Sosyal Medya

Erhan Afyoncu: Elazığ ve bölgenin deprem tarihi

Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki deprem, dikkatleri bölgeye çekti. Elazığ ve Malatya bölgesi 1513’ten itibaren en büyüğü 7.4 olarak tahmin edilen çok sayıda yıkıcı depremle sallandı. Malatya’da 1893’te meydana gelen depremin artçıları tam bir yıl sürmüştü



Elazığ-Malatya bölgesi, Osmanlı döneminde 1513, 1544, 1754, 1779, 1789, 1874, 1875, 1893 ve 1905'te meydana gelen depremlere maruz kalmıştı. 1513'te Tarsus-Malatya bölgelerinde büyük bir deprem meydana geldi. Çok büyük bir alanda hasara sebep olduÄŸu söylenir. Tarihi depremlerle ilgili önemli araÅŸtırmaları olan Nicholas Neocles Ambraseys, depremin büyüklüÄŸünü 7.4, ÅŸiddetinin ise 9 olabileceÄŸini tahmin etmektedir. 1544'te ise Malatya- Süleymanlı-Elbistan bölgelerinde öncekine göre daha az yıkıma sebep olan bir deprem görüldü. Bu depremin büyüklüÄŸü 6.7, ÅŸiddeti ise 10 olarak tahmin ediliyor. 1754 ve 1779'da meydana gelen depremler de Malatya ve civarını etkiledi. 29 Mayıs 1789'da Palu'da bir deprem meydana geldi. Bu depremin büyüklüÄŸü 7.0 tahmin ediliyor, ancak bu depremle ilgili veriler çok karışıktır. 1856 Åžubat'ında Elazığ ve civarında bir deprem oldu.
 
 
ELAZIÄž'DA DEPREM
 
3 Mayıs 1874'te Elazığ'da bir deprem meydana geldi. Hazar Gölü'nün çevresindeki yerleÅŸim yerlerinde hasara sebep oldu. Bu depremin üzerinden bir yıl geçmeden 27 Mart 1875'te bölgede yeni bir deprem daha meydana geldi. Deprem, Hazar Gölü'nün güneyindeki yerlerde etkili oldu. Ambraseys, birinci depremin büyüklüÄŸünü 6.7, ÅŸiddetini 7; ikinci depremin büyüklüÄŸünü 6.9, ÅŸiddetini ise 8 olarak tahmin etmekte
 
 
ARTÇILARI BÄ°R YIL SÜRDÜ
Malatya ve civarı 2 Mart 1893 sabahı büyük bir depremle uyandı. Ambraseys, depremin büyüklüÄŸünü 7.1, ÅŸiddetini ise 10 olarak tahmin etmekte. Bu deprem üzerine Selahattin Satılmış ve Naim Ürkmez'in araÅŸtırmaları vardır. Deprem, Malatya, Besni, Adıyaman, AkçadaÄŸ, Kâhta ve Hekimhan'ın da içinde yer aldığı bölgede büyük hasara sebep oldu. Depremden 10 bin civarında bina etkilendi. 885 kiÅŸi hayatını kaybetti. 10 binden fazla büyük ve küçükbaÅŸ hayvan telef olmuÅŸtu. Depremin kışa gelmesi bölgede insanların zor ÅŸartlarda hayatlarını devam ettirmesine sebep oldu. Aynı yıl çıkan kolera salgını bölgede yaÅŸayanların hayatını iyice zorlaÅŸtırdı. Depremin artçıları bir yıl kadar sürdü. Osmanlı yönetimi depremden sonra aldığı tedbirlerle komisyonlar kurarak depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılayıp, depremin yaralarını sarmaya çalıştı. 4 Aralık 1905'te Malatya ve civarında bir deprem oldu. Deprem, Pütürge ile Çelikhan arasında hasara sebep oldu. Rumkale ve Malatya civarında da depremin yıkıcılığı hissedildi. Ambraseys, depremin büyüklüÄŸünü 6.8, ÅŸiddetini ise 9 olarak tahmin etmektedir.
 
 
TÜRKÄ°YE'NÄ°N VE ORTADOÄžU'NUN TARÄ°HÄ° DEPREMLERÄ°NÄ° AYDINLATTI
 
Türkiye bir deprem ülkesi sözünü sık sık duyarız. Jeologlar sık sık ellerindeki tarihi verilerden bahsederler. Ancak bir deprem ülkesi olan Türkiye'de deprem analizleri için en önemli unsur olan elimizdeki veriler tam olarak yeterli deÄŸildir. Ülkemizin deprem riski açısından birinci derece deprem kuÅŸağında yer almasına raÄŸmen, tarih boyunca geçirdiÄŸi depremler teferruatlı olarak bilinmemektedir.
 
 
Modern metotlarla depremlerin ölçümleri yaklaşık bir asırdır yapılmaktadır. Ancak Ä°stanbul baÅŸta olmak üzere Türkiye'nin deÄŸiÅŸik yerlerinde meydana gelen büyük depremler daha önceki tarihlerde olduÄŸu için bu depremlerin aletsel ölçümler bilinmediÄŸi gibi depremlerin yansıması olan tahribat, can kaybı, ekonomik boyutu, toplum yaÅŸantısına tesirleri, deprem sonrasındaki imar faaliyetleri ve insan iliÅŸkilerine tesiri gibi konular hakkında da fazla bilgi bulunmamaktadır. Bu yüzden ülkemizde tarih boyunca meydana gelen depremler hakkındaki yorumlar eksik kalmaktadır. Ülkemizin herhangi bir yerinde meydana gelecek bir depremin hangi bölgelerde ne ölçüde yıkıma yol açacağı, ne kadarlık bir zaman periyodunda gerçekleÅŸeceÄŸi gibi konuların aydınlığa kavuÅŸabilmesi için tarihî kaynaklarda o bölgeleri etkileyen depremler ile ilgili verilerin gün ışığına çıkarılarak deprem üzerinde araÅŸtırma yapan uzmanların, yerel yöneticilerin, ÅŸehir plânlayıcılarının, mimarların, tarihçiler ve diÄŸer ilgililerin kullanımına sunulması gerekir.
 
 
Türkiye'nin deprem tarihine en önemli katkıyı aslen Kahire Rumlarından olan ve uzun süre Ä°ngiltere'de çalışan Nicholas Neocles Ambraseys (1929-2012) yapmıştır. Bir deprem mühendisi olan Ambraseys özellikle tarihi depremlerle ilgili çok önemli veriler toplayıp, analiz etmiÅŸtir.
 
Nicholas Neocles Ambraseys ile bir Osmanlı tarihçisi olan Caroline Finkel'in büyük bir araÅŸtırma sonucunda 1995'te yayınladıkları "The Seismicity of Turkey and Adjacent Areas: A Historical Review, 1500- 1800" isimli kitap bu alandaki en önemli eserdir. Çok önemli bu araÅŸtırmanın farkına varılması ise 1999 depremiyle oldu. Ambraseys ve Finkel'in bu eseri TÜBÄ°TAK tarafından Umur Koçak'a çevirtilerek 2006'da "Türkiye'de ve KomÅŸu Bölgelerde Sismik Etkinlikler: Bir Tarihsel Ä°nceleme 1500-1800" ismiyle yayınlandı.
 
 
Bu araÅŸtırma 1500 ile 1800 arasında Türkiye ve çevresindeki depremleri tarihi sırasıyla tespit edilebilen kaynakları analiz ederek ortaya koydu.
 
Ä°stanbul baÅŸta olmak üzere Türkiye'nin 300 yıllık deprem geçmiÅŸini derli toplu ortaya koydu. Çok çok önemli bir araÅŸtırmadır.
 
Ambraseys, ayrıca birçok makalesinde Türkiye'deki depremleri incelemiÅŸ, kitapta ele alamadıkları 19. yüzyıl depremleriyle de ilgili araÅŸtırmalar yapmıştır. 1989'da Geophysical Journal da yayınladığı "Temporary seismic quiescence: SE Turkey" isimli makalesinde Türkiye'nin güney ve doÄŸusundaki durgunluÄŸa dikkat çekip, bölgedeki tarihi depremleri incelemiÅŸtir.
 
 
Ambraseys, Melville ile kaleme aldığı "A History of Persian Earthquakes" isimli kitabıyla İran; Melville ve Adams ile neşrettiği "Seismicity of Egypt, Arabia and the Red Sea" isimli eseriyle ise Mısır, Arabistan ve Kızıldeniz depremlerini incelemiştir.
 
 
 
Sabah Gazetesi
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.