Sosyal Medya

Örtülüler Anıtkabir’e alınmazdı zaten gerçek örtülü kadınların orada işi olmazdı!

Mehmet Doğan'ın bu yazısı Karar gazetesinden iktibas edilmiştir.



Örtülüler Anıtkabir’e alınmazdı, bir zamanlar. Bu ÅŸeklen de olsa dindarlara karşı bir tavırdı. Hem oradaki muhafız alayı askerleri mâni olurdu, hem de kökten Atatürkçüler müdahale ederdi; onların Anıtkabir resminde kirlilik meydana getireceÄŸi düÅŸünülürdü.
 
Zaten gerçek örtülü kadınların orada iÅŸi olmazdı! Kıblesi belli idi onların.
 
O günler iyi günlermiÅŸ!
 
Demek bazıları için dâva sırf Anıtkabir’e girmek davasıymış! Girin Anıtkabir’e!  (Bu noktada “Girin cennete!” hitabı mevzubahis deÄŸil nasıl olsa!)
 
Hafta sonunda örtülü kadınlar kurumsal olarak Anıtkabir’deymiÅŸ.
 
Cehaletin hâkimiyet alanı habire geniÅŸliyor. Kural belli: DeÄŸiÅŸtiremezsen, deÄŸiÅŸirsin! Tam zıddına inkılab edersin de farkına varmazsın.
 
Sakız ÅŸu: “Atatürk kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdi!”
 
Bunun ilk ve tek cevabı da ÅŸudur: “O zaman seçme seçilme mi vardı ki kadınlar seçildi?”
 
***
 
Atatürk ÅŸahsî seçme hakkını 1934’te bazı kadınlardan yana kullandı. 17 “kadın” Meclis’e alındı. Nasıl girecekleri ne yapıp ne yapmayacakları de belli olacak ÅŸekilde.
 
Bunlar için de bir “Satı kadın” var…
 
Ankara’nın bir köyünden, Kazan’dan. Muhtar.
 
“Muhtar” ne demek? Bre kademsizler, söyleyin bakalım!
 
“SeçilmiÅŸ” demek. Demek ki o zaman Ankara’nın bir köyünde seçilmiÅŸ bir kadın zaten varmış.
 
Onu Meclis’e soktular.
 
Nasıl peki?
 
Başını açarak! Kıyafetini tepeden tırnaÄŸa deÄŸiÅŸtirerek! Satı kadın resmini bulun bakın: Kravatı bilem var; bu kıyafetin erkek kılığından hiç farkı yok!
 
DeÄŸiÅŸtirme burada bitmedi: Adını bile kaybetti Satı kadın. Oldu “Bayan Hatı”!
 
Kadınların 4 Aralığı “Satı kadına kimliÄŸini iade günü” olarak hatırlaması gerekir. “Benim kıyafetime dokunma!” “Tesettürüme karışma!” “Ä°smim ÅŸerefimdir, deÄŸiÅŸtirme” diye sokaklara dökülmesi gerekir?
 
En önce kimin? Kadınla demokrasiyi bir araya getirenlerin.
 
Bu düpedüz cehalet, ama kaçıncı kat cehalet?
 
Buraya kadardı; deniz bitti, söz tükendi!
 
Atatürk ilk defa Ankara’ya geldiÄŸinde, yani 89 yıl önce, 27 Aralık 1919’da nereye gitmiÅŸti?
 
Bilen beri gelsin: Hacı Bayram-ı Veli Türbesine.
 
Dua ile yapılan bir baÅŸlangıç.
 
Sonra 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi’nin açılışı; Cuma ile yapılan bir baÅŸlangıç.
 
Peki perde nasıl kapandı?
 
Hacı Bayram türbesi dahil bütün türbeler kapandı. 
 
Memlekete tek türbe yeterdi, ona da malum teamüle uyarak “mozole” denildi!
 
Bir kadın kuruluÅŸu sonunda Mozole’yi seçmiÅŸ.
 
Ne de olsa seçme hakları var!

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.