Sosyal Medya

Güncel

OrtadoÄŸu son gerilimdeyken, Ä°ran nelerle meÅŸgul?

Arab dünyasında yıllardır, 'İran, İsrail'den bile tehlikelidir..' lafı, bizim toplumuza da yansımaya başlamadı mı?



Selahaddin E: Çakırgil / Star Gazetesi

Müslüman dünyasının yığınla meselelerinden birisi de, halkının ekseriyetini Müslümanların oluÅŸturduÄŸu için Müslüman ülke diye isimlendirilen 55-56 ülkesinin bunca parçalanmışlığına ve bölünmüÅŸlüÄŸüne raÄŸmen, bu durumla yetinmeyip, birbirleriyle, baÅŸta psikolojik savaÅŸ olmak üzere siyasî, iktisadî, kültürel, hissî düÅŸmanlıkları sürdürmekten meded ummalarıdır.

***
Meselâ, 400 yıl birlikte yaÅŸadığımız nice Müslüman halkları aÅŸağılayan bir dönem yaÅŸadık, 100 yıldır.. 'Pis arablar.. Bizi arkadan vurdular..' diye.. Halbuki, hattâ Åžükrü HanioÄŸlu, Ä°lber Ortaylı ve diÄŸer bir çok tarihçiler de, 3 yıl öncelerde Dolmabahçe Sarayı'nda tertiblenen Sultan ReÅŸad Sempozyumu'nda, açıkça, Osmanlı'nın Arab diyarlarında, belki bir takım mahallî ve kabileler arası mücadeleler olduysa bile, Osmanlı'ya karşı -iddia edildiÄŸi gibi- 'kitlevî bir isyanın sözkonusu olmadığı'nı; tam tersine, Birinci Dünya Savaşı esnâsında Arab diyarlarında Osmanlı Ordusu'nda resmî olarak vazife alanlardan ayrı olarak, 90 binden fazla da 'gönüllü'ler bulunduÄŸunu; kezâ, Ä°ngilizlerin Irak'da Osmanlı Ordusu karşısında binlerce kayıp vererek geri çekilmek zorunda kaldıkları 'Kut-ul'Amâre Muharebesi' sırasında bölgenin arab halkından 16 bin 'halk gönüllüsü'nün o savaÅŸta fiilen savaÅŸtığını dile getirmiÅŸlerdi.


***
Halbuki emperial güçlerin telkıniyle sistematik hale getirilen her ülkedeki resmî ideolojiler, hele de son 100-150 yıldır, Müslüman halkların arasına düÅŸmanlık tohumları serpmek için, halkların diline 'pis arab, pis türk, pis kürd, pis ÅŸiî, pis sünnî' gibi karşılıklı hakaret sözlerini etnik tahrikler için tarafların dil ve günlük konuÅŸmalarına planlı ÅŸekilde yerleÅŸtirdi. Dahası, Ä°stanbul'da birileri siyah köpeklerine 'Arab- Arab..' diye çağırırken, Kahire'nin zengin kesimlerindekilerin dilinde, bu çaÄŸrı, kendi 'kelb'leri için seslenmelerde 'türk'e dönüÅŸüyordu..


***
Ä°ran, Osmanlı ve bugün Türkiye konusunda da benzer basitlikler sahnelenmek isteniyor. Bunda ÅŸaşılacak bir ÅŸey yok.. Sadece, Ä°slâmî hassasiyet ve basireti olanların bu oyunlara âlet olmaları ÅŸaşırtıcıdır.

Arab dünyasında yıllardır, 'Ä°ran, Ä°srail'den bile tehlikelidir..' lafı, bizim toplumuza da yansımaya baÅŸlamadı mı?

Halbuki, bir takım ciddî sıkıntılar olsa bile, Ä°slâm Milleti'nin bir parçası olan bir halk ve Müslüman coÄŸrafyalarının asırlarca en mümtaz bir sahnesi olan Ä°ran coÄŸrafyası nasıl böyle, emperial ve ÅŸeytanî güçleri sevindirecek ÅŸekilde deÄŸerlendirilebilir?


***
Evet, Ä°ran'ın kendi iç meseleleri de var başında..

Nitekim, Ä°ran, 16 Haziran'da yapılacak yeni CumhurbaÅŸkanlığı seçiminin havasına girmiÅŸ bulunuyor bugünlerde.. Ä°ç kamuoyu en çok bu konuyla meÅŸgul..

Ama, 40 yılı aÅŸkın zamandır, Filistin konusunu ve sionist Ä°srail rejiminin hayatına son verecek nihaî darbeyi vurmak üzere oldukları gibi iddiaları dilinden düÅŸürmeyen bir Ä°ran'ın, bu son sionist haydutlar rejiminin Gazze Saldırıları konusunda neredeyse sessiz kalması ilginç deÄŸil mi?

Hattâ, 40 yılı aÅŸkın bir zamandır Ramazan'ın son haftasında tertiblenen Kudüs Günü gösterileri, yapılmış gibi gösterilmek istenmiÅŸçesine sönük geçti.. Bazıları, bunu Ä°ran'ın, nükleer teknoloji konusunda Biden Amerikası'yla anlaÅŸmaya varmak üzere olduÄŸu ihtimaliyle izah ediyorlar.

Ä°ran'daki sistemin en üst noktasında bulunan Ä°nkılab Rehberi S. Ali Khameneî'nin, Ä°srail rejiminin saldırıları üzerine, 11 Mayıs günü yaptığı konuÅŸmadaki, 'Sionistler sadece güç dilinden anlar. O yüzden Filistinlilerin kendilerini güçlendirmeleri gerekiyor. (...)' ÅŸeklindeki sözleri, her zaman söylenenlerin tekrarı mahiyetindeydi.

Ama, Ä°ran medyası da, neredeyse kenarından teÄŸet geçti, bu korkunç saldırıların..

Dahası, Türkiye C. BaÅŸkanı Tayyib ErdoÄŸan'ın halkı Müslüman ülkelerin bir çoÄŸunun liderleriyle ve ayrıca, Putin, Merkel, Papa Franciscus gibi isimlerle bu konuyu günlerce müzakere etmesi Ä°ran'da bazı çevreleri rahatsız etmiÅŸ gibiydi. ErdoÄŸan'ın HalifeliÄŸi ve Yeni Osmanlılık siyasetini ihya etmek istediÄŸi yönündeki iddiaların sık sık dile getirilmesi, en mâsumu..

'Bu durum sadece, Ä°ran'ın iç ve dış siyasetindeki bazı çetrefilli konulardan dolayı böyle..' diye izah edilebilir mi?


***
Halbuki, 15 sene önce, Ä°srail rejimi Güney Lübnan'daki Hizbullah mevzilerine, topyekûn bir saldırıya geçtiÄŸinde, 34 gün süren o savaÅŸ sırasında Müslüman halkların hemen herbirisi, Hizbullah'ın destekçisi ve duacısıydı.

Åžimdi ise, bütün gücünü Suriye'de BeÅŸÅŸâr Esed rejimini korumak için harcayan Ä°ran'ın ve Lübnan Hizbullahı'nın, Ä°srail rejiminin son barbarlıklarına uzaktan bakması nasıl yorumlanmalı?

Birçok arab rejiminin başındaki kukla yöneticilerin, diktatörlerin ve onların emrindeki medya kuruluÅŸlarının, sionist Ä°srail rejiminin ve arkasındaki emperial güç odaklarının, Kudüs, Mescid-i Aqsâ ve Gazze'ye ve savunmasız, ordusuz, iÅŸgal altındaki Müslüman halka barbarca saldırılarına bu kadar ilgisiz kalması, anlaşılabilir, ama, Ä°ran'ın tutumunu, sadece devletler arası güç yarışı veya mezheb farklılığı gibi gerekçelerle izah etmenin hiçbir mantıkî izahı yoktur.

Sadece Ä°ran'ı suçlayanlar deÄŸil, bizzat Ä°ran'ın halkını yönlendirmekte liderlik edenler de dünyasının bu büyük 'açmaz'ını derin bir nefs muhasebesiyle anlamaya ve çaresini bulmaya çalışmalıdır.

Çünkü, Ä°ran, Müslüman dünyasının terkedilemez ve vazgeçilemez bir mütemmim cüzü/ tamamlayıcı parçasıdır.


***

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.