Sosyal Medya

Arif Arcan: Yitiği Aramak Ya da Eldekini Görememek



Küçük tren istasyonlarının küçük kasabaları vardır. Tozlu yeÅŸilin ardında, yamaca doÄŸru koÅŸan çilli sarışın anızlar, asfaltı paramparça yolun kıyısında soluklanır.

Acelesi olmayan vaktin içinde eriye duran çay, istasyonun taÅŸ duvarlarında önemsiz bir yankı ile gezinir. Emekli hareket memuru, yüz yıllık uykusunda seferberlik günlerinin uÄŸultusuna gömülmüÅŸ, ÅŸifreli telgraflarda geçen ismi ile gurur duymaktadır.

Küçük tren istasyonlarının küçük kasabaları vardır. Kiremitleri yosun tutmuÅŸ çatıların bacalarından yükselen incecik dumanlar, hayat emaresinin biricik kanıtıdır vagon penceresinden bakmakta olanlar için.

Halbuki yamacın ardında, birden çukura düÅŸen bu kasabalarda sabah mahmurluÄŸu, kuÅŸluk zindeliÄŸi, ikindi tevekkülü, akÅŸam telaşı, yatsı rahatlığı vardır. Vaktin sesi ve rengi, bütün bir günü idare etmektedir buralarda.

Neden yollarda olduÄŸunu kendisine tam olarak anlatamayan yolcu, kirli vagon penceresinden akıp giden, ardında kalan bu kasabaları mezarlık gibi görmektedir. Akıp gidenin kendisi olduÄŸunu bildiÄŸi halde.

Yitik bir ÅŸeyler var. Meçhul bir bekleyen ya da hiç tanışılmamış bir beklenilen. Kıyısından geçip gittiÄŸimiz yol ayrımlarında, bir göz kırpma anımıza denk düÅŸen görmezliklerimizde, tekinsiz sayıp uÄŸramadığımız kuytularda, dahasını ummalarımızda yitirdiÄŸimiz ÅŸeyler.

Kimsesiz, virane bir hane gördüÄŸümüzde, tarumar bahçesinde bir zamanlar sanki bulunmuÅŸuz, mutfağından annemiz bizi çağırmış gibi hissederiz. Bir nedenimiz yok iken, yol ayrımlarına sapmadığımıza piÅŸman olmak da.

Yanıbaşından geçipte uÄŸramadığımız ÅŸehirler, kasabalar, köyler ardımızda kaldıkça, yitik ÅŸeylerimizi bulacağımız yeri es mi geçtik duygusu. Yitiklerimizin tekmilini bir arada bulacağımız umudu ile aniden durup, yol üstü, yalnız bir evin kapısını çalma isteÄŸi…

Arif Arcan

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.