Sosyal Medya

Bir yeni dünya masalı olarak Özgür toplum

Batı zihniyeti, insan hakları ve özgürlük gibi kavramların İslamileştirilemeyeceğini gayet sarih bir şekilde ortaya koyduğu halde Müslümanlar cephesinde karşılıksız bir aşk yaşandığını gözlemliyoruz. Batılı toplumlarla sorgusuz bir birleşmeden yana tavır almaktadırlar. Oysa, teknik terimlerle ifade edecek olursak, yaşanacak olan entegrasyon değil asimilasyondur.



NOT: Yazarın bu yazısı “Pasta üzerindeki kiraz” baÅŸlıklı yazının da bir devamı niteliÄŸindedir. Yazıya bu baÄŸlantıdan ulaşılabilir

Ä°nsana mutlak manada özgür bir varlık diyemeyiz, ne manen ne madden. Fakat insanın özgürlük alanını her an geniÅŸletmek isteyen bir varlık olduÄŸunu söyleyebiliriz. Hayatındaki ikinci bir kiÅŸiden baÅŸlayıp ailesine, cemaatine, topluma, tabiata, diÄŸer varlıklara ve en nihayetinde, aklıselimini kaybedip varlıklar hiyerarÅŸisindeki yerine isyan ederek Yaratıcısına karşı mesafe kat almak ister sürekli insan nefsi.

Özgür toplum, terim olarak toplumdaki tüm bireylerin gönüllü olarak hareket etmek ve kendileri için güç ve kaynak elde etme özgürlüÄŸüne sahip olmak istedikleri bir toplum modeli olarak insana cazip gelmektedir. Bu toplum modelinin farklı dinlerden, ırklardan ve görüÅŸlerden insanlara eÅŸit statü tanımasından ve teoride dayatmacı olmamasından yola çıkarak sekülarizm projesi olmadığı ileri sürülür. Benim kanaatim, özgür toplum ütopyasının fikri kökeniyle ve siyasi dayatmacılığıyla ilgili kasti bir karartma yürütüldüÄŸüdür.

DÄ°NÄ° KAFESE TIKIP EHLÄ°LEÅžTÄ°REN Ä°DEOLOJÄ°LER

Tarihin sonunda, güya evrimleÅŸen insanın nihai durağı olarak sunulan özgür toplum ütopyasına, günümüzde “gökten zembille inmiÅŸ” kurtarıcı bir ideal gibi bakılması istense de bir tarihi, fikri çerçevesi ve kaynağı var elbette. Son ilahi din Ä°slam’ın mensuplarının dünya hâkimiyetindeki ağırlıklarının azalmasına muhazi, öncülüÄŸünü Batı’nın yaptığı, dünya iÅŸlerine dini karıştırmamayı amaç edinen ve Hıristiyanlığı yanında gezdirdiÄŸi bir kafese tıkarak ehlileÅŸtirmiÅŸ çeÅŸitli dünyacı ideolojiler peyda oldu. Bazısı sadece fikri düzeyde ve belirli ilmi alanlara mahsus kalırken bütüncül bir dünya görüÅŸü olmak iddiasında bulunan bazısı da bayraktarlığını yapanların dünya tartısındaki ağırlıklarının artmasıyla, diÄŸer tüm toplumları derinden etkileyecek ÅŸekilde tesirli oldular. Yüzyılı aÅŸkın süren düÅŸman kardeÅŸlerin savaÅŸlarından ise tüm dünya korkunç bir ÅŸekilde zarar gördü, görmeye de devam etmektedir. Bu bütüncül dünyacı akımların kimilerinin vadesi dolsa da tamamen ortadan kalktıklarını söyleyemeyiz fakat artık dünyanın epeydir yeni bir büyük abisi var diyebiliriz; liberalizm.

Kronolojik olarak bakınca siyasi bir fikir olarak liberalizm, diÄŸer tüm dünyacı kardeÅŸlerinden daha eskidir. Aydınlanmaya ilham veren mitsel karakter Prometeus’nin ideolojik izdüÅŸümüdür adeta. FaÅŸizm dâhil dünyacı tüm ideolojilerin geninde seküler özgürlük anlayışı saklı olsa da dünya ailesi reisliÄŸini fiilen devralması uzun zaman aldı liberalizmin. EleÅŸtiriye açık olması, ihtilafa deÄŸer vermesi diÄŸer kardeÅŸlerine göre dersine daha iyi çalıştığını gösteriyor aslında. Fikri, iktisadi ve hukuki yansımalarını, birbirinden farklı türevlerini, coÄŸrafyaya göre deÄŸiÅŸen anlayış farklılıklarını burada tek tek ele almak mümkün deÄŸil. Fakat saÄŸcısından solcusuna, din karşıtından dindarına modern insanın kendini nispet ettiÄŸi “Aydınlanma”nın ruhunda mündemiç olduÄŸunu ve herkesi bir ÅŸekilde etkilediÄŸini kabul etmemiz gerek. Bugün, mevcut dünya düzeninde itibar görmek isteyen kim olursa olsun; iktisadi, siyasi veya hukuki açıdan liberal deÄŸerlere bir ÅŸekilde göz kırpmalıdır.

Ä°KNA EDÄ°LMESÄ° GEREKEN MÜSLÜMANLAR

Bugün, genel geçer tarif tekelini elinde bulunduran Batı zihniyeti, insan hakları ve özgürlük gibi kavramların Ä°slamileÅŸtirilemeyeceÄŸini gayet sarih bir ÅŸekilde ortaya koyduÄŸu halde Müslümanlar cephesinde karşılıksız bir aÅŸk yaÅŸandığını gözlemliyoruz. Ä°slam’ın, mezkûr mefhumları Batı’nın anladığı ve anlattığı gibi tarif ettiÄŸi iddiasıyla özgür! Batılı toplumlarla sorgusuz bir birleÅŸmeden yana tavır almaktadırlar. Oysa, teknik terimlerle ifade edecek olursak, yaÅŸanacak olan entegrasyon deÄŸil asimilasyondur. Ä°slam, her açıdan insana ve onun özgürlüÄŸüne modern Batı’dan çok farklı bakmaktayken neyin hak neyin zulüm olduÄŸu konusunda anlaÅŸamayacaklardır. Temel meseleler orada çözülmemiÅŸ halde dururken, nelere özgürlük verilip verilmeyeceÄŸi talidir. Nitekim taviz veren hep dindarlar olur.

POST MODERN BÄ°R YERYÜZÜ CENNETÄ° ÜTOPYASI

Ä°slam’da mizan Allah’ın vahiy yoluyla tanzim ettiÄŸi mizandır. “Aman aÄŸzımızın tadı kaçmasın” ruh haliyle, “kim ne isterse yapsın” tarzı bir mizan anlayışı, toplumun büyük çoÄŸunluÄŸunun doÄŸruyu eÄŸriden ayırt edemediÄŸi bir zamanda kötülüÄŸe, fitne ve fesada giden yolu döÅŸemekten baÅŸka bir iÅŸlev görmeyecektir.

Özgür toplum modeli, hem dinî vecibelerini yerine getirme hem de toplumsal sorunlarını çözmede Müslümanlara kurtuluÅŸ reçetesi olarak sunulmaktadır. Müslümanlar, insanlığın bu son ideal evreninde “modası geçmiÅŸ, ayrımcı, gerici vs” damgası yemeden kendi bakış açılarını ortaya koyma ve kendi yollarını çizme hakkına sahip olabileceklerini düÅŸünüyorlarsa yanılıyorlar. Bilakis Ä°slam’ın dini, fikri ve iktisadi çeÅŸitliliÄŸe engel teÅŸkil ettiÄŸi ezberini takiben kurtla kuzunun birlikte mutluluk içerisinde yaÅŸadığı, doÄŸru ve yanlışın farkının olmadığı post modern bir yeryüzü cenneti ütopyasıyla karşılaÅŸacaklardır. Tek tip bireyler ürettiÄŸi için çoktan yargılanan otoriter ırkçı ve toplumcu akımların yanına Ä°slam toplumu da iliÅŸtirilecektir.

Dünyaya, hakikatten kopuk bir insan tarifine dayanan, kuralları hâkim dünyacı anlayış tarafından belirlenmiÅŸ, ana amacı dinen mahzurlu bir özgürlük anlayışı olan toplumsal bir modele tabi olmak dışında seçenek bırakılmamaktadır. Siyaseten ve iktisaden sıkıştırılacak, hukuken ve ahlaken deÄŸiÅŸmeye zorlanacak, yoksa kafamıza yumruÄŸu yiyeceÄŸiz. Gönüllülük hak getire!

Batı’nın dine sırtını dönmüÅŸ reformculuÄŸunu Müslüman toplumlar için kurtuluÅŸ reçetesi olarak sunan okumuÅŸlarımızın ve siyasi elitlerimizin gönüllü desteÄŸinde yeni bir sekülerleÅŸme hamlesi ile karşı karşıyayız. Batı’da “insanlığın iyiliÄŸi için” geliÅŸtirilen teknolojiler gibi, ideolojiler ve paradigmalar renk deÄŸiÅŸtirdikçe, kendini Batı modernleÅŸmesine kalpten baÄŸlı hisseden ve önlerine ne konursa tüketen baÄŸlıları da deÄŸiÅŸirler. Åžimdilerde herkes özgürlükçü ve özgür toplumdan yana. Egemenlik mücadelesini kardeÅŸleri arasından sıyrılarak o kazandı çünkü. Müslümanlar olarak bırakın durumu tahlil etmeyi ve cevaplar üretmeyi, daha doÄŸru soruları sormayı bile tam olarak baÅŸarabilmiÅŸ sayılmayız aslında. 

Müellif: Numan Aka / Kaynak: DüÅŸünce GünlüÄŸü

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.