Sosyal Medya

Güncel

Sibel ERASLAN / Öğretmenlerin değersizleştirilmesi toplumu çökertir

Sibel ERASLAN / Star



''Bana bir harf öÄŸretenin kırk yıl kölesi olurum' demiÅŸ Hz. Ali... Bir harf, onun için ömür demekmiÅŸ, bir harf, hayata bedelmiÅŸ demek ki... ÖÄŸretmenliÄŸe peygamberlik mesleÄŸi denir. Ä°nsanları doÄŸruluÄŸa, yüksek deÄŸerlere, erdeme yönlendirdiÄŸi için, sevgiyi, saygıyı, sorumluluk bilincini daha küçük yaÅŸlarda bizlere öÄŸrettikleri için, öÄŸretmenlerimizin deÄŸeri, anne-baba deÄŸeriyle belki denk, belki daha da üstündür der bilgeler... Hasılı, öÄŸretmenlerin hakkı ödenmez...
 
Ankara'da özel bir lisede, Ä°ngilizce dersinde, sorumsuz bir öÄŸrenci, alaycı tavırlarla taciz edici hareketlerde bulunmuÅŸtu... BaÅŸka bir arkadaşı da bu soytarılığı videoya çekip, sosyal medyada paylaşınca toplumsal bir tepki doÄŸmuÅŸtu... Ama bizde tepkiler kısa ve etkisizdir, unutkan milletiz vesselam. Bu olayın Milli EÄŸitim Bakanlığı yanı sıra, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının da kapsama alanına girdiÄŸi çok açık...
 
Amerikan filmlerinde gördüÄŸümüz, öÄŸrencileriyle baÅŸa çıkamayan ve onların her türlü tacizine maruz kalan pasif öÄŸretmen profili, bizim dünyamıza da sızıntı yaptıysa, vay halimize!
 
Ä°ngilizce öÄŸretmeni Eyüp SaÄŸlık; "Salı günü okulumda ders anında, aniden çocuk yerinden kalkmış yanıma gelmiÅŸ. Birden yüzümde eller kollar hissetmeye baÅŸladım. 'Ne oluyor' diye ÅŸaşırdım. Baktım çocuk dans ediyor gibi çok tuhaf hareketler yapıyor. Sonra çocuÄŸun elinden tuttum yerine oturttum. Ertesi sabah; veli, çocuk, kameraya alan çocuk özür dilemeye geldiler. Biz tabi büyüÄŸüz ve eÄŸitimciyiz. Herkesin geçmiÅŸte elbette ki hataları var. Bu çocuk da bir ÅŸiddet uygulamamış, evet öÄŸretmene ve mesleÄŸe yönelik zedeleyici hareketler ama çocuk da bilinçli deÄŸil. Hata yapmak insana ait affetmekse kutsallıktır. Yani Allah'a aittir. Biz de büyük insanlarız. Affettik. Bu bizim evladımız, atamayız"... Sözleriyle medyada yerini aldı...
 
Gerçi medya, sadece 'affetmek' üzerine odaklanmıştı, ama sözleri sadece affetmekle ilgili deÄŸildi. Velileri, tek tek bireyleri, toplumu da çok nezaketli bir ÅŸekilde sigaya çeken, ÅŸu sözlere bakınız:
 
''Veliler hep sürekli dışarıyı suçluyor. Önce kendimize bir bakmalıyız, çocuÄŸumuz ne yapıyor? ÇocuÄŸu da dinlemeliyiz, öÄŸretmeni de dinlemeliyiz. Hemen saldırı, saÄŸlık çalışanına, eÄŸitim çalışanına hemen saldırı olmamalı. Çocuk dersi öÄŸrenemeyebilir. Ama çocuk her ÅŸeyden önce insan olmalı, biz ona insan olmayı öÄŸretmeliyiz. ÇocuÄŸa bu davranışı verememiÅŸiz. Bu çocuÄŸa ne yapması gerektiÄŸini öÄŸretememiÅŸiz demek ki...'
 
Her ÅŸeyden evvel öÄŸretmenimizin bu bilgece üslubunu takdir etmek gerek, elleri öpülesi, sabırlı, öÄŸrencisinden vazgeçmeyen, mesleÄŸini seven, idealist bir insan olduÄŸu çok ortada. Peki ya veliler, yani o çocuÄŸu yetiÅŸtiren ailelere ne demeli? Ailelerin çoÄŸunun çocuÄŸunun okul maceralarından en ufak haberi yok, saldım çayıra Mevlam kayıra... Hele özel okullarda, eÄŸitimin, okulun, öÄŸretmenin, parası ödenerek satın alınmış metalar olduÄŸu zannediliyor çoÄŸu kez...
 
Küresel tüm ayartılara aynı anda maruz kalan gençliÄŸi sosyal medyadan men edemeyeceÄŸimiz ortada. Ama 'TikTok' gibi para kazanmaya da açık sahalar, ne yazık ki ailelerin de, eÄŸitimin de, insanlığın da en büyük problemi, imtihanı haline gelmiÅŸ durumda. Bunun kesinlikle kontrol edilmesi gerekiyor. Aileler bu self kontrol tecrübesini çok küçük yaÅŸlardan itibaren, evlatlarına vermiÅŸ olmalılar.
 
BeÄŸeni açlığı içindeki bireylere, sanal da olsa beÄŸenilme imkanı saÄŸlayan bu tür sosyal medyalar, mahremiyeti ve aile iliÅŸkilerini zedelediÄŸi gibi, bir dershanenin içindeki olayları dışarı sızdırmanın da mesela komedi konusu olduÄŸunu düÅŸünebilecek kadar aklını yitirmiÅŸ seviyede, seviyesizlikte...
 
Asıl çaresizliÄŸimiz ise, çocuklarımıza insanca kalabilmeyi nasıl öÄŸretebildiÄŸimizde sanırım. Sevgiyi, saygıyı, erdemi, yardımlaÅŸmayı, paylaÅŸmayı, empatiyi, çalışkanlığı, dostluÄŸu, komÅŸuluÄŸu, vatandaÅŸlığı, sorumluluÄŸu, iyiliÄŸi, merhameti, nasıl kuÅŸanacağız ve çocuklarımıza bu hasletleri nasıl sahiplendireceÄŸiz... Ä°ÅŸte bütün mesele...
 
Konfüçyüs'ün eÄŸitim konusunda ÅŸu sözleri halen hakikatini koruyor: "Ä°nsanları yasa ve ceza ile yönetirseniz, bir daha yanlış yapmayacaklar, ancak utanma duygularına da sahip olmayacaklardır. Ä°nsanları erdemle ve ahlak kuralları ile yönetirseniz, o zaman onlar hem utanma duygusuna sahip olacaklar, hem de doÄŸruyu yapmaya çalışacaklardır."

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.