Sosyal Medya

Kürsü

M. Ali Akbulut: Düşman ve Düşmanlaştırma (15): Acelecilik



İnsan ve insan iliÅŸkilerinde gerginliÄŸe yol açan, iliÅŸkileri bozan ve hatta insanı sürekli hataya sürükleyen davranışlardan biri de ACELECİLİKtir. Acelecilik; bazen aile içinde, bazen okulda, bazen iÅŸ yerinde, bazen sokakta, bazen trafikte, kısacası insan topluluklarının bulunduÄŸu her ortamda iliÅŸkileri yıkan, yok eden bir davranışa dönüÅŸür. AceleciliÄŸi hız, telaÅŸ ve çabayla karıştırmamak gerekiyor. Konu içinde buna da iÅŸaret edeceÄŸiz. Peki, nedir bu ACELECİLİK?

Arapçadan Türkçeye geçen "acil" kelimesi, edebiyatımızda olduÄŸu kadar günlük hayatımızda da her daim kullandığımız bir kelime haline gelmiÅŸtir. Aceleci kiÅŸiye "acul" diyebiliyoruz. "Acele iÅŸe ÅŸeytan karışır" deyiÅŸiyle; hesap kitap yapılmadan, düÅŸünmeden yapılan iÅŸlerin ÅŸeytan iÅŸi olduÄŸu uyarısını günlük hayatımızda kullanıyoruz.

Acelecilik; bir ÅŸeyi zamanından önce isteme, bir ÅŸeye zamanından önce ulaÅŸma telaşıdır. Herhangi bir ÅŸeyin süreci tamamlanmadan onu isteme ısrarı, bu yönde gösterilen çabadır. Sonucu bilmeden, bazen kendi lehine olsa da çoÄŸunlukla aleyhine olacak bir ÅŸeye sahip olma halidir. Hemen iÅŸin olmasını isteme, çabucak sonuca ulaÅŸma, hesap kitap yapmadan bir iÅŸi tez elden halletme çabası, bir ÅŸeye tez elden ulaÅŸma telaşı, hızlı olma… İvecenlik, ivedilik, telaÅŸ durumu, sabırsızlık hali, sıkışıklık ve mecburiyet hali gibi…

Burada dikkate alınması gereken nokta; telaÅŸ, hız, çabukluk gibi kavramlarla aceleciliÄŸi birbirine karıştırmamak gerektiÄŸidir. Acelecilikte zaman kontrolü ya da vakti programlama söz konusu deÄŸildir. TelaÅŸ, çaba gibi durumlarda ise zamanı kontrol etme, vakti programlama çabası vardır. Acelecilik, sonunu düÅŸünmeden yapılan bir sahip olma telaşıdır. Vaktini ve sürecini tamamlamadan sahip olma arzusudur.

Acelecilik; iç dünyadaki ÅŸüpheciliÄŸin, güvensizliÄŸin yansıması, huzursuzluÄŸun dışa vurum halidir. DüÅŸünmeden yapılan bir hareket, deÄŸerlendirme yapılmadan atılan bir adımdır. Aslında bir tür, herhangi bir ÅŸeyi emek harcamadan elde etme, herhangi bir yere çaba göstermeden ulaÅŸma halidir. Daha çok sonuç odaklıdır. Süreç onun için önemli deÄŸildir. Sonuç odaklı olduÄŸu için arada geçen zaman onun için kayıp zamandır. Oysa aceleyle yapılan iÅŸin piÅŸmanlık riski, hata payı çok yüksektir.

AceleciliÄŸe bir tür kumar demek de mümkündür. Hayatını veya hayatının bir parçasını kaybetme ihtimali yüksek, yaptığı ve yapacağı iÅŸten piÅŸman olma durumu fazla iken, yine de aceleyle hareket ederek o ÅŸeye sahip olmak ister ya da o hedeflediÄŸi ÅŸeye ulaÅŸmaya çaba gösterir. AceleciliÄŸi bilgisizliÄŸinden kaynaklandığı için, "ya kazanırsam" diyerek kolay yoldan, hiç zahmet çekmeden arzuladığı ÅŸeye kavuÅŸmak için hayatını veya hayatının bir bölümünü piÅŸmanlık derecesinde riske atar. Aklını kullanmaz, düÅŸünmez; o an sonuca odaklandığı için zararına da olsa o iÅŸin olmasını ister.

Sonuç odaklı olmasından dolayı, olgunlaÅŸma, kemale erme gibi bir beklenti içinde olması düÅŸünülemez. OluÅŸum ve geliÅŸim sürecini dikkate almaz. OluÅŸum ve geliÅŸim sürecini, olgunlaÅŸma ve kemale erme dönemini dikkate almayınca da zarar etme riski çok yüksektir. Olayları ve olguları birbirine karıştırma ihtimali fazla olur; muhakeme etmekten yoksundur. Çünkü bilgisizdir. Önyargı, dışlama, ayrımcılık, bencillik gibi kabul görmeyen davranışları da beraberinde getirir.

DerviÅŸlerin ifadesiyle "Hamdım, piÅŸtim, yandım" süreci dikkate alınmazsa, olgunlaÅŸmamış bir meyvenin hasadı yapılınca pazarda müÅŸteri bulması da mümkün olmaz. Tadı olmaz. Yenilse de hasta etme ihtimali yüksektir. Ya da kıvamında piÅŸmeyen etin yenilmeyeceÄŸi gibi.

Olumsuz davranışlar içinde görülen acelecilik, yöneticiler tarafından yapılması halinde bir toplumu, bir ülkeyi felakete götürme riski taşır. DeÄŸerlendirme yapılmadan, istiÅŸare edilmeden, gerekli ölçüm ve mühendislik iÅŸleri, teknik iÅŸlemler ve muhasebesi yapılmayan projeler, en iyimser ifadeyle ekonomik bir felakete sürükleyebilir. Durum tespiti yapmadan, bölge ve geliÅŸmelerle ilgili bilgi edinilmeden aceleyle alınan kararların yenilgiyle sonuçlanması kaçınılmazdır. Nitekim tamamen siyasi saiklerle yapılan nice projenin çöplüÄŸe dönüÅŸtüÄŸü dönemlerin varlığını biliyoruz.

Acelecilik, sabırsızlığın bir türüdür. Sabır ve sabırlılık hali ise insanın daha dikkatli, daha tedbirli olma durumudur. "Sabrın sonu selamet" diyenler, "acele eden ecele gider" diyerek ekleme yaparlar. Bu yolla sabır ve aceleciliÄŸin arasındaki farkı doÄŸal olarak dile getirmiÅŸ olurlar.

Kendi aleyhine olan ÅŸeyleri, kendi lehine olacakmış gibi isteyecek düzeydeki acelecilik, insanın kınanan bir davranışıdır.

İnsanın fıtratında var olan kötü davranışlar içinde bulunan acelecilik; terbiye edilmez, kontrol edilmez ve yönlendirilmezse, insan iliÅŸkilerini bozduÄŸu gibi, insanın toplum içindeki konumunu da düÅŸürecektir.

Temelinde bilgisizlik, cahillik olan acelecilikte tedbir yoktur. Temkin yoktur. Sükûnet yoktur. Sorup soruÅŸturma yoktur. Akletme, düÅŸünme, muhakeme etme olmayınca yanlışa sürüklenme daha kolay olacaktır. Kısaca bilgi edinme yolunda atılacak her adım atılmadığında, sonunu düÅŸünmeden atılacak her adım, alınacak her karar, tehdit ve tehlike riski taşıyacaktır. KiÅŸinin düÅŸünmeden, akletmeden, bilinçsizce yaptığı her davranış önce kendine, sonra da etrafına zarar verecektir.

Modern hayat, haz ve hız eksenli bir hayattır. Modern ÅŸehir ve kent hayatı, haz ve hızla birlikte stresli bir hayattır. İnsanları her daim bir ÅŸey, aceleye ve aceleciliÄŸe yöneltiyor. Hayatımızı kolaylaÅŸtırdığı iddiasıyla hayatımıza giren her teknolojik ürün, insanın aceleciliÄŸi için bir argümana dönüÅŸüyor. İnsanın başını döndürecek ÅŸekilde geliÅŸen bu teknolojik hız, bedensel zararları kadar ruh dünyamızı da sarsıyor.

Hayatın içindeki bu hız adeta rekabete dönüÅŸüyor. Rekabet ise düÅŸmanlık haline geliyor. Hayatın her anı stresli bir hal alınca, kaos ve kargaÅŸa da beslenecek alan buluyor. PiÅŸmanlıkla dolu hayatların park ettiÄŸi yerler; hastaneler, hapishaneler veya mezarlıklar oluyor. Ve elbette aceleyle alınan kararlar sonrası sokaklarda devam eden hayatları da unutmamak gerekiyor. Bu örnekler belki uç örnekler denilebilir. DoÄŸrudur da; fakat aceleyle alınan bir kararla maddi zarara uÄŸrayan iÅŸ adamları iflas ederken, sonunu düÅŸünmeden güzellik uÄŸruna yapılan cerrahi müdahalelerle geri gelmeyen güzellikler, oturup konuÅŸmadan o anki heyecanla aceleyle alınan bir kararla yapılan evliliklerin boÅŸanma ile sonuçlanması gibi örnekler de her geçen gün artıyor.

Trafikte kırmızı ışıkta beklerken, henüz yeÅŸil yanmadan kornaya basarak panik oluÅŸturan, stres yayan ve hatta gerilime yol açan davranışlar aceleciliÄŸin bir yansımasıdır. Otobüs duraklarında, metro istasyonlarında, yoÄŸun kalabalıklarda yolcuların inerken veya binerken yaÅŸadıkları itiÅŸip kakışmalar, aceleci davranışların ÅŸehir hayatındaki izdüÅŸümünün küçük bir parçasıdır.

An'ı yaÅŸayan insanın, kurtuluÅŸun acelecilikte olmadığını bilmesi gerekiyor. Bu inançla;

Rabbim; iman eden, salih amel iÅŸleyen, hakkı ve sabrı tavsiye eden sütunlar üzerine hayat sürenlerden olmayı, her türlü akletmeyi ve düÅŸünmeyi önleyen adımlardan olan acelecilikten uzak duranlardan eylesin bizleri.

M. Ali Akbulut

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.