Şevket Hüner: Bayrak Bize Neyi Hatırlatmalı?
Bayrak, bir milletin kimliÄŸini, bağımsızlığını ve ortak deÄŸerlerini simgeleyen sembolik bir kumaÅŸtır. Genellikle belirli renkler ve ÅŸekillerle donatılmış, dikdörtgen biçiminde olan bayrak, aynı zamanda birlik, aidiyet ve mücadelenin sembolleÅŸmiÅŸ ÅŸeklidir. Bir ülkenin bayrağı, halkının ortak tarihini, kültürünü ve deÄŸerlerini yansıtır. Üzerinde taşıdığı renkler ve ÅŸekiller, genellikle tarihsel olaylara, inançlara veya coÄŸrafi özelliklere gönderme yapar.
Dünyada bilinen en eski ulusal bayrak, “Dannebrog” adıyla, kırmızı zemin üzerine beyaz haç tasarımıyla Danimarka’ya aittir. 1219 yılında Estonya’daki Lyndanisse Savaşı sırasında gökten indiÄŸine inanılan bu bayrak, Danimarka kralı II. Valdemar tarafından kullanılmıştır. Bu olay hem mitolojik hem de tarihsel bir anlatıyla bayraÄŸa kutsallık(!) atfetmiÅŸtir. Günümüzde hâlâ aynı tasarımla kullanılmakta olup, dünyada kesintisiz biçimde kullanılan en eski ulusal bayrak olarak kabul edilir.
Kırmızı zemin, beyaz hilal ve yıldızdan oluÅŸan Türk Bayrağı, ilk kez 1844’te Osmanlı döneminde kabul edilmiÅŸ, 1936’da Türkiye Cumhuriyeti tarafından resmîleÅŸtirilmiÅŸtir. Önceleri çok uluslu bir imparatorluÄŸun iÅŸaretiyken sonraları sadece bir ırkı simgeleyen ulusal bir kimliÄŸe sıkıştırılmıştır.
Filistin bayrağı, ilk olarak 1916’daki Arap ayaklanmasında ortaya çıkmış, 1964’te Filistin KurtuluÅŸ Örgütü tarafından resmî olarak benimsenmiÅŸ. 1988’de Filistin Ulusal Konseyi, bağımsız Filistin devletini ilan ettiÄŸinde bu bayrağı resmî devlet bayrağı olarak ilan etmiÅŸ. 2015’te, BM binası önünde yer almış Filistin bayrağı, kırmızı üçgen, siyah, beyaz ve yeÅŸil renklerden oluÅŸur. Bu renkler aynı zamanda Pan-Arap renkleri olarak bilinir ve BirleÅŸik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Suriye, Irak, Mısır, Ürdün, Sudan, Batı Sahra gibi ülkelerin bayraklarında da görülür.
28 Ekim 1948’de İsrail Devleti'nin kuruluÅŸunda kabul edilmiÅŸ bayrak, beyaz zemin üzerine iki yatay mavi çizgi ve ortasında mavi Davut Yıldızından oluÅŸur. Bu bayrak, İsrail’in sadece bir devlet deÄŸil, aynı zamanda Yahudi halkının tarihsel ve dini(!) mirasının bir temsili olduÄŸu iddiasıyla tasarlanmış.
Genellikle ulusal simge olarak törenlerde, spor müsabakalarında ve her türlü diplomatik temsiliyette öne çıkarılan ve milli marÅŸlar eÅŸliÄŸinde göndere çekilen bayraklar, resmi makamların ve milliyetçi vatandaÅŸların elinde dalgalanır. Bayraklar, temsil ettiÄŸi ulusa dair tarihsel baÅŸarılar ve fetihler üzerinden kutsallaÅŸtırılmışlardır. Ama tarihsel süreç devam etmektedir ve o ulusun bu süreçte yapageldiÄŸi hamleler bayraklarına yeni anlamlar kazandırmaktadır.
İşte 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren Filistin topraklarında soykırımcı siyonistler tarafından sürdürülen katliamlar iki ayrı bayrağın dünya halkları üzerinde farklı yaklaşımlarına neden olmuÅŸtur. YaÅŸanan tüm maÄŸduriyetlere ve imkansızlıklara raÄŸmen sadece İsrail ordusunun askerleriyle savaÅŸan ve esir aldıklarına bir emanet görüp titizlenen, bu süreçte hiçbir sivile dokunmayan Filistinlilerin bayrağı, dünyanı vicdan sahibi tüm insanlarının elinde dalgalanmaktadır. Ulusal kimliÄŸin çok ötesine geçmiÅŸ olan bu bayrak, artık haysiyetli bir mücadelenin ve bağımsızlığın simgesi olarak gönüllerde yer etmiÅŸtir.
Tüm devletlerce ve onların kurduÄŸu uluslararası organizasyonlarca yalnız bırakılmasına raÄŸmen, soykırım ve katliama karşı haysiyetle direnen bir halkı simgeleyen Filistin bayrağı ile gösteriler yapanların hiçbir resmi ve ulusal kimliÄŸi öne çıkmamaktadır. Bu bayrak, küresel vicdanın sesi olarak ulusal kimliklere sıkıştırılarak bastırılmak istenen insanlığın bir karşı duruÅŸunun simgesine dönüÅŸmüÅŸtür. Stadyumlarda takımların renklerini gösteren flamaların yerine oluÅŸturulan büyükkoreografilerde, diploma merasimlerinde, defilelerde, ödül törenlerinde, sendikalarca düzenlenen grevlerde ve milyonlarca insanın kendi topraklarında yaptıkları protesto gösterilerinde, Filistin bayrağı küresel vicdanın bir simgesine dönüÅŸmüÅŸtür. Artık insanlar o renkleri bir modanın simgesi olarak deÄŸil vicdani bir aidiyet olarak bileklikler, broÅŸlar, rozetler ÅŸeklinde üzerlerinde taşımaktadırlar.
Öte yandan tüm devletlerin, uluslararası organizasyonların ve tüm para baronlarının desteklediÄŸi İsrail bayrağı, soykırımın, katliamların, baskının ve zulmün simgesi olarak küresel vicdan sahipleri tarafından lanetlenmiÅŸtir. Dinsel arka planı, bir peygamberi simgeleyen yıldızı ve tüm üstünlük iddiaları dünya halkları nezdinde hiçbir müspet etkiye neden olmamıştır. Naziler tarafından soykırıma uÄŸradığı iddia edilerek kurulan bu proje devlete ait bayrağın temsiliyeti, insanlığın zihninde, çocukları ve sivilleri katleden, hastaneleri yakıp yıkan ve karşı çıkan bütün vicdan sahiplerini tehditle susturmaya çalışan soykırımın, katliamların ve zorbalığın simgesi olarak yer almıştır.
Uluslararası ÅŸer ittifakına karşı göÄŸsünü siper etmiÅŸ bir halkı anlatan ÅŸiirinde Mehmet Akif Ersoy’un “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eÄŸer uÄŸrunda ölen varsa vatandır.” mısralarında yer alan bayrağın bu günkü ÅŸekli Filistin bayrağıdır. Küresel vicdan sahiplerinin elinde dalgalanan bu bayrağı bayrak yapan kan, haysiyetli bir kıyamı sürdürürken Allah uÄŸrunda, ÅŸehitliÄŸi seçmiÅŸ Gazzeli yetimlerin kanıdır. LanetlenmiÅŸ İsrail bayrağına sıçramış kan ise soykırımın ve iÅŸgalin silinmez ve unutulmaz kırmızı lekesi olarak insanlığın zihnine kazınmıştır.
Åževket Hüner / 9 Cemaziyelevvel 1447

Henüz yorum yapılmamış.