Sosyal Medya

Hür Düşünce

Kazanımlarımızın Üzerine Gölgeler Düşürmeden

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Guantanamo modelini önermesi, askeri darbelerle hesaplaşmak üzere çıktığımız yolu Guantanamo gibi çirkin ve barbarca bir modele düşürme teklifi tamamıyla yanlıştır. ‘Turuncu tulum’la sınırlı olsa dahi Guantanamo modelini teklif etmek sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı değil onun temsil ettiği siyasal-ahlaki çizgiyi tüm dünyada itibarsızlaştırmaya kapı aralayacaktır.



Kenan Alpay - Yeni Akit

Ä°maj her ÅŸeyi deÄŸilse de hayata dair pek çok ÅŸeyi anlatır bize. Öyle ki sadece ülkemizde deÄŸil, dünyanın dört bir köşesinde imajın gerçeÄŸi gölgede bıraktığı hatta ters yüz ettiÄŸi zamanlara birebir ÅŸahit olmaktayız. Bu sebeple defalarca maÄŸdur olmuÅŸ, hakkımızı koruyamaz ve neredeyse kendimizi ifade edemez olmuÅŸuz. 

Ä°maj meselesinde daha ileri düzeyde, olabildiÄŸince kuÅŸatıcı ve zamanın eskitemeyeceÄŸi çalışmalar yapmaya mecbur olduÄŸumuz tartışılmaz bir hakikat. Haklı olmak, ÅŸerefle kazanmak, düşman ve iÅŸbirlikçilerinin tuzaklarını bozguna uÄŸratmak kadar elde edilen kazanımların üzerine hassasiyetle titremeye de mecburuz. Bu salim bir akıl, maslahatı gözeten bir mantıkla paralel iÅŸleyen ahlak ve hukukun öngördüğü usul ve esaslardan taviz vermeyecek bir özgüven demektir. 

Hareket tarzı ve zamanı hakkında baÅŸkalarının ama özellikle de muhalif-muarız unsurların denge bozan, imaj zedeleyen ve reaksiyonerliÄŸe ÅŸartlandıran taktik manevralarını boÅŸa çıkaramayan siyasi hareket ne denli güçlü olursa olsun hızla aşınır. Siyasal ve diplomatik mücadele de nihayetinde savaÅŸ gibidir ve çelik gibi sabır, toprak gibi metanet, gün gün bilenen azim ister sahibinden. Hislerin ama özellikle de acıyla, kayıpla, beka kaygısıyla yoÄŸrulan hislerin bütün bir toplumu kuÅŸattığı dönemlerde siyasal liderlik ve ilmi-entelektüel muhitler ahlak ve hukukun çizdiÄŸi çerçeveyi daha bir perçinleyecek rolleriyle öne çıkmak durumundadırlar. 

Mücadelenin Kodları ve Sınırları

15 Temmuz kanlı darbesini püskürtmüş olmakla bu ülke ve toplum tarihin ÅŸeref ve haysiyetle hatırlayacağı büyük bir direniÅŸi icra etmiÅŸtir. Ãœstelik rezil ve zelil bir biçimde çökertilen mel’un teamül mistik-batıni kodlarla örülmüş Fethullahçı Cunta’dan çok daha fazlasıdır. 15 Temmuz Türkiye’nin öteden bu yana NATOdestekli askeri darbelerle karartılan ve ipotek altına alınan iradesinin özgürleÅŸtirildiÄŸi onurlu bir zaman dilimidir. Tarihin akışını emperyalist devletler adına beÅŸinci kol faaliyet yürüten örgütlerin gayrı meÅŸru faaliyetleri deÄŸil bu kez Müslüman halkın direniÅŸi deÄŸiÅŸtirmiÅŸtir.

Batı hesabına iş gören bürokratik oligarşinin bekası için sürekli seferberlik durumunda tutulan askeri cuntalar silsilesinin son halkasını tarihe gömmek başlı başına muazzam bir kazanımdır. Ancak zaman durmuyor, hayat akıyor ve her yeni gelişme karşısında baştan beri sergilenen titizliği koruyarak meşruiyeti dört başı mamur bir biçimde derinleştirmek, yaygınlaştırmak ve tahkim etmek icap ediyor.

Fethullahçı Cunta’nın yargılanma sürecine iliÅŸkin yaÅŸanan tartışmalar asli mecrasından sapma emareleri gösteriyor. Kimi lüzumsuz teferruatlar, çoÄŸu magazin dünyasına hitap eden ÅŸifrelerle sembollerle merak duygularını gıdıklayan ekstrem haberler veya komplo teorilerini dahi zorlayarak vesveseleri toplumsallaÅŸtıran uydurma malumatlar yığınıyla boÄŸuÅŸuyoruz bir süredir. Ölçüsüz, mantıksız ve daha önemlisi faydasız haber ve yorum bataklığı oluÅŸturuluyor adeta. Fethullahçı Cunta’yla mücadele adına bir taraftan örgüt tanınamaz-tanımlanamaz hale sokuluyor diÄŸer taraftan da Fethullahçı Cunta’dan ibaret bir ÅŸeytani sitem resmediliyor. Fayda getirmesi imkânsız ama zarar vermesi kaçınılmaz bir model üzerinde inat ediliyor adeta.

Kendimize Kötülük Etmeyelim

15 Temmuz direniÅŸinin birinci yılı dolayısıyla Ä°stanbul baÅŸta olmak üzere Türkiye’nin hemen her ÅŸehrinde emsali görülmemiÅŸ bir coÅŸku ve kararlılıkla meydanlardan dolup taÅŸan halkın neyi beyan ettiÄŸi ve nelere rest çektiÄŸi üzerine etraflıca düşünmek gerekir. En baÅŸta hiçbir surette yeni bir askeri darbeye veya vesayetin baÅŸka bir türüne asla geçit verilmeyeceÄŸi deklare edildi. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın temsil ettiÄŸi siyasal liderliÄŸin meÅŸruiyeti ve rakipsizliÄŸi de güçlü bir ÅŸekilde teyid edildi bu kitlesel deklarasyonla. Bu iki temel hususu görünür gelecekte tersine çevirmek pek de mümkün gözükmüyor.

Peki, sıkıntı yok mu, risk olamaz mı, yanlış giden ÅŸeyler yok mu? Ä°ÅŸte tam burada 15 Temmuz direniÅŸiyle perçinlenen kazanımlara gölge düşürecek kimi söylem ve pratiklere odaklanmak durumundayız. Yüzümüzü aÄŸartan bu kazanımları FETÖ’nün, CHP veya HDP’nin, AB veya ABD’nin aşındırması hiç kolay olmaz. Ancak 15 Temmuz direniÅŸini sergileyenlere tarafından yanlışlar yapılmazsa. 

Guantanamo Yolu Çıkmaz Sokaktır!

Bir süredir 15 Temmuz askeri darbe giriÅŸimi davasından yargılanan sanıkların duruÅŸmalara tek tip kıyafetlerle getirilmesi yönünde görüşler beyan ediliyordu. Sanıkların gösteriÅŸli takım elbiseler giydiÄŸi, düzgün saç ve sakal kıyafetleriyle örgütlü bir algı operasyonu baÅŸlattıkları vurguları artmaya baÅŸladı. Bu sanıklara normal mahkûm muamelesi yapılamayacağı aksine Amerika’daki mahkûmlar gibi turuncu tulumlarla hâkim karşısına çıkarılması örnek resimler eÅŸliÄŸinde haber ve manÅŸetlere taşındı. 

Nihayet CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan 15 Temmuz etkinlikleri baÄŸlamında konuÅŸmasını yaparken bu konuya ÅŸu cümlesiyle istikamet verdi: “Geçenlerde Sayın BaÅŸbakanımızla da konuÅŸtum. Artık bunlar mahkemeye çıkarken Guantanamo’da olduÄŸu gibi bunları da tek tip elbiseyle çıkaralım.” Ertesi gün Milliyet’ten Türker Karapınar’ın haberinden öğrendiÄŸimize göre Adalet Bakanlığı tek tip kıyafet için teknik hazırlıklara baÅŸlamıştı bile. Zaten aynı saatlerde ÅžiÅŸli Adliyesi Ã¶nünde toplanan bir grup AK Partili protestocu ellerine aldıkları ‘turuncu tulum’la taleplerini somutlaÅŸtırmıştı bile.

Fethullahçı Cunta yargılamalarının üzerine neden turuncu tulum özellikle de emperyalizmin en vahÅŸi temsilcisi Amerika’nın Guantanamo’da icra ettiÄŸi zulümlerin sembolü tek tip kıyafetlerin gölgesini düşürelim ki? CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın Guantanamo modelini önermesi, askeri darbelerle hesaplaÅŸmak üzere çıktığımız yolu Guantanamo gibi çirkin ve barbarca bir modele düşürme teklifi tamamıyla yanlıştır. ‘Turuncu tulum’la sınırlı olsa dahi Guantanamo modelini teklif etmek sadece CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ı deÄŸil onun temsil ettiÄŸi siyasal-ahlaki çizgiyi tüm dünyada itibarsızlaÅŸtırmaya kapı aralayacaktır.

Sanıkların giydiği kılık kıyafetle adaletin tecellisi arasında hiçbir bağ yoktur. Hukuk hissi hareketten bağımsız olmalıdır, usulden değil. Bugünkü duygusal atmosferle alınacak yanlış kararların uzun yıllar unutulmayacak kimi yanlış ve utandıracak pratiklere sebep olabileceğini şimdi tartışmak gerekiyor. O resim ortaya çıktıktan sonra tartışmak kesinlikle kimseye fayda vermeyecektir. 15 Temmuz Ruhu ve Direnişini gözümüz gibi koruyalım.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.