bir kakofoni – oluÅŸturuyor. Ancak doÄŸa, boÅŸluÄŸu sevmez ve bu boÅŸluÄŸu da sokaÄŸa çıkan vatandaÅŸ dolduruyor.

Aslında sokaÄŸa çıkmanın, binlerce insanla birlikte baskılara karşı, gelecek için en önde savaÅŸarak "en azından bir ÅŸeyler yapıyorum" düÅŸüncesi baÄŸlamında cazip bir yönü var. Zira biber gazı ya da cop tehdidi altındayken sokaÄŸa çıkıp haklı bir amacın peÅŸinden gitmek, hem anlam bulmak ve kiÅŸisel güç için bir alan, hem de eylemin getirdiÄŸi bir adrenalin artışı saÄŸlıyor. Bu da, net bir programın olmayışını geçici olarak önemsiz kılacak, son derece güçlü bir motivasyon kaynağı.

Antik Yunan'ın Agorası vardı; bizim ise Tahrir Meydanımız, Gezi Parkımız ve Bangkok sokaklarımız var. Agora, bir toplanma mekanıyken, diÄŸerlerinde, siyasi kutuplar arasındaki birbirini devirmeye yönelik çatışmalara tanık oluyoruz. Öte yandan, hükümetlerin, sokakları ve kamuya açık alanları saran bu canlı 'virüs' konusunda ne yapılabileceÄŸine dair hemen hemen hiçbir fikri yok. Tayland'da protestolar seçim sürecini bozmayı baÅŸarırken, Ukrayna ve diÄŸer yerlerde de iktidarların meÅŸruiyetine dair derin ÅŸüpheler oluÅŸmuÅŸ bulunuyor.

Bilgi çağına göre deÄŸil, sanayi çağına uygun ÅŸekilde tasarlanmış, 19. yüzyıldan kalma siyasi sistemlerle yönetiliyoruz. DiÄŸer yandan, küresel teknoloji ve ulaÅŸtırma aÄŸları da eski sistemlerin etrafını baÅŸtan baÅŸa kuÅŸatınca tam bir ÅŸah mat durumu oluÅŸtu.

John Bell

Hükümetlerin protestolar konusunda ilk tepkisi reddetmek olur; ardından eylemlerin üstüne gidilir; son olarak ise müzakere ve uzlaÅŸma gelir. Bunların hiçbiri iÅŸe yaramaz ve hareket bastırılamaz veya geçici olarak savuÅŸturulamazsa, kimi yöneticiler kendilerini hapiste – ya da Suudi Arabistan'da – bulabilir.

Maalesef sorunun bundan daha derin olma ihtimali var. Arap dünyasının da farkına varmakta olduÄŸu gibi, sokak gösterileri ya da hükümet deÄŸiÅŸikliÄŸi, eski menfaatlerin ve inatla sürdürülen bazı eski alışkanlıkların hızla gölgesinde kalabiliyor. Dahası, gençler göreve geldiklerinde, açgözlülük ve aÅŸiret baÄŸları gibi eski alışkanlıkların, onlarda da en az atalarındaki kadar etkin olmayacağı ne malum? Bu sorunun ÅŸaşırtıcı yanıtı ÅŸu da olabilir: Ä°ktidar ve yapıları yanında oyundaki tüm diÄŸer aktörlerin ciddi bir deÄŸiÅŸimden geçmesi gerekecek.

Yeni bir dünya, yeni bir anlayış

1989 yılında Amerikalı psikiyatrist Robert Ornstein ve nüfus bilimci Paul Ehrlich, New World, New Mind gibi ilginç bir baÅŸlığa sahip bir kitap yazdı. Ornstein ve Ehrlich'e göre, teknoloji harikaları ile dolu "yeni bir dünya" yaratmayı baÅŸarmış olsak da, bunu son derece eski (hatta tarih öncesi) bir anlayışla yönetiyoruz. Bu zihniyet, BirleÅŸmiÅŸ Milletler'i (BM) yönetmekte ziyade sivri ve keskin diÅŸli kaplanlarla mücadele etmek üzere tasarlanmıştı. Kavraması zor deÄŸiÅŸikliklerle karşı karşıya kaldığında hızla uykuya geçen, dramatik, kısa vadeli ve ciddi ÅŸekilde alevlenmeye müsait bir zihniyetten bahsediyoruz. Basitçe söyleyecek olursak, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin çözümleri denince uyuyan aklımız, teknoloji ve sokak protestolarının sunduÄŸu heyecana bayılıyor.

Ortada boÅŸluklar olduÄŸunu görenler haklı. Bilgi çağına göre deÄŸil, sanayi çağına uygun ÅŸekilde tasarlanmış, 19. yüzyıldan kalma siyasi sistemlerle yönetiliyoruz. DiÄŸer yandan, küresel teknoloji ve ulaÅŸtırma aÄŸları da eski sistemlerin etrafını baÅŸtan baÅŸa kuÅŸatınca tam bir ÅŸah mat durumu oluÅŸtu. Ulusal hükümetler sorunları çözemiyor; devlet bürokrasileri devasa dönme dolaplar gibi aheste dönerken, sokak, kapıyı kırmış yeni ÅŸeyler talep ediyor.

Durumu düzeltmek için yeni ve büyük çaplı bir iÅŸbirliÄŸi gerek. Bunun için ise sadece bilgi aÄŸları yetersiz; insan davranışında da temel deÄŸiÅŸiklikler ÅŸart. Anlaması zor da olsa, yönetici ve yönetilen, elit ve protestocu, genç ve yaÅŸlı herkes aynı sorunu paylaşıyor: Dramatik, kısa vadeli zihniyet, açgözlülük ve aÅŸiretine veya ulusuna aşırı baÄŸlılık ile tüm bunların pozitif deÄŸiÅŸimin önünü tıkıyor olması.

Ä°yi haber ÅŸu ki, henüz keÅŸfedilmemiÅŸ, daha çok boyutlu ve hemen göze çarpmayan bir tutumumuz da var. Söz konusu alan, yenilikçilik ve iÅŸbirliÄŸi yoluyla küresel sorunlara yanıt verme kabiliyetine sahip; yani yarattığımız çılgın dünyayı yönetmek için ideal. Orada Mısırlıların ekonomi ve gıda tedariÄŸi sorunlarına, hatta Suriye'deki siyasi karışıklığa bile çözüm var. Bu çözümler, çoÄŸu zaman süslü siyasi söylemler ile maskelenen açgözlülük ve aÅŸiretçilik gibi temel güdülerimize iyi bir gem vurmakta yatıyor.

'Harcamalarınızı kısın, beklentilerinizi azaltın, daha fazla ÅŸeyden vazgeçin, komÅŸularınızı düÅŸünün' diyen bu yeni ve söylemesi zor haberleri halka bildirmek, siyasetçiler – en azından eskileri – açısından hoÅŸ olmayacak. Fakat gerçek siyasetçi-liderler, eski düzenin faydalı kısımlarını korurken, bizleri bu gerçeklerle aynı doÄŸrultuya taşıyıp, siyasi kararlarını da bunlara dayandıracak.

BeÅŸeri boÅŸluk; sokak ile saray arasında deÄŸil, bir tarafta (her ikisi de ilginç olmakla birlikte) devasa açgözlülük ve aÅŸiretçi/ulusal düÅŸünce ile diÄŸer tarafta daha fazla iÅŸbirliÄŸi (veya daha az tüketim) yönündeki ivedi ihtiyaç arasında yer alıyor. BoÅŸluk, kendi yarattığımız dünyaya uyum saÄŸlayamamamızda yatıyor ve çözüm de tam olarak aynı yerde; yani bu yeni ve karmaşık dünya ile baÅŸa çıkabilecek deÄŸiÅŸimde.

Bunu yapmak imkansız mı? Karmaşıklıklar bunu elzem kılıyor ve ilk adım da ihtiyacın farkına varmak.

O zamana kadar protestolar sürecektir ve bugün zaman tüneline vuran birçok ışık yansıması, önümüzdeki 20 yılda hızla el yakan bir akkora dönüÅŸebilir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.