Sosyal Medya

Bilardo Masasında Zar Atmak

Afganistan ve Taliban meselesi bence bir iç veya dış sorun olmanın üstünde ve ötesinde ümmetsizlik sorunudur. Yıllarca işgal, baskı, anarşi, iç savaşla şekilden şekle girmiş ve mülteci kamplarıyla dış yardımlar arasında perişan hale gelmiş, getirilmiş Afgan gençliğini yargılamak yerine, İslam ümmeti bu konuda neden bir çözüm geliştiremedi?



“Ne yazayım, nasıl yazayım, nereden baÅŸlayayım yazmaya” diye düÅŸünürken, düÅŸünmemenin konforlu koridorlarında seke düÅŸe yürürken, “fahri ve cebri” editörüm Mehmet Erturan, kendine özgü baskı yöntemleriyle beni yeniden yazmaya ikna etti.

“Ne yazacağım peki?” diye sormaya fırsat bırakmadan, herkesin bir dünya ÅŸüphe ve merakla takip ettiÄŸi Afganistan’ı yaz, dedi. Daha önceleri Afganistan’a olan ilgi, alaka ve muhabbetimiz vesilesiyle “tek Afganistan, ortak yönetim, Amerikasız dünya” demiÅŸti bir hikayede (Hayatlar ve Kayıplar, Mehmet Berat Tural); herkese göre terörist olan ve aslında öfkesi, mazisi, kaygıları, teori ve pratik birikimi karman çorman olmuÅŸ silahlı direniÅŸçiler.

Nerede ne yazarsak ve konuÅŸursak fark etmez; söylediklerimiz çok duyulmuyor ve okunmuyor maalesef. DeÄŸilse “aaa bu kitapta teröriste meÅŸruiyet var resmen ayol” benzeri itham ve bir yığın hakarete karşı dimdik durmak ve edebimizle cevap vermek zorunda kalacağız.

Afganistan ve Taliban meselesi bence bir iç veya dış sorun olmanın üstünde ve ötesinde ümmetsizlik sorunudur. Yıllarca iÅŸgal, baskı, anarÅŸi, iç savaÅŸla ÅŸekilden ÅŸekle girmiÅŸ ve mülteci kamplarıyla dış yardımlar arasında periÅŸan hale gelmiÅŸ, getirilmiÅŸ Afgan gençliÄŸini yargılamak yerine, Ä°slam ümmeti bu konuda neden bir çözüm geliÅŸtiremedi?

Neden kendi sorunları için cevaplar ve aksiyon ortaya koyamadı? el-Kaide bahanesiyle Afganistan’a dalış yapan münasebetsiz ve bir o kadar da ahlaksız ABD’nin bu iÅŸgaline karşı bir duruÅŸ ÅŸey edemedi, sorusunu sorarsak çözüme deÄŸilse de insafa yaklaÅŸabiliriz.

Afganistan bir edebiyat, mimari, devlet ve medeniyet membaı. Ancak son yüz elli yıla bakınca ne görelim? Ä°ÅŸgaller, istilalar, kukla yönetimler ve her defasında canı yanan Afgan halkı. Özbek, Tacik, Hazara, PeÅŸtun...

Bu arada orada yaÅŸayanlar insan deÄŸil, kamyon lastiÄŸi. Kendini özgür ve bağımsız, baÄŸlantısız zanneden, dünyaya bedel olduÄŸu kanaatiyle kibirden ÅŸiÅŸe ÅŸiÅŸe bir ÅŸekil olanların, yarına dair okuma yapıp ibret alması gereken bir kamyon lastiÄŸi.

Taliban anlata anlata bitirilemeyecek hatalar yığını bir organizasyon. Burada, dünyayı tanımak ve yeni bir söz söylemek yerine, güncele uymayan ve hatta asrısaadette tatbiki istisna olan uygulamaları keyfi ve saçma sapan tevillerle gerçekleÅŸtirmiÅŸ olması bir yana. Rusları kovacak kadar azim ve cesaret sahibi Afganların iç savaÅŸla devleti ne kadar unuttuÄŸu kısmı da bir yana.

Ya arkadaÅŸ, bu Amerika’nın bu Rusya’nın bu Çin’in neden hiç suçu yok? Neden Afganistan denince baÅŸkalarının belirlediÄŸi bir konsept üzerinden oynuyoruz bu oyunu?

Altan Tan’ın çok kıymetli bir cümlesiyle yazıyı bitirelim: “Biz Orta DoÄŸulular bilardo bilmeyiz. Dama biliriz, tavla biliriz, zar atarız. Ama dünyada borusu öten ve bize de bunu telkin edenler bilardo oynuyor. Biz de o bilardo masasının üzerinde zar atıyoruz.”

 

Müellif: Mehmet Berat
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.