Sosyal Medya

Güncel

Erdoğan: Kudüs yıkılırsa bunun altında tüm dünya kalır

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Binlerce yıldır olduğu gibi bugün de dünya barışının anahtarı Kudüs'tür. Barış çınarı Kudüs de yıkılırsa bunun altında tüm dünya kalır." dedi.



Türkiye CumhurbaÅŸkanı ve AK Parti Genel BaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, partisinin genel merkezinde GeniÅŸletilmiÅŸ Ä°l BaÅŸkanları Toplantısı'nda konuÅŸtu.

"Hayati tehlikesi bulunan depremzede yok"
 
24 Ocak Cuma akÅŸamı Elazığ ve Malatya'da yaÅŸanan depreme deÄŸinen ErdoÄŸan, hayatını kaybeden 41 vatandaÅŸa Allah'tan rahmet, yakınlarına baÅŸsaÄŸlığı diledi. ErdoÄŸan, depremin ardından hastanelere baÅŸvuran 1607 vatandaÅŸa geçmiÅŸ olsun dileklerini iletti.
 
Halen hastanelerde 7'si yoÄŸun bakımda olmak üzere 48 kiÅŸinin tedavisinin sürdüÄŸünü belirten ErdoÄŸan, hayati tehlikesi bulunan depremzede olmadığını söyledi.
 
ErdoÄŸan, bu büyük afette Elazığ ve Malatya yanında Diyarbakır, KahramanmaraÅŸ, Åžanlıurfa, Adıyaman ve Batman'da büyüklü küçüklü toplam 498 binanın yıkıldığını, 4 bin 912 binanın ağır hasarlı, 296 binanın orta hasarlı olduÄŸunu, 5 bin 447 binanın hafif hasar aldığını bildirdi. Özellikle Elazığ merkez, Sivrice ve Maden ilçeleriyle Malatya'nın Battalgazi, DoÄŸanyol, Kale, Pütürge ve YeÅŸilyurt ilçelerinde ciddi yıkımlar ortaya çıktığını kaydeden ErdoÄŸan, "Deprem haberinin alınmasıyla birlikte 3 bakan arkadaşımı anında hemen Elazığ'a gönderdik. SaÄŸ olsunlar gerek Ä°çiÅŸleri Bakanım gerek SaÄŸlık Bakanım gerekse Çevre Åžehircilik Bakanım anında oraya ulaÅŸarak ve o günden bugüne orada bu çalışmalara hep birlikte müzaheret ettiler ve terk etmediler." dedi.
 
Bakanlıkların her birinin kendi görev alanlarıyla ilgili olarak depremden etkilenen vatandaÅŸlara destek olduklarını belirten ErdoÄŸan, Genel BaÅŸkanvekili ve Genel BaÅŸkan yardımcılarının da deprem bölgesinde bulunarak bütün çalışmalara destek verdiklerini söyledi.
 
ErdoÄŸan, kendisinin de hemen ertesi gün olay yerine giderek çalışmaları bizzat yerinde gördüÄŸünü, Elazığ'da ve Malatya'da halkla iç içe olduÄŸunu aktardı.
 
"Åžunu çok açık, net söylemem lazım, Türkiye, tarihinin en hızlı ve etkili afete müdahale faaliyetini, elhamdülillah göÄŸsümü gere gere söylüyorum, bu depremde yürütmüÅŸtür." diyen CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:
 
"Bizim tarihimizde Erzincan depremi vardır, meÅŸhurdur. Sakarya, Düzce, Bolu, Kocaeli, bu depremler var malum. O zaman ülkeyi yönetenler de bellidir. Bunun bedeli, faturası ne olmuÅŸtur, bunlar da bellidir. Åžu anda çıkıp bu CHP'nin baÅŸkanı -bunun çünkü yakın siyasi tarihten zerre haberi yoktur, bilmez bu iÅŸleri, bu tarih cahilidir- acaba bir Düzce depreminde, bir Kocaeli, Sakarya depreminde, Bolu'da neler olmuÅŸ, bitmiÅŸ bilmez. Ben daha cezaevinden yeni çıkmıştım, bu deprem olunca ilk iÅŸim oralara gitmek oldu ve yaklaşık 9-10 gün deprem bölgelerinde halkla bir araya geldim. Çünkü biz dertliydik, bunlardan uzak kalamazdık. Gayret ettik, çalıştık, iktidar olduk, yarım kalmış olan o deprem bölgelerindeki çalışmaları biz tamamladık biz. Ä°nanın bundan da haberleri yoktur. Ve biz bunları yaparken, bunu insani, vicdani olarak ve üstlendiÄŸimiz görev sebebiyle yaptık."
 
"6 bin 400 yeni konut vatandaÅŸlara teslim edilecek"
 
CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu'nu eleÅŸtiren ErdoÄŸan, "Åžimdi sorun, 'Van depreminden haberin var mı?' diye, inanın yoktur." dedi.
 
Van depreminde 20 milyar liraya yakın harcama yapıldığını belirten ErdoÄŸan, "Utanmadan soruyor, 'Deprem için topladığınız paraları nereye harcadınız?' Deprem için toplanan paralar yerine gittiÄŸi gibi biz milli bütçeden buralara çok ciddi harcamalar yaparak oraları ayaÄŸa kaldırdık. Van'da Edremit diye bir ilçe var, ÅŸu anda sorun, bilmez." ifadelerini kullandı.
 
ErdoÄŸan, kentsel dönüÅŸüm çalışmasının ilk etabında Elazığ'da 3 bin 850, Malatya'da 2 bin 550 olmak üzere toplam 6 bin 400 yeni konutun süratle yapılarak vatandaÅŸlara teslim edileceÄŸini söyledi.
 
Depreme dayanıksız binaların dönüÅŸümü için sadece kira yardımı, kamulaÅŸtırma, harç muafiyeti, bina inÅŸaatı gibi iÅŸler için 61 milyar liraya yakın bir kaynak kullandıklarını belirten ErdoÄŸan, ÅŸunları ifade etti: 
 
"Riskli alan olarak belirlenen yerlerde de halihazırda 60 milyar liralık bir kaynakla yatırımlarımız devam ediyor. GörüldüÄŸü gibi ülkemizi, depreme hazırlamak için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Hani sürekli, 'Deprem vergileri ne oldu?' hep bunu söylüyor, iÅŸte o sordukları deprem vergilerinin 2003-2019 yılları arasındaki toplamı, cari fiyatlarla 66 milyar lira, 2019 fiyatlarıyla 147 milyar liradır. Bugüne kadar depremlerin ardından yapılan ve depreme hazırlık için yürütülen çalışmalarda harcanan kaynak ise bu rakamların yaklaşık 5 katıdır."
 
Trump'ın sözde barış planı
 
Ä°ÅŸgal, yıkım ve gözyaşının sürdüÄŸü yerlerin başında Filistin'in geldiÄŸine dikkati çeken ErdoÄŸan, Ä°kinci Dünya Savaşı'nın akabinde Filistin topraklarında korsan bir ÅŸekilde kurdurulan Ä°srail'in kan döke döke, haksız ve hukuksuz bir ÅŸekilde bugünkü sınırlarına ulaÅŸtığını vurguladı.
 
"Zalimin gözü kana da doymaz, mala da doymaz" diyen ErdoÄŸan, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:
 
"Ä°srail'in de gözü doymuyor. Son olarak Amerikan yönetiminin desteÄŸiyle hem Kudüs'ü hem de Ä°srail'in özellikle ısrar ettiÄŸi iÅŸgal altındaki diÄŸer Filistin topraklarını ilhak anlamına gelen bir planı devreye almaya çalışıyor. 1947'de bir Filistin vardı, bugün ise maalesef Ä°srail, 1947'deki Filistin'in topraklarının aynıyla ÅŸu anda iÅŸgalci ve tamamıyla Filistin'e de böyle damla damla gösterebileceÄŸimiz ne yazık ki bir Filistin var. Åžimdi utanmadan, sıkılmadan bunlardan da Filistin'i mahrum etmenin, Batı Åžeria da dahil olmak üzere, bunun gayreti içindeler. Tekrar altını çizerek ifade ediyorum, bu planla iÅŸgal edilen Filistin topraklarının ilhakı amaçlanıyor. Türkiye olarak, görünürde iki devletli çözümü kabul eden ama esasta Filistin'i tümüyle yok eden ve Kudüs'ü tamamen gasbeden bu planı asla tanımıyor ve kabul etmiyoruz."
 
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Allah'ın, tüm Filistin ve Kudüs topraklarıyla mübarek kıldığı Mescid-i Aksa'nın mahremiyetine uzanan elleri kırmanın imanın gereÄŸi olduÄŸunu ifade ederek, "Åžayet bugün Mescid-i Aksa'nın mahremiyeti koruyamazsak, yarın kem gözlerin Kabe'ye çevrilmesini engelleyemeyiz. Hele hele ÅŸu andaki zihniyetle hiç mi hiç engelleyemeyiz. Ä°ÅŸte bunun için 'Kudüs kırmızı çizgimizdir' diyoruz." sözlerini sarf etti.
 
Ä°slam dünyasının söz konusu plana iliÅŸkin tavırlarına da deÄŸinen ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
 
"Ä°slam dünyasındaki ülkelerin ÅŸu atılan adım ve açıklanan metinle ilgili tavırlarına baktığımız zaman ben halimize acıyorum. BaÅŸta Suudi Arabistan, sesin çıkmıyor, sesin. Ne zaman çıkacak? Bakıyorsunuz Umman, Bahreyn aynı ÅŸekilde Abu Dabi Yönetimi. Bir de oraya katılıp alkış tutuyorlar, yazıklar olsun. Acaba o alkış tutan eller, bu haince atılan adımın hesabını nasıl verecekler? BaÅŸlarında kipalarla orada olanlar da onlar da alkış tutuyor. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduÄŸunu. Bunların yaptığı bu."
 
"Filistinli kardeÅŸlerimizi böyle rezil bir planı kabule zorlamanın da izahı yok"
 
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, binlerce yıldır olduÄŸu gibi bugün de dünya barışının anahtarının Kudüs olduÄŸunu vurgulayarak, "Barış çınarı Kudüs de yıkılırsa bunun altında tüm dünya kalır. Kudüs'ü tümüyle Ä°srailin kanlı pençelerine terk etmek, sadece orada yaÅŸayan Müslümanlara ve Hristiyanlara deÄŸil tüm insanlığa yapılmış en büyük kötülük olacaktır. Aynı ÅŸekilde zaten kendi kadim vatanlarında parya durumuna düÅŸürülmüÅŸ olan Filistinli kardeÅŸlerimizi böyle rezil bir planı kabule zorlamanın da izahı yoktur." diye konuÅŸtu.
 
"Hristiyan dünyasının buraya sahip çıkması lazım"
 
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, konuÅŸmasının ardından Filistin Devlet BaÅŸkanı Mahmut Abbas ve daha sonra Hamas Siyasi Büro BaÅŸkanı Ä°smail Haniye ile görüÅŸeceÄŸini, bu konuları deÄŸerlendireceÄŸini söyledi.
 
Hristiyan dünyasına mesajı olduÄŸunu ifade eden ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:
 
"Hristiyan dünyasının buraya sahip çıkması lazım. Dikkat edin bu iÅŸin başını çeken Sayın Trump Hristiyan deÄŸil mi? Bu olaylar karşısında Hristiyan dünyası herhalde eli baÄŸlı kalmayacaktır. Çünkü aynı zamanda Kudüs'te Hristiyanların da malum hakkı var. Onların da burada dik, diri durması lazım. Dün beni ziyarete gelen hahambaşı ve heyetine onu söyledim, 'Sizin de burada atmanız gereken adımlar, yapmanız gerekenler var. Sizden de ben bunu bekliyorum.' dedim."
 
"Macron bu işleri bilmiyor, ona da bunları anlatmamız lazım"
 
ErdoÄŸan, Türkiye'nin, hem inanç hem kültür gereÄŸi Musevilere karşı en küçük bir düÅŸmanlığının olmadığına, olamayacağına dikkati çekerek, 1967 sınırları temelinde egemen, bağımsız ve bitiÅŸik bir Filistin'in komÅŸusu olan Ä°srail Devleti ile de sorununun bulunmadığını vurguladı.
 
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:
 
"Bizim karşı olduÄŸumuz, Ä°srail yönetiminin sergilediÄŸi haksızlık, adaletsizlik, zulüm ve kıyımdır. Sokaklarda çocuÄŸundan yaÅŸlısına masumların resmen infaz edildiÄŸi, insanların evlerinin baÅŸlarına yıkılarak gasbedildiÄŸi böyle bir haydut devlet, böyle bir terör devleti bizim gözümüzde hiçbir zaman muteber olamaz. Tarihte hiçbir zaman zalimlerin abad olduÄŸu, uzun zaman ayakta kaldığı görülmemiÅŸtir. Binlerce yıl boyunca, omuz üstünde baÅŸ bırakmayarak kıtalar dolaÅŸanlar hani nerede? Bir dönem Afrika'yı ve Güney Amerika'yı kan denizine boÄŸanlar, çalıp çırpanlar hani nerede?"
 
"İdlib'deki duruma seyirci kalmayacağız ve kalamayız"
 
Son dönemde önemli geliÅŸmelerin yaÅŸandığı yerlerden ikisinin de Suriye ve Libya olduÄŸunu anımsatan ErdoÄŸan, Esed rejiminin Ä°dlib'deki saldırılarını artırdığını belirtti. Ä°dlib'deki vahÅŸeti engellemek, Suriye'nin istikrarına ve siyasi çözüme destek vermek amacıyla Rusya ile bir mutabakat imzalandığını hatırlatan ErdoÄŸan, bu mutabakatın, Esed rejimi ve onu destekleyen Rusya tarafından kanla ve acıyla adım adım delinmekte, bozulmakta, ihlal edilmekte olduÄŸunu dile getirdi. 
 
ErdoÄŸan, Suriye'deki her geliÅŸmenin Türkiye için en az kendi sınırları içindekiler kadar önemli, hayati ve kritik olduÄŸunun altını çizerek, ÅŸöyle devam etti:
 
"Halen 3,6 milyon Suriyeliyi topraklarında barındıran ülkemizin, yeni bir göç dalgasına tahammülü yoktur. Rejimin terör örgütleriyle olan kötü sicilini de göz önüne aldığımızda, aynı zamanda yeni tehditlerin sınırlarımıza dayanmasına da seyirci kalamayız. Hiçbir ülkenin siyasi ve ekonomik çıkarı, Türkiye'nin güvenlik ve istikbal önceliklerinden daha önemli olamaz. Bu bakımdan Suriye'nin ne diÄŸer bölgelerindeki ne de Ä°dlib'deki duruma seyirci kalmayacağız ve kalamayız."
 
"Gerekirse teröristlerin bulunduÄŸu her yere bilfiil giderek bu oyunu bozacağız"
 
Ä°dlib'deki durumun süratle normale döndürülmemesi halinde yeniden aynı yola baÅŸvurmaktan baÅŸka çarelerinin kalmayacağına dikkati çeken ErdoÄŸan, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:
 
"Bize verilen sözlerin yerine getirilmediÄŸi Barış Pınarı Harekatı bölgesinde de aynı yol ayrımına doÄŸru gidiyoruz. Hiç kimsenin Türkiye'yi bölücü örgütün kıskacına sokmaya ya da rejimin zulmüne rıza göstermeye zorlamaya hakkı yoktur. Buradan bir kez daha ilan ediyorum; adı ne olursa olsun, bölücü terör örgütünün Suriye'nin herhangi bir yerinde bölgemiz için bitip tükenmeyecek bir fitne ve ihanet çukuru açmasına izin vermeyeceÄŸiz. Gerekirse teröristlerin bulunduÄŸu her yere bilfiil giderek bu oyunu bozacağız. Rejimin, kendi halkını zulmederek, saldırarak, kanını dökerek, tehdit ederek ülkemizi sürekli bir ÅŸekilde göçmen tehdidi altında tutulmasına da izin vermeyeceÄŸiz."
 
"Türkiye, Libya'da meÅŸru hükümetinin yanındadır"
 
Suriye konusundaki bu ilkeli duruşu Libya'da da sergilediklerini belirten Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:
 
"Türkiye, Suriye'de halkın, Libya'da da ülkenin meÅŸru hükümetinin yanındadır. Hafter gibi, afedersiniz, ücretli bir lejyonerle deÄŸil; biz oradaki iliÅŸkimizi, BM Güvenlik Konseyi'nin tanıdığı Sarrac ile yürütüyoruz. Ama maalesef birçok ülke Hafter gibi ücretli, Abu Dabi yönetiminin adeta memuru konumundaki bir lejyonerle yürütüyorlar. Wagner denilen, yine Rusya'nın oraya gönderdiÄŸi güvenlik güçleri, Hafter'in oradaki askerleri konumundadır. Sudan'dan gelen 5 bin asker aynı ÅŸekilde..."
 
ErdoÄŸan, Türkiye'nin, BM Güvenlik Konseyi'nin tanıdığı Sarrac'ın davetiyle Libya'da olduÄŸunu söyleyerek, ÅŸunları kaydetti:
 
"Libya halkının kahir ekseriyetinin desteÄŸinin, duasının da bizimle olduÄŸunu biliyoruz. Bu ülkenin KöroÄŸlu Türkleri baÅŸta olmak üzere tüm halkıyla olan 500 yılık ortak geçmiÅŸimizin getirdiÄŸi sorumluluktan asla kaçmayacağız. Libya'nın meÅŸru hükümeti ve halkı yerine bir darbecinin yanında yer alanlar, en baÅŸta demokrasiye ihanet etmiÅŸlerdir. Ülkenin meÅŸru hükümeti, Moskova'da ve Berlin'de yapıcı bir tutum ortaya koymasına raÄŸmen, yani Sarrac'ı kastediyorum, darbeci general her seferinde masayı devirerek adeta gerçek yüzünü göstermiÅŸ, Moskova'dan kaçmıştır, Berlin'de de otel odasında saklanmıştır. Sadece bununla kalmamış saldırılarını sürdürerek niyetinin asla anlaÅŸmak olmadığını ortaya koymuÅŸtur. Buna raÄŸmen dabeci generali desteklemeyi sürdüren bazı Avrupa ve Arap ülkelerinin riyakarlığını tarih kaydetmiÅŸtir."
 
"Türkiye Libya'da meÅŸruiyet sınırları dışında hiçbir adım atmamıştır"
 
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Sudan'dan Rusya'ya kadar dünyanın dört bir yanından paralı askerleri, darbeci generalin safında savaÅŸa sokanların, kendisine her türlü silah desteÄŸi verenlerin utanmadan Türkiye'yi eleÅŸtirdiklerini ifade ederek, "Libya konusunda hiç kimsenin, özellikle eli kanlı savaÅŸ baronlarına kol kanat gerenlerin Türkiye'ye söz söyleme hakkı yoktur. Çünkü Türkiye Libya'da meÅŸruiyet sınırları dışında hiçbir adım atmamıştır." diye konuÅŸtu. 
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.