Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

ABD'nin göbeğinde modern toplumu reddeden topluluk: Amişler



AmiÅŸlerin geçmiÅŸi 16. yüzyıl Ä°sviçre’sine kadar uzanıyor. Dinde reformun tartışıldığı bu dönemde, başını gezici rahibi Menno Simons’un çektiÄŸi bir grup Hristiyan, çocukların doÄŸar doÄŸmaz takdis edilmesine karşı çıkıyor. Çünkü onlara göre Hristiyan bir anne-babadan doÄŸmuÅŸ olsa bile bir çocuÄŸun doÄŸumda dinin gereklerini anlaması yani Hristiyan kabul edilebilmesi olanaksızdır. Bu yüzden bir insan ancak bilinçlenmiÅŸ kabul edileceÄŸi 18 yaşında kendi isteÄŸi ile takdis edilerek ya gerçek bir Hristiyan olabilir ya da inandığı baÅŸka bir dini kabul edebilir. DoÄŸal olarak bu durum Katolik Kilisesi tarafından hiç hoÅŸ karşılanmıyor ve Mennocular adı verilen bu grup için bir insan avı baÅŸlatılıyor, yüzlerce Mennocu acımasızca öldürülüyor.
 
Mennocular daha sonra kendi aralarında bölünüyor ve AmiÅŸler, Mennocular ve Bretenler olarak üçe ayrılıyor.  18. yüzyılda baskılar artıp, yaÅŸam daha da çekilmez hale gelince o dönemde insanlara dinsel özgürlük vaat eden yeni dünyaya yani ABD’ye yelken açıyorlar.
 
Günümüzde dünyanın birçok ülkesine dağılmış olarak yaÅŸayan Mennocuların sayısı 1 milyonun üzerinde. AmiÅŸler ise çok az bir kısmı Kanada’da olmak üzere neredeyse tamamı ABD’de yaşıyor.  ABD’deki nüfusları yaklaşık olarak 250.000 kadar. Yani sayıca oldukça az sayılırlar. En yoÄŸun olarak bulundukları bölge ise Pennsylvania eyaletinin Lancaster kenti. Burada yoÄŸunlaÅŸmalarının nedeni ise ABD’ye ilk göç ettikleri tarihte Pensilvanya’nın efsanevi valisi William Penn’in onlara kucak açıp barınacak yer ve yaÅŸamlarını kazanacak toprak vermesi.
 
Teknolojiyi Reddeden Topluluk
 
AmiÅŸler sayı olarak az demiÅŸtik ama Batı toplumlarında ender rastlanabilecek bir nüfus artış hızına sahipler. Elizabettown Üniversitesi’nden AmiÅŸler uzmanı Donald B. Kraybill’in araÅŸtırmasına göre AmiÅŸ toplumunun yıllık nüfus artık hızı %4 gibi çok yüksek bir düzeyde. Her AmiÅŸ ailesinin ortalama 5-6 civarında, bazılarında ise 15’e ulaÅŸan çocuÄŸu bulunuyor ve hesaplamalara göre 2025 yılı civarında nüfuslarını iki katına yani 500.000’e ulaÅŸmış olacak.  Kısacası böylesine yüksek bir nüfus artışı nedeniyle AmiÅŸ toplumunun nüfusu yaklaşık olarak her 20 yılda bir 2 katına çıkıyor.
 
AmiÅŸleri diÄŸer topluluklardan ayıran en sıradışı özellikleri ise nüfus artış hızları deÄŸil elbette.  Onları farklı kılan, ABD gibi ileri teknolojinin yaÅŸamın tüm alanlarında egemen olduÄŸu bir ülkede yaÅŸamalarına karşın teknolojiyi neredeyse hiç kullanmıyor oluÅŸları.  Ä°nsan iliÅŸkilerini ve toplumu bozduÄŸuna, gerçek bir Hristiyan’ın Hz. Ä°sa dönemimdeki gibi yaÅŸaması gerektiÄŸine inandıkları için elektrik, telefon, otomobil, bilgisayar, internet gibi çoÄŸumuz için vazgeçilmez sayılabilecek hiçbir teknolojik yeniliÄŸi kullanmıyorlar. Ulaşım gereksinimlerini otomobil yerine “buggie” adını verdikleri at arabaları, ışık gereksinimlerini güneÅŸin doÄŸuÅŸu ve batışı arasındaki zamanı deÄŸerlendirerek, iletiÅŸim gereksinimlerini ise yüz yüze görüÅŸerek karşılamak AmiÅŸlerin tipik yaÅŸam tarzı.
 
Bu düzeni korumak ve çocuklarının erken yaÅŸlarda dış dünyanın olumsuz etkilenmelerini önlemek için ise AmiÅŸler temel ilköÄŸretimin ardından çocuklarını  devlet okullarından alıp kendi kilise okullarında eÄŸitiyorlar. Onlara göre ABD eÄŸitim sistemi karşı çıktıkları bir rasyonaliteyi çocuklarına aşılamaya çalışıyor çünkü. ÖÄŸretmenleri ise yine bu okullardan mezun olmuÅŸ çoÄŸu 17-18 yaÅŸlarındaki bekar Amish kızları. Kendi toplumları dışındaki insanları “Englishman” olarak adlandırıp onlarla olan iliÅŸkilerini mümkün olduÄŸunca asgari düzeyde tutmaya çalışıyorlar. Hepsi çok iyi Ä°ngilizce bilmelerine karşın kendi aralarında kullandıkları dil Pensilvanya Almancası.
 
AmiÅŸler günümüzde de inançlarına son derece baÄŸlı biçimde yaşıyorlar. Kendilerine özel bir kiliseleri var ve ibadetlerini toplu olarak bu kiliselerde yapıyorlar. Her Pazar ayininden sonra topluluktan bir üyenin evinde toplanıp birlikte yemek yiyorlar. Pazar ayini dışındaki tüm ibadetlerini de evlerinde yapıyorlar. YaÅŸamın her alanında da inançlarının emrettiÄŸi kurallara uymaya çalışıyorlar. Yazılı bir kuralları yok ama “Ordnung” adı verilen bir kurallar silsilesi var.
 
Ä°nançlarına bu kadar sıkı sıkıya baÄŸlı olmalarına karşın AmiÅŸ toplumu baÄŸnazlıktan son derece uzak. Ne de olsa yeni dünyaya göç etmelerinin temel nedeni baÄŸnazlığın geçmiÅŸte onlara yaÅŸattığı acı.  Öyle ki, 16 yaşına gelen çocuklarını dış dünyayı ve diÄŸer yaÅŸam tarzlarını tanımaları, neyin doÄŸru neyin yanlış olduÄŸunu kendilerinin belirlemesi ve özgür iradeleriyle bir sonuca ulaÅŸmaları için tamamıyla serbest bırakıyorlar.
 
Her AmiÅŸ Kendi Yolunu Belirlemeli
AmiÅŸ ailesiKullandıkları Pennsylvania Almancasında “dolaÅŸmak” anlamına gelen “rumspringa” denilen bu dönemde gençler uyuÅŸturucu, alkol, seks dahil istedikleri her ÅŸeyi serbestçe, sınırsızca deniyor ve yaşıyorlar. Sonra kendi tercihlerini yapıp isterlerse AmiÅŸ toplumuna geri dönüyorlar, isterlerse denedikleri bu yaÅŸam tarzına uygun baÅŸka kentlere yerleÅŸebiliyorlar. Geri dönenlerden ise, ki istatistikler gençlerin %93’ün geri dönmeyi tercih ettiklerini göstermektedir, AmiÅŸ toplumunun kurallarına uymaları bekleniyor.
 
AmiÅŸ toplumu, diÄŸer Anabaptist topluluklar gibi, çoÄŸu Hristiyan mezheplerin aksine doÄŸar doÄŸmaz vaftiz olayına karşı. Çünkü doÄŸan her çocuÄŸun masum olduÄŸuna inanırlar. KiÅŸi, yetiÅŸkin olduÄŸunda ne zaman vaftiz olacağına kendisi karar verir. Ancak evlenmek isteyen her AmiÅŸin vaftiz olması zorunludur.
 
Günlük yaÅŸam tarzları da oldukça sade sayılabilir. ÖrneÄŸin kadınlar kesinlikle makyaj yapmıyor, mücevher takmıyor. Buna evlilik yüzükleri de dahil. Giydikleri uzun kollu ve tek parça etekler gösteriÅŸten uzak ve tek renk. Evlenene kadar baÅŸlarını siyah bir örtü ile kapatan kadınlar evlendikten sonra beyaz baÅŸörtüsü takmaya baÅŸlıyorlar. Erkekler de keza aynı ÅŸekilde sade giyiniyorlar: Sade renkli bir gömlek, yakasız bir pardösü ve bunları tamamlayan bir ÅŸapka. Evlendikten sonra ise sakal kesmeyi bırakırlar.
 
AmiÅŸ Toplumunda Evlilik
Evlilikler de yine AmiÅŸ toplumunun kendi içinde yapılıyor. 18 yaşını dolduran kızlar ile 20 yaşını tamamlayan erkekler eÅŸlerini kendileri belirliyor ve ailelerinden izin alarak evleniyor. Yalnız burada da Ordnung kurallarına uymaları gerekiyor.  Åžöyle ki; bir AmiÅŸ ancak baÅŸka kendi cemaatinden ya da baÅŸka bir cemaat üyesi AmiÅŸle evlenebilir. Yabancı biriyle evlenmek kesinlikle yasak. Ayrıca ilk kuzenlerin evlilikleri de yasaktır, ikinci kuzen evlilikleri de sıcak karşılanmaz.
 
Evlenmeye karar veren AmiÅŸ gençleri rahibe veya rahip yardımcısına giderek o zamana kadar zina yapmadıklarını ve evliklerinin Ordnung kurallarına uygun olduÄŸunu belirtirler. EÄŸer gençler evlilik öncesi seks yapmışlarsa ve bu durumu itiraf etme cesaretini gösterebilirlerse bazı deÄŸiÅŸiklikler olur. Gençler önce altı haftalık bir ceza ile önce günahlarının kefaretini öderler. Ve gelinin, normalde düÄŸün sırasında giymesi gereken beyaz önlük ve göÄŸüslüÄŸü giymesine izin verilmez. Bir kadının düÄŸünü sırasında giydiÄŸi beyaz önlük ve göÄŸüslük öldüÄŸünde de üzerinde olur. Dolayısıyla bir genç kız düÄŸün gününde giydiÄŸi beyaz önlük ve göÄŸüslüÄŸün aynı zamanda kefeni olduÄŸunu bilir. Bir tarım toplumu olmalarından dolayı da evliliklerin neredeyse tamamına yakını hasat mevsiminin sonunda yani sonbahar ya da kış aylarında gerçekleÅŸir. Ve evlilikler ya Salı ya da PerÅŸembe günü gerçekleÅŸir.
 
BoÅŸanma ya da doÄŸum kontrol konusu da tıpkı Katoliklikte olduÄŸu gibidir. Hiçbir gerekçe boÅŸanma için yeterli bir neden deÄŸildir. Evlilikle baÅŸlayan bir birliktelik, ancak ölüm nedeniyle sona erebilir.
 
AmiÅŸ toplumunun temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. MakineleÅŸmeye geçmedikleri ve dolayısıyla daha yüksek maliyetli olduÄŸu için ürettikleri tarımsal ve hayvanlar ürünler diÄŸer üreticilerin ürünlerine göre daha pahalı. Fakat daha pahalı olmalarına karşın neredeyse yok satıyor. Çünkü teknolojinin neredeyse tüm nimetlerini reddeden AmiÅŸlerin ürettiklerinin gerçekten organik ve doÄŸal ürünler olduÄŸunu bütün tüketiciler biliyor ve özellikle tercih ediyorlar. Kriz dönemlerinde bile fiyatları yüksek olmasına raÄŸmen AmiÅŸ ürünlerine yönelik talepte bir azalma olmaması tüketicilerin onlara duyduÄŸu güvenin en bariz göstergesi. AmiÅŸlerin bir diÄŸer bir geçim kaynağı ise marangozluk. Tamamen el emeÄŸi olan bu ürünler toptancılar tarafından anında kapışılıp piyasaya sunuluyor. Çünkü bir malı deÄŸerinden fazla paraya satmanın günah olduÄŸuna inanan AmiÅŸler ürettiklerini maliyetinden çok az bir farkla veriyorlar.
 
BuggieAmiÅŸleri ABD’deki diÄŸer topluluklardan farklı kılan bir diÄŸer özellik de, ABD gibi vergi sisteminin son derece sıkı olduÄŸu bir ülkede devlete tek kuruÅŸ vergi vermiyor olmaları. Gerçi hükümet birkaç kez vergi alma giriÅŸiminde bulunmuÅŸ ama kamuoyu baskısı nedeniyle geri adım atmak zorunda kalmış. Vergi vermedikleri gibi herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna da baÄŸlı deÄŸiller. Onlara göre en iyi sosyal güvenlik yöntemi, kendi toplumlarının kurmuÅŸ olduÄŸu sosyal güvenlik sistemi ve aile kurumudur. ÖrneÄŸin bir AmiÅŸ’in eve gereksinimi varsa hep birlikte karşılıksız imece usulü ona ev inÅŸa ediyorlar.  Genelde doktora gitmeyip doÄŸal yöntemlerle tedavi oluyorlar ama gitmek zorunda kalanların tüm masraflarını da yine topluluk karşılıyor. Askere gitmedikleri gibi AmiÅŸ toplumu genelde sorunlarını kendi içlerinde hallediyor ve hiç bir suçu polise bildirmiyor.
 
AmiÅŸlerin toplumsal dayanışma anlayışını gösteren en güzel örneklerden biri belki de Amish Grace (AmiÅŸ Merhameti) adlı filme ve kitaba da konu olan yaÅŸanmış katliamdır. Bu olayda AmiÅŸ toplumu dışından bir kiÅŸi, bilinmeyen bir nedenden bir AmiÅŸ okulunu basarak 5 küçük kız çocuÄŸunu öldürür ve ardından intihar eder. Katliamın ardından bir araya gelen maÄŸdur AmiÅŸ anneleri katliamı gerçekleÅŸtiren kiÅŸinin evini ziyaret ederek ailenin acısını paylaÅŸtıklarını ve yaÅŸananların “sorunlarını çözmekte aciz kalmış bir Tanrı evladının talihsiz bir eylemi” olduÄŸunu söylerler. Ayrıca katliamı gerçekleÅŸtiren kiÅŸinin ardında yetim bıraktığı çocukları için de bir yardım kampanyası baÅŸlatırlar.
 
AmiÅŸler belki de bu yüzden, bireysel kapitalizmin ve yozlaÅŸmanın en vahÅŸisinin yaÅŸandığı ABD’nin en sıradışı toplumudur. Onlar her ne kadar teknolojiden uzak durup modern dünya için ilkel sayılabilecek bir yaÅŸam tarzı benimsemiÅŸ olsalar da, çoÄŸu uygar toplumlara ders verecek bir ahlak anlayışları vardır.
 
SERENTÄ°

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.