Sosyal Medya

Tercüme Haber

Tercüme haber: Lübnan için yeni proje bölünmek mi?

Lübnan'daki 1975 iç savaşının sona ermesinin ardından, savaşan taraflar arasında Taif Anlaşması (kayıtlardaki en kötü anlaşmalardan biri) imzalandı. Bu anlaşma bugün ülkeyi yöneten iç savaş lordlarının insafına mahkum etti.



O zamandan beri, halkın servetini çalmak, ülkeyi kötü yönetmek adına çılgınca yarışa girerlerken, halka altyapı hizmeti sunma konusunda hiç de acele etmediler. 

Siyasiler, demokrasiden ve hatta milliyetçilikten çok uzak bir ÅŸekilde, ülkede yaÅŸanan 18 dinin kendilerine tahsis ettiÄŸi resmi devlet konumlarını korumak için, daima bu efendilere koruma saÄŸlamaya dünden razı dini liderlerin ardına sığındılar.

Fransa CumhurbaÅŸkanı Emmanuel Macron, geçen haftaki Lübnan ziyareti esnasında da Lübnanlı siyasetçilere, ‘’ Tarihinizi sizin adınıza yazmak bir Fransız CumhurbaÅŸkanına düÅŸmez, bunu yapmak sizin sorumluluÄŸunuz’’ dedi. Macron tüm siyasilerin bir araya gelerek tek birleÅŸik bir hükümet içinde birleÅŸmelerini talep etti. Fakat ÅŸu noktaya dikkat edelim: Bu talep aynı zamanda tabiri caizse ‘’gırtlağına kadar rüÅŸvet ve yolsuzluÄŸa batmış ve ekonomik krizden sorumlu’’ politikacılara uluslararası arenada destek verilmesi anlamına geliyor.

Muhtemel Mezhepsel Ayrışma

Fransız liderin ziyaretini müteakip halk sokaklara döküldü ve bu baskıya daha fazla dayanamayan mevcut hükümet istifasını sundu. Bu tepki giderek bir mezhep çatışması ihtimalini giderek güçlendiriyor. Yeni bir mezhep savaşı ihtimalinin eÅŸiÄŸinde bize de ÅŸu soruları sormak düÅŸüyor:

Mevcut hükümetin gitme zamanı geldi, peki sıradaki makro-siyasi geliÅŸme nedir? Lübnan’ın bölünmesi mümkün mü? Küresel güçlü oyuncuların bu bölünmeye tepkisi ne olur?

Son BaÅŸbakan Hassan Diab liderliÄŸindeki hükümet geçtiÄŸimiz akÅŸam istifa etti. Sunni bir lider olan Diab, bir siyasetçi geçmiÅŸinden gelen bir profil deÄŸildi. Köklü reformları uygulamak ve kronik yolsuzluklarla mücadele etmeyi hedeflemiÅŸ, entelektüel bir üniversite profesörüydü.

Diab göreve geldiÄŸinde Lübnan’ın savaÅŸ lorduna dönmüÅŸ siyasetçileri, içeride ona karşı ittifak halindeydiler ve mevcut hükümeti desteklememeleri için yurt dışına çeÅŸitli ziyaretlerde bulunmaktan imtina etmediler. Öyleki Lübnan Meclis BaÅŸkanı Nebih Berri dahi, kendisine yakın iki bakan olmasına raÄŸmen, Diab hükümetini sarsmaya çalıştı. Berri’ye baÄŸlı bakanlar, Merkez Bankası BaÅŸkanını ‘’kamu tasarruflarını kötü yönetmek’’ gerekçesiyle görevden almışlardı.

Zzaten Hassan Diab, dünkü istifası öncesi yeni bir genel seçimin yolunu açacağını ifade etmiÅŸti. Siyasetin içinden gelen figürler, normalde siyasi rakiplerine bu denli müsamahakâr tutum sergilemezler. Diab patlama sonrası aldığı aksiyonlarla, onun ne denli siyasetin ince taktiklerine tamah etmediÄŸini de kanıtlamış oldu.

Åžimdi Lübnan’ın önünde yeni bir seçim duruyor… Tahminimce meclisteki çoÄŸunluÄŸu elinde tutan Sünni (Said Hariri) ve Hristiyan ( Cebran Basil) grupları önümüzdeki seçimlerden zayıflayarak çıkacaklar, zira sergiledikleri performans tabanlarından aldıkları desteÄŸin azalmasına neden oldu. Buna karşılık Dürzi (Velid Canbolat) ve Åžii (Nebih Berri ve Hizbullah) grupları köklü halk desteÄŸine ve nispeten daha istikrarlı koltuklara sahpler.

Uluslararası toplum, iç çekiÅŸmeleri önleyebilecek ve tüm siyasi tarafları kapsayan, ülkeyi ileriye taşıma sorumluluÄŸunu taşımayı hedefleyen bir birlik hükümeti kurulmasını arzuluyor. Ayrıca Macron, ABD’nin Hizbullah’a uyguladığı ekonomik ambargonun, Lübnan halkına zarar vermekle kalmadığını, istikrarsız ve kronik ekonomik darboÄŸazın doÄŸurduÄŸu mülteci sorununu da tetiklediÄŸine inanıyor. Fransız lidere göre ambargonun zararları bunlarla da sınırlı deÄŸil; Amerika baskıyı ne kadar arttırırsa, Lübnan’ın Ä°ran, Rusya ve Çin’e yaklaÅŸması da o denli artıyor. Ki Avrupa’ya akın edecek mülteci göçü de cabası… BaÅŸta Ä°ran, Suriye ve Hizbullah olmak üzere, ABD'nin "DireniÅŸ Ekseni" üzerindeki "maksimum baskısı" istenen neticeyi doÄŸurmadı. ABD, Lübnan'ı zaptetme hedefinde baÅŸarısız oldu ve baÅŸta Avrupalı ​​olmak üzere bölgedeki müttefiklerinin Amerika harici kurulabilecek yeni denklemlerle, kendi sorunlarına çözüm arama çabasına itti.

Sonuç olarak, Macrona’a göre Lübnan’ın temel problemi, ‘’çevresinde Lübnan’ı domine etmek isteyen birçok devletin var ve  malasef Lübnan hala bunun farkına varabilmiÅŸ deÄŸil… Dolayısıyla bölünme korkusu bir kara bulut gibi Lübnan’ın ufuklarını karartmaya devam ediyor.

Müellif: Elijah J. Magnier / Mütercim: Hasan Nurhan Çelik-DüÅŸünce Mektebi

Kaynak:  Elijah J. Magnier kiÅŸilel blog sayfası

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.