Kürsü
M. Ali Akbulut: Düşman ve Düşmanlaştırma (11): Hakaret

İnsan sosyal bir varlıktır. Sosyal iliÅŸkilere ihtiyaç duyar. Bu sosyal iliÅŸkiler kapsamında evlenir, aile kurumu oluÅŸturur. Okula gider, okul arkadaÅŸları edinir. Çalışır, iÅŸ arkadaÅŸları olur. Bir evde oturur, yerleÅŸim yerinde mahallede çevre edinir. Kısacası sosyal iliÅŸkileri de davranışlarıyla ÅŸekillenir. Davranışları da kimlik ve kiÅŸiliÄŸini oluÅŸturan bir ÅŸekilde iliÅŸkilerine yansır.
Çevresiyle kurduÄŸu iliÅŸkileri yapıcı ya da yok edici hale getirmesi de davranışlarına baÄŸlıdır. Konumuzun ana teması, insan iliÅŸkilerini yıkan, yok eden, düÅŸmanlaÅŸtıran davranışlardır. Bu yazımızda da insan iliÅŸkilerini önemli oranda etkileyen bir davranış olan HAKARET üzerine kısa bir deÄŸerlendirme yapmak istiyoruz.
İnsanın çevresiyle olan iliÅŸkilerini yok eden, yıkan davranışlardan biri HAKARET'tir. Hakaret, bir kiÅŸiyi ya da bir ÅŸeyi deÄŸersiz göstermenin ifade ediÅŸ tarzıdır. KiÅŸinin, kabullenmediÄŸi durumlarda muhataba yönelik üstenci tepkisidir. Çevresine karşı güç gösterme hareketi, yanlış ve hatalarını gizleme çabasıdır. Bir ÅŸey ya da bir kiÅŸiye yönelik aÅŸağılama, küçümseme tepkisidir. Bir ÅŸeyin ya da kiÅŸinin saygınlığını yok etme biçimidir.
Bir kiÅŸiye fiziksel bir ÅŸiddet uygulayamayanlar, "duygusal yumruk" denilen HAKARET'e baÅŸvurarak muhatabını ezmeye, incitmeye çalışırlar. Fiziken güçlü olmayan kiÅŸiler HAKARET'le sözle güçlü olma yoluna giderler.
KiÅŸi, eksiklerinin, kusurlarının, yanlışlarının, korkularının, kendinde var olan ve görülmesini istemediÄŸi ÅŸeylerin baÅŸkaları tarafından bilinmesini istemediÄŸi zamanlarda baÅŸvurduÄŸu bir davranıştır hakaret. Muhatabı psikolojik olarak ezmek, tahkir etmek, küçük düÅŸürmek gibi hedefler taşır.
KiÅŸi, karşısındaki kiÅŸide beklentilerini bulamadığı, taleplerini karşılamadığı, arzularını yerine getirmediÄŸi, tutkularını göremediÄŸi zamanlarda gücünü fiziken gösteremediÄŸinde; güçsüzlüÄŸünü, yetersizliÄŸini, eksikliÄŸini ya da kusurlarının görülmesini istemediÄŸi durumlarda dışa yansıttığı tepkisi HAKARET olur.
Hakaretin yandaÅŸları var: Küfür, sövgü gibi. Fakat hakaret, küfür ve sövgünün alanlarının da dışına taşıyor. Hakarette, daha çok kiÅŸinin ya da ÅŸeyin deÄŸeri hedef alınarak onun deÄŸersizleÅŸtirilmesi, onurunun kırılması, incitilmesi hedeflense de, aslında hakaret edenin iç dünyasındaki eksiklerin, yetersizliklerin, becerisizliklerin, bilgisizliklerinin üstünün örtülmesi, saklanması amaçlanır. Bu yüzden hedef alınan kiÅŸiye; cinsiyetini ön plana çıkararak küfür ve sövgü nitelikli, bazen ruh halini dikkate alarak "deli", "aptal" nitelemesiyle, bazen "namussuz", "iffetsiz", "kalleÅŸ" gibi ifadelerle deÄŸerlerini hedef alarak, bazen "sonradan görme", "köylü", "taÅŸralı" gibi statü nitelikli davranışlarını öne çıkararak, bazen dini, mezhebi, meÅŸrebi gibi inançlarını dile getirerek, bazen vücut yapısı ya da eksikliklerini, bazen yetenek ya da becerilerindeki yetersizliklerini hedef alarak hakaret eder. Bazen eÅŸek, hayvan, it gibi hayvanlara benzeterek, bazen hıyar, fasulye, kabak gibi bitkilere benzeterek, bazen Bursalı, Adanalı gibi bir mahalleye veya yere, bazen de Çingene, abdal gibi bir etnik yapıyı hedef alarak aÅŸağılama amaçlı hakaretlerde bulunur.
KiÅŸi, kendi yetersizlikleri ya da eksiklerinin, yanlışlarının bilinmesini, görülmesini istemediÄŸi için ya da var olan hatalarının, kusurlarının üstünün örtülmesi amacıyla öfkesini, duygusunu kontrol edemeyince en kolaycı davranış olarak hakaret etme yoluna baÅŸvurur. Kendinde var olan eksiklik karşısında, muhatabında var olan meziyetlere duyduÄŸu öfke ve nefret de hakaretlere yol açabilir.
Bazen muhatabı tahrik amaçlı, bazen tehdit amaçlı, bazen kandırma amaçlı da hakaret olabilir. Hakaretler genelde özgüven sorunu yaÅŸayan, kibirli, üstenci kiÅŸilerin muhatabı karşısında kontrolü kaybetmemek ve baskı kurmak amacıyla yaptığı bir davranıştır.
Sözlü hakaretler olabileceÄŸi gibi bedensel hareketlerle yapılan hakaretler de olabilir. Sözlü hakaretler küfür ve sövmeye kadar ulaÅŸan bir seyir izleyebileceÄŸi gibi, bedensel davranışlardaki hakaretler görsel ve beden dili denilen jest ve mimiklerle de gerçekleÅŸebilir.
Bazı toplumlarda ahlak kuralları ya da görgü kurallarıyla hakareti ayırmak gerekir. Bazen bu yönde yapılan, görgü kurallarına, geleneklere, kurallara uymama durumu da o topluma yönelik bir hakaret sayılabilir.
EÅŸler arasındaki iliÅŸkide hakaretler ailenin dağılmasına sebep olurken, ikili iliÅŸkilerde hakaretler kavga ile sonuçlanır.
İş yerinde üstlerin altlara yaptıkları küçük düÅŸürücü, onur kırıcı davranışlarla psikolojik ÅŸiddet, psikolojik baskı yapmak; yıldırma, yıpratma, uzaklaÅŸtırma davranışlarıyla kendini gösterir.
Mahalle arkadaÅŸları arasında, kiÅŸileri etrafında toplayarak üstünlük kurma amaçlı, baskı kurmak, hakimiyet ve kontrolü saÄŸlamak adına kiÅŸi ya da kiÅŸileri farklı yönleriyle sürekli aÅŸağılayarak, özgüveni yok edici davranışlarla bağımlılık saÄŸlama yoluna baÅŸvurulur. Benzer durum okul arkadaÅŸları arasında da akran zorbalığı olarak kendini gösterebilir. Lakap takarak, fiziki özelliklerinden yola çıkarak yapılan hakaretler, duygusal baskılar en sık baÅŸvurulan yöntemlerdir. Daha çok da güç gösterisiyle etrafına hakim olmanın bir yolu olarak görülmektedir.
Bir kiÅŸiye ya da bir ÅŸeye karşı öfke ve nefret duygusunu kontrol edemeyen kiÅŸiden hakkaniyetli ve doÄŸru bir davranış beklemek mümkün deÄŸildir. Adil bir tavır içinde olması da mümkün deÄŸildir. Hatalarını, kusurlarını, korkularını, öfke ve nefret duyduÄŸu kiÅŸiye karşı hakaret ederek yansıtabiliyor. Kontrol edilemeyen o öfke ve nefret duygusu, hakaretleri besler. Zamanla öfke ve nefret duyduÄŸu kiÅŸiye karşı yıkıcı ve yok edici bir tavır almaya kadar gider.
Sosyal medya platformları hakaret için uygun zemin sunan yerlerdir. Son dönemlerde ekran karşısında yapılan bazı eÄŸlence programlarıyla hakaret içerikli yayınların yaygınlaÅŸtığını görmekteyiz. Bu, kültürümüzde yaÅŸanan deÄŸiÅŸimin küçük bir yansımasıdır. Ekran karşısında yaÅŸanan bu hakaret içerikleri bir eÄŸlence programı olarak görülmemelidir. Kamuoyuna açık yapılan bu programlar toplumun kültürünü, deÄŸerlerini de yok etmektedir.
Hal ve hareketlerimizin bizi bizden uzaklaÅŸtırmaması, hal ve hareketlerimizin bizi takvaya ulaÅŸtırması temennisiyle; sözlerimizin de eylemlerimizin de bizi "emin" kılması dileÄŸiyle.
M. Ali Akbulut
Henüz yorum yapılmamış.