Sosyal Medya

Güncel

Kulluk bir bütündür, vazifenin küçüğü de büyüğü de ona dâhildir

İslâm’ı bölmek, küçüğe büyüğe ayırmak ve küçük görüleni terk etmek kulca bir davranış değildir.



Hayrettin Karaman / Yeni Åžafak

“Åžu büyük, önemli mesele, olay, dava var iken ÅŸu küçük meselelerle meÅŸgul olmak, sormak cevap vermek niçin” diye soranlar ve eleÅŸtirenler var.

Ä°slâm’ı bölmek, küçüÄŸe büyüÄŸe ayırmak ve küçük görüleni terk etmek kulca bir davranış deÄŸildir.

Abdest bozarken kıbleye önünü veya arkasını çevirmemek, genellikle sağı kullanmak, besmeleyi, hamdi, selâmı unutmamak… küçük görünüÅŸlü büyük davranışlardır; çünkü kulluk bilincinin kesintiye uÄŸramamasını saÄŸlarlar.

Müslüman, düÅŸmanla savaşırken bile namazını bir ÅŸekilde vaktinde ve cemaatle kılar. Cihad büyük, namaz terk edilebilir küçük deÄŸildir.

Gelelim bu haftanın büyük küçük sorularına.

Bir sorum olacak:

Ä°kinci bir ev ya da arsa için Fuzul Ev’deki paraya zekât vermeli miyiz?

Henüz bize çıkmadı ve 18 ay daha taksit ödeyeceÄŸiz.

Cevap

Bir yerde biriktirdiÄŸiniz para temel ihtiyaçlardan birini saÄŸlamak niyetiyle olsaydı buna zekât gerekmezdi. Ä°kinci ev ve arsa temel ihtiyaçlardan biri olmadığı için bu paraya zekât ödemeniz gerekir.

Soru

Kalben mutmain olmak için; kulak arkası iÅŸitme cihazı kullanıyorum, abdest alırken her seferinde çıkarılmıyor, mesh ediyorum, abdestim kabul olur mu?

Cevap

Abdest alırken ÅŸehadet parmağı ile kulak içini ve deliÄŸinin giriÅŸini, baÅŸparmak ile de kulağın dışını meshetmek cumhura göre sünnettir. Tamamen terk edilse bile abdest geçerli olur, ancak Müslüman, gerektiren bir durum, bir mazeret olmadan sünneti de terk etmez. Ben de kulak arkası iÅŸitme cihazı kullanıyorum. Abdest esnasında çıkarmak eller yaÅŸ olduÄŸu için alete zarar veriyor, önceden çıkarmak ve kurulandıktan sonra takmak kolayca mümkün ise bunu yapmalıdır. Zorluk veya sakınca varsa kulak arkası ve kulak yüzeyi meshedilir, kulak deliÄŸinin meshi terk edilir.

Soru

Din sosyolojisi alanında “Åžehitlik Olgusunun Sosyolojik Bir Analizi” baÅŸlıklı bir doktora tezi hazırlıyorum. ÅžehitliÄŸin Ä°slâm hukukundaki karşılığını çalışırken daha çaÄŸdaÅŸ durumlar dikkatimi çekti. ÖrneÄŸin Hilary Clinton, Amerikalı bir Müslüman olan ve Amerikan ordusunda rütbeli olarak Irak’ta görev yaparken öldürülen Humayun Khan’ın ÅŸehitliÄŸini ve fedakârlığını seçim propagandasında kullanıyor. Videoda ailesinin de ifadelerine yer veriliyor ve ailesi de bundan onur duyuyor. Bu durumların örneÄŸi aslında çok fazla. Ancak Ä°slâm hukuku bu konuda ne diyor? Gayr-i Müslim ülke de olsa, vatanı için savaÅŸmak kapsamına girer mi? Ancak karşı tarafta yani Irak’ta yaÅŸayanın da Müslüman olduÄŸu göz önünde bulundurulduÄŸunda her iki taraf için de ÅŸehitlik durumu ne olur? Åžimdiden teÅŸekkür eder, sıhhat ve afiyet dilerim..

Cevap

ÅžehitliÄŸin ÅŸartları var, bunların ittifaklı olanları bulunmazsa savaÅŸta ölen ÅŸehit sayılmaz:

SavaÅŸta ölen Müslüman olacak; kâfirlere karşı bile olsa Müslümanlarla birlikte savaÅŸan kâfir savaşırken ölse ÅŸehit olmaz.

SavaÅŸan Müslüman bunu sırf Allah rızası için yapacak. GösteriÅŸ, intikam, ÅŸahsi bir sebebe dayalı öfkesini teskin gibi saiklerle savaÅŸanlar ölünce ÅŸehit olmazlar.

SavaÅŸan, Resulullah’ın sünnetine (savaÅŸla ilgili olarak koyduÄŸu kurallara ve uygulamalarına ) uygun davranacak.

SavaÅŸma sebebi malını, canını, ailesini veya ümmeti korumak gibi meÅŸru bir sebep olacak.

SavaÅŸta ölüm, kaçarken deÄŸil, taarruza devam ederken vaki olacak. MeÅŸru bir sebeple ve taktik olarak geri çekilme kaçma sayılmamaktadır.

Bu ÅŸartları göz önüne aldığımızda ABD ordusunda Müslümanlara karşı savaÅŸan bir Müslüman savaÅŸta ölürse ÅŸehit olmaz, maktül olur. O, ABD savaÅŸ maksadı ve kurallarına göre savaÅŸmaktadır ve öldürmek istediÄŸi insanlar Müslümanlardır.

Soru

BüyükbaÅŸ hayvan besiciliÄŸi yapan bir kardeÅŸimizden geçen yıl kurbanlık almak istedim. KardeÅŸimiz “Bu yıl elinde kurbanlık kalmadığını, önümüzdeki (bu yıldan dolayı) yıl için birlikte bir ÅŸeyler yapabileceÄŸimizi” söyledi. 2021 yılı Ocak ayı itibarı ile Haziran 2022’de geri ödemek üzere 20 bin TL yardım etmemi, buna mukabil bana alınacak kurbanlığa da kendi hayvanlarıyla birlikte yaklaşık 3 ay karşılıksız bakabileceÄŸini söyledi. Ben de kabul ederek 20 bin TL’yi verdim. Ramazan ayı başında da bizim kurbanlık alınıp bakılmaya baÅŸlandı. Yaptığımız bu anlaÅŸmanın fıkhî durumu nedir? Herhangi bir sıkıntı var mı? Varsa nasıl düzeltilir?

Cevap

Karz-ı hasen, Allah rızasından baÅŸka bir menfaat beklemeden verilen ödüncün adıdır. Sizin verdiÄŸiniz 20 bin TL, henüz alım satım yapılmadığı için ödünçtür. Buna karşılık olarak hayvanlara bakım eÄŸer ÅŸart koÅŸuldu ise yani bakmasa idi bu para ona ödünç verilmeyecek idiyse, ödünç verme (ikraz) ÅŸartlı bir menfaat getirmektedir ve bu faiz sayılmaktadır. Üç aylık bakım ücretini besiciye öderseniz ve anlaÅŸma yapılırken üç aylık bakım ÅŸartını, faiz olduÄŸunu bilerek kabul etmiÅŸ deÄŸilseniz yapılan iÅŸlemdeki hata ortadan kalkar.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.