Sosyal Medya

Önemli Şahsiyetler

Hapisten ırkçılıkla mücadeleye: Malcolm X

Malcolm X, özgürlük, eşitlik ve adalet için verdiği mücadele ile sadece Amerika'da değil, dünyada da simge isimlerden biri haline geldi. Malcolm hırsız ve adi bir suçlu olarak girdiği hapishaneden 1952 yılında sivil haklarla mücadelede Amerikan tarihini damga vuracak bir lider olarak tahliye edildi.



Malcolm X, siyahlara yönelik ırkçı politikalara karşı adalet ve özgürlük arayışı hareketlerinin zirveye çıktığı 2. Dünya Savaşı sonrası, özellikle Amerikan tarihine damga vurmuÅŸ isimlerin başında geliyor.
 
Özgürlük, eÅŸitlik ve adalet için verdiÄŸi mücadele ile dünyada da simge isimlerden biri haline gelen Malcolm X, özellikle o yıllarda kolonyalizm sonrası kimliÄŸini arayan Ä°slam dünyası halkları için de bir kahraman olarak anıldı.
 
Malcolm X (en saÄŸda, yan oturan) annesi ve kardeÅŸleriyle birlikte.
 
Esas ismi Malcolm Little olan Malcolm X, 19 Mayıs 1925’te 7 kardeÅŸin 4’üncüsü olarak Nebraska’nın Omaha ÅŸehrinde dünyaya geldi. Annesi Louise Little siyahilerin hakkını savunan bir sendikada sekreter, babası Earl Little da Marcus Grays adlı Jamaika kökenli siyahi bir aktivistin düÅŸüncelerinden etkilenmiÅŸ bir rahipti. Malcolm'un babası Amerika’da beyazların arasında siyahilere yer olmadığını düÅŸünüyor ve köle olarak getirildikleri Afrika’ya tekrar göç etmelerini savunuyordu.
 
Malcolm X'in anne babası
 
Baba Earl, siyahilerin bağımsızlık düÅŸüncelerinden dolayı beyaz ırkçıların, özellikle Klu Klux Klan’ın hedefindeydi. Aile defalarca ölüm tehdidi aldı. Bu nedenle Little ailesi birkaç kez yer deÄŸiÅŸtirmek zorunda kaldı. Ancak Nebraska’dan Wisconsin ve Michigan’a taşındıkları hiçbir eyalette beyaz ırkçılığın tacizinden kurtulamadılar.
 
6 yaşında babasız, 12 yaşında annesiz kaldı
 
Malcolm 4 yaşındayken bir gece evleri ateÅŸe verildi. "Beyaz" itfaiye ve polis ekipleri, yangına müdahale etmesi gerekirken evin kül olmasını seyretmekle yetindi. 6 yaşındayken de babası bir tramvay yolunda ölü bulundu. Polis, babanın ölümünü raporlara kaza olarak kaydetse de ailesi buna hiçbir zaman inanmadı. Anne Louise, üzüntü ve çaresizlikten akli dengesini kaybettiÄŸi teÅŸhisi konularak 26 yıl yatacağı Michigan’da akıl hastanesine kaldırıldı.
 
Malcolm 12 yaşındayken kardeÅŸleriyle birlikte annesiz ve babasız kaldı. Bir süre kendisine "süs köpeÄŸi" ya da "ev kanaryası" gibi davranıldığını söylediÄŸi beyaz koruyucu aile yanında yaÅŸayan Malcolm X, okuluna devam edip hayata tutunmaya çalıştı. Notları yüksek, baÅŸarılı bir öÄŸrenciydi, hatta sınıfa baÅŸkan bile seçildi. Avukat olmak istediÄŸini söylediÄŸinde öÄŸretmeni daha gerçekçi olup "marangoz" olmasını tavsiye edince, beyazların eÄŸitim sisteminde yeri olmadığını anladı.
 
Okulunu 15 yaşına gelmeden terk eden Malcolm, Boston’a üvey ablasının yanına geçti. Tren istasyonlarında, lokantalarda çalıştı, ayakkabı boyacılığı yaptı. Boston ve New York arasında gidip geldi, Harlem sokaklarında uyuÅŸturucu, hırsızlık, fuhuÅŸ gibi suçlara karıştı. 21 yaşına girmeye birkaç ay kala hırsızlıktan 10 yıl hüküm giydi.
 
Malcolm, hapishanede 6,5 yıl geçirdi
 
Hırsız olarak girdiÄŸi hapishaneden siyahi aktivist olarak çıktı
 
Hapishane, Malcolm X’in hayatını deÄŸiÅŸtiren en büyük dönüm noktası oldu. "DüÅŸünmek için en iyi yer ya üniversite ya da hapishane" diyen Malcolm X, demir parmaklıklar ardındaki yıllarını hapishanenin kütüphanesinde okuyarak geçirdi. Burada, Elijah Muhammed'in lideri olduÄŸu Nation of Islam (Ä°slam Milleti) hareketi ile tanıştı. Hırsız ve adi bir suçlu olarak girdiÄŸi hapishaneden 1952 yılında sivil haklarla mücadelede Amerikan tarihine damga vuracak bir lider olarak tahliye edildi.
 
Malcolm X, Elijah Muhammed (saÄŸda, takkeli olan) ile birlikte
 
Hapisten çıkar çıkmaz Nation of Islam’ın merkezi Michigan, Detroit’e giden Malcolm, kendine kölelik zamanlarında beyaz efendiler tarafından verildiÄŸini söylediÄŸi "Little" soy ismini reddederek, Afrika’daki kayıp köklerine atfen bilinmeyen anlamında "X" soyadını kullanmaya baÅŸladı.
 
Nation of Islam, Ä°slam akidesinin öÄŸretilerini tam olarak kavramamış, beyaz ırkçılığa karşı tepkisel olarak siyah ırkın üstünlüÄŸünü savunan, aslında kendi içinde ırkçı bir hareketti. Malcolm X yaklaşık 400 üyesi olan bu marjinal grubun en ateÅŸli yüzü oldu ve kısa sürede üye sayısını 40 binlere ulaÅŸtırdı. Amerika'da "temple" dedikleri merkezlerin sayısını 4 iken 22 eyalette 50'ye çıkardı.
 
Malcolm X 1958’de Dr. Betty Sanders ile hayatını birleÅŸtirdi. Aynı yıl, bazı kaynaklara göre ismini Türk hakanı Atillah Hun’dan mülhem, Malcolm X'in otobiyografisini yazan Alex Haley'e göre de Arapça "Tanrının hediyesi" anlamında "Attalllah Shabazz" koydukları ilk kızları dünyaya geldi.
 
Malcolm X, 1958’de Dr. Betty Sanders ile evlendi
 
O yıllarda Elijah Muhammed'e referans göstererek yüzlerce konferans veren, medya ve üniversitelerde konuÅŸmalar yapan Malcolm X, "Muhammet KonuÅŸuyor" (Muhammet Speaks) adında yine Nation of Ä°slam adına gazete çıkardı. Uzun boyu, karizmatik kiÅŸiliÄŸi, güçlü hitabeti ve yaÅŸantısında sergilediÄŸi çelik gibi iradesiyle beyaz ırkçılığa karşı eÅŸitlik ve adalet arayışına hiçbir taviz vermeden, haksızlıklara ve ÅŸiddete gerekirse ÅŸiddetle karşılık verilebileceÄŸini vaaz ediyordu. Bundan dolayı çok geçmeden FBI’nın kırmızı listesine girdi ve yakın takibe alındı.
 
Malcolm X, 1959’da Gana, Sudan, Nijerya, Ä°ran, Suriye, Mısır, BirleÅŸik Arap Emirliklerine seyahatler düzenledi, dini ve siyasi liderlerle görüÅŸtü.
 
Malcolm X’in Nation of Islam içinde en etkili ama aynı zamanda en dalgalı dönemi 1960-1964 yıllarında oldu. Hareketin ulusal temsilcisi, Amerika’daki en medyatik yüzüydü. Öte yandan, kendisine ve ailesine FBI ve polis baskısı artarken, hareket içinde de kıskançlıklar ve çıkar endiÅŸeleri nedeniyle sorunlar gün yüzüne çıkmaya baÅŸlamıştı.
 
ABD BaÅŸkanı John F. Kennedy’nin 1963’te suikast ile öldürülmesi üzerine "Ne ekersen onu biçersin" ÅŸeklindeki yorumu tepkilere neden oldu. Nation of Islam içinde de zaten bu kadar sivrilmesinden rahatsız olanlar bunu fırsat bilerek Malcolm’a 3 ay konuÅŸma yasağı getirdi. Bu süre Malcolm X'in ırkçı fikirlerini savunduÄŸu Nation of Ä°slam konusunda da ciddi sorgulamalar yapmasına neden oldu. Özellikle bir peygamber gibi gördüÄŸü lideri Elijah Muhammed’in hareketin öÄŸretilerine tamamen aykırı olarak yanında çalışan genç kadınlarla uygunsuz iliÅŸkilere girdiÄŸinin ortaya çıkmasıyla Malcolm X büyük bir hayal kırıklığı yaÅŸadı.
 
Malcolm X, "Muhammet KonuÅŸuyor" (Muhammet Speaks) dergisiyle,1960'lar
 
Kutsal topraklarda Ä°slam kardeÅŸliÄŸini gördü
 
Malcolm X ile Elijah Muhammed’in arası 1964’te tamamen açıldı, Malcolm X hareket tarafından dışlandı, bütün görevlerinden alındı. Aynı yıl nisanda hacca giden Malcolm X'in kutsal topraklarda yaÅŸadığı tecrübeler ırkçılık konusunda zaten kendisini rahatsız eden düÅŸüncelerinde yeni açılımlara neden oldu. Kendi deyimi ile "sarı saçlı, mavi gözlü insanlarla aynı kaptan yemek yedi, ÅŸu içti" ve "Daha önce hiç ÅŸahit olmadığım ÅŸekilde, dünyanın dört bir yanından gelen her tür renkte insanların birlik ve kardeÅŸlik ruhunu gördüm." diyerek Amerika’daki ırkçılığa çözüm olarak Sünni Ä°slam'ın öÄŸretisine inanmaya baÅŸladı.
 
Hac dönüÅŸünden sonra El Hac Malik el Shabazz ismini kullanmaya baÅŸlayan Malcolm X’i Amerika’da daha zor günler bekliyordu. Nation of Islam, tehdit ve baskılarını arttırdı. Malcolm X, Harlem’de "Müslümanların Camisi Inc." adlı yeni bir oluÅŸum kurdu, siyahlara karşı uygulanan adaletsizliÄŸe ve ırkçılığa karşı Amerikan sistemindeki iki yüzlülüÄŸü uluslararası platformlara taşımak için BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) ile yapılabilecek ortak projeler üzerine çalışmalara baÅŸladı.
 
Malcolm X, ailesini korumaya çalışırken
 
14 Åžubat 1965'te New York East Elmhurst’te ailesinin yaÅŸadığı eve 03.30 civarı yangın bombası atıldı. Olayda mucize eseri kimse yaralanmazken Malcolm X, saldırının "Elijah Muhammed’in emriyle" yapıldığını söyledi. Bir hafta sonra, henüz 40 yaşına basmamışken, Harlem’de Audubon Ballroom konferans salonunda yaklaşık 400 kiÅŸiye konuÅŸma yapacağı sırada suikaste uÄŸradı. Vücuduna yakın mesafeden 20’den fazla kurÅŸun isabet etti, hastaneye vardıklarında çoktan hayata gözlerini yummuÅŸtu. VurulduÄŸunda eÅŸi Betty Shabazz, en büyüÄŸü 7 yaşında 4 kızı ile salondaydı ve Malcolm X'in yüzlerini hiç göremeyeceÄŸi ikiz kızlarına hamileydi.
 
Malcolm X, uÄŸradığı suikast sonucu hastaneye götürülürken
 
Malcolm X’i kimin öldürttüÄŸü konusu tam olarak açıklığa kavuÅŸmadı. Suikastın arkasında Nation of Islam üyelerinin, onların da ardında FBI’ın parmağı olduÄŸu ÅŸüphesi hiç silinmedi. Suikasttan sonra tutuklanan 3 kiÅŸi ömür boyu hapse mahkum edildi. Geçen hafta Netflix tarafından yayımlanan "Malcolm X’i kim öldürdü?" belgeseli üzerine tartışmalar yine gündeme geldi. New York Savcılığı, suikast dosyasını tekrar açarken, cinayete adı karışan 2 kiÅŸinin masum olduÄŸu dillendirildi.
 
Kendi otobiyografisinin yazılması için 1963’te yazar Alex Haley ile çalışmaya baÅŸlayan Malcolm X, "Bu kitap yayınlandığında ben hala yaşıyor olursam, bu bir mucize olacak." demiÅŸti. Ölümünden birkaç ay sonra Haley kitabı tamamladı ve "Malcolm X’in Otobiyografisi" adıyla yayınlandı. 1992’de ünlü oyuncu Denzil Washington’un canlandırdığı ve çeÅŸitli ödüller kazanan "Malcolm X" filminin de kaynağı olan kitap, 1998’de Time tarafından "20. Yüzyılın en etkili 10 kitabı" arasında gösterildi.
 
Malcolm X’in Otobiyografisi
 
Özellikle Trump hükümetiyle birlikte beyaz ırkçılığın ve göçmen karşıtlığının tekrar gündeme geldiÄŸi bir dönemde Malcolm X’in 55 yıl önce bıraktığı mirası daha bir anlam kazanıyor. Bugün Hartsdale’deki Ferncliff mezarlığında mütevazı bir mezarda yatan karizmatik adalet ve özgürlük savaÅŸçısının, hayatında geçirdiÄŸi evreler, ırkçılığa ve adaletsizliÄŸe karşı tavizsiz mücadelesi ve insan hakları konusunda ulaÅŸtığı nokta hala insanlığa ışık olmaya devam ediyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.