Sosyal Medya

Müslümanların Arayışı

Ali Haydar Haksal / Milli Gazete



Günümüz hayatında ve koÅŸullarında Müslümanların içinde bulunduÄŸu çarpıklıklar, zihni kaymalar yüzünden saÄŸlıklı bir dil yakalamada yoksun kalıyorlar. Hızlı deÄŸiÅŸenlerin karşısında ÅŸaÅŸkınlıklar yaÅŸanıyor. Ona karşı kendini geliÅŸtirecek, dilini ve özünü yakalayacak özden yoksunlaşınca ne yapacağını bilemiyor. YaÅŸanmakta olan çekici ve büyüleyici bir hayat var. BaÅŸ döndürücü bu hayat içinde insan kayboluyor. Kendi kiÅŸiliÄŸini unutuyor bir baÅŸka duruma bürünüyor. Kendine yabancılaşıyor. Ä°nsanlığı bekleyen tehlikeler çeÅŸitli ve çok yönlü. Batı düÅŸüncesinin oluÅŸturduÄŸu uçurumlarda kendine yer bulmaya çalışıyor insan. Bu, hiçbir zaman kendisini temsil etmiyor.

Ä°slâm’ın belirleyici esasları var. Adalet, hakkaniyet, insan hakkı, hayvan hakkı gibi. Ä°nsanlar asıl haklarını bir kenara bırakıyor yan ya da tali olanlara ağırlık veriyor. Kendini oralarda bulmaya ve tatmine çalışıyor. Bugünün modern hayatı içinde Müslüman olma çabası. Asıl çeliÅŸki burada. Kendini onunla yarışıyor buluyor. Oysa onun hayatının özüdür. Onun sınırları yoktur. Ä°nsanlık bunalsa da onu çok ilgilendirmiyor. Gündelik ve dünyevî olan onun için esastır. Cuma hutbesinin sonunda okunan ayette Müslümanlar için unutulmaması gereken esaslar var. Bu, sadece orada okunup geçilesi bir hüküm deÄŸildir.

“Evet, Allah adaleti, iyiliÄŸi, akrabaya verilmesini buyurur; utanmazlığı, kötülüÄŸü ve sınırları aÅŸmayı yasaklar. Size öÄŸüt verir. Belki hatırlarsınız.” (Nahl Suresi/90 Aziz Kur’an mealinden) Ä°slâm’ın güzellikler dizgesi. Bu ayetlerden yola çıkılarak bir hayat yeniden inÅŸa edilebilir. Bir baÅŸka arayışa girmenin bir anlamı da kalmaz. “Adalet” ve “iyilik” bunlar insanlığın asıl durumunu ve hâlini belirler. Burada üzerinde durulması gereken ÅŸu vurgu önemli: “Akrabaya verilmesini.” KiÅŸi kendi akrabasından sorumlu. Kendi gücüyle, alın teri ve emeÄŸiyle kazandığının verilmesini öneriyor. Yani, torpil ve kayırmayla, baÅŸkalarının haklarını gasp etmeyle, öncelikli davranmaya deÄŸil. Ä°nsanın kendisine sorumluluk yüklüyor. SorumluluÄŸu baÅŸkasına aktarmak için deÄŸil. KiÅŸinin doÄŸrudan kendisine bir hitap bir uyarı ve bir öÄŸüttür, dahası bir buyruktur. Bizde bazı deyimler vardır ki hayatın yaÅŸanmışlıklarından ve deneyimlerinden doÄŸar. Burada kaba bir ifade gibi görünüyorsa da, sorumluluÄŸu üzerinden atma anlamında, “semer aktarma” ile ifade edilir. Yükün sorumluluÄŸunu baÅŸkasına devreder. Bundan sonraki hüküm öÄŸütler ahlâkîdir. “Utanmazlığı, kötülüÄŸü ve sınırları aÅŸmayı yasaklar, Size öÄŸüt verir. Belki hatırlarsınız.”

Müslümanların sorunları kendileriyle baÅŸlar. Kendileri sorumluluktan kaçar, kendisinin yapması gerekeni baÅŸkasından beklerler. Bugünün ruhu ise tam anlamıyla bencillik ve bananeciliktir.
Kendisine ait olmayan bir düÅŸünüÅŸle kendini tanımaya ve anlamaya çalışması, arayışta olmasıdır. Ä°slâm dışındaki bir hayat içinde Müslüman olma çabasıdır. Kavramları da buna göre ÅŸekilleniyor. Ä°ÅŸin daha kolayı ise bu sistem, bu hayat anlayışına kendini uydurma telâşında olmasıdır. Müslüman’ın arayacağı kendini bulacağı yer kendine ait ruh ortamıdır. Büyük dalganın etkisinden kurtulmasıdır. Dünya nimetlerinin dengeli kullanımı, adil dağıtımı, hak sahiplerine hakkının verilmesi. Sevgi ve merhamet ise bunun özünü oluÅŸturur.

Müslüman olarak var olmak ve yaÅŸamak bugünün ortamında belki zor gibi görünüyor ama önemli olan onu hayata geçirmedir. Yani yaÅŸamadır. Bunalımlara ortak olmak insan için bir arayış deÄŸildir. Yabancılığa kapılma ve onu yaÅŸama duygusu ağır basınca asıl arayışını ve yolunu yitirir gidiÅŸi kendisine dönük olmuyor. Ä°nsan nefsi, duyguları ve ÅŸeytanları ile mücadele etme ve var olma yerine teslim olmayı tercih ediyorsa yolunu zaten yitirmiÅŸtir. Yanlışta yol ve iz bulunmaz, oradaki çabalar zaman yitiminden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Hakikat arayıcısı ne yapar eder yolunu ve kendini bulur.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.