Sosyal Medya

Coğrafyamız

Ortadoğu'nun dizaynı meselesi

Batı dünyasında -bana göre açıkça yapılmasa da Rusya'nın da paylaştığı bir tutum bu- 1980 sonlarında projelendirilen “İslam'a karşı soğuk savaş”ın boy hedefi olarak Tayyip Erdoğan görülüyor. Bir kuşatma sürüyor. “Olumsuzlaştırma” sürüyor. Onunla ilgili neredeyse tek olumlu cümle kurmaktan kaçınılıyor.



Ahmet TaÅŸgetiren - STAR

 

Ortadoğu coğrafi bir tanımlama.

Belki daha geniÅŸ anlamda“Ä°slam dünyası”nın dizaynından söz etmek gerekiyor.

Böyle bir konu, Birinci Dünya Savaşı'nın sonrasında dünya gündemini oluşturmuş.

Sevr bir düzenlemeydi, Lozan onun kısmi, “razı olunmuÅŸ” restorasyonu olarak yine bu coÄŸrafyaya yönelik bir düzenleme.

Cumhuriyet'in kurucu kadrosu, Ä°slam dünyasının geleceÄŸini bütünüyle gündemlerinden çıkarmış deÄŸillerdi. Bir bakıma “Elimizden ÅŸimdilik bu geliyor” gibi bir psikoloji içindeydiler.  

Çünkü Osmanlı sınırları içinde yer alan farklı kavmi aidiyetle mensup İslam toplumlarıyla oynandığını, yer yer kafalarının çelindiğini görüyorlardı.

O sürecin sonucu, üç İslam ülkesi dışındaki tüm İslam coğrafyasının sömürge statüsü içine girmesi oluyor.

Ä°slam dünyasında hep, kimi zaman “Ä°slami” düzeyde, kimi zaman “Siyasi bilinç”çerçevesinde “Yeniden olma” duygusu yaÅŸanıyor.

Bu, bölgeyi denetleyen güç odakları için de “Ä°slam toplumları bilinç olarak nereye gidiyor, siyaset olarak nereye gidiyor?” sorusu çerçevesinde gözlem altındaki bir konu.

Türkiye'deki bütün (dini, siyasi) islami yapılanmalar, Mısır'daki, Kuzey Afrika'daki Pakistan'daki, hatta Endonezya – Malezya'daki islami yapılanmalar gözetim altında. Ne istiyorlar, neyi hedefliyorlar?

Sovyetler'in bitişinden sonra İslam dünyası, dünün sömürgeci güçleri için tam bir sorun alanı olarak görülmeye başlanıyor.

Çünkü İslami bilinç yükselişi var, siyasi bilinç yükselişi var.

Burada şu cümleleri de kurmazsak olmaz:

 -Evet, böyle bir yükseliÅŸ var ama, dağınık.

- Evet, böyle bir yükseliş var ama, hala sömürgeci güçlerin oynayabileceği alanlar da var.

- Evet, böyle bir yükseliş var ama, bunun kaynağını oluşturan İslam, birbirini vuran maksatlar için de kullanılabiliyor.

1980'lerin sonundan itibaren İslam dünyası yeni bir dizayn operasyonu ile karşı karşıya.

Bir ara hem Türkiye boyutunda hem İslam coğrafyası boyutunda heyecanlarımızın yükseldiği günler yaşadık. Kimbilir belki o dönem, sömürgeci güçlerin de ürktüğü dönemler olmuştur. Cezayir bir yükselişti, düşürdüler. Mısır bir yükselişti düşürdüler. D-8 Projesiyle yeni bir İslam dünyası kurgusu yapan merhum Erbakan Hoca'nın düşüşü de böyle bir düşüştür.

Dikkat edilirse hep içerden düşürülüyor.

Yani Ä°slam dünyasının “iç elemanlar”ı kullanılıyor yükseliÅŸi darbelemek için. 

Türkiye, bütün bu süreçte en çok gözetim altında tutulan, en çok darbelenen ülkedir, dense yanlış olmaz.

“Türkiye pistte hızlanan bir uçak. Take - Off anına geldiÄŸinde başına vuruluyor” ifadesi, Demirel ve Ã‡aÄŸlayangil gibi klasik Türkiye yöneticilerine ait. Bu cümleyi belki en hakkıyla kuracak insanlardan birisi Erbakan Hoca'dır. 

Ve bugün...

Tayyip Erdoğandönemi, gelinen noktada, hesaplaşmanın en keskin boyutlarda ve belki de tüm İslam coğrafyası genişliğinde yaşandığı bir dönem oldu.

Aslında bu kadro yola, bu keskinlikte bir hesaplaÅŸma gerçekleÅŸtirmeyi öngörerek çıkmadı. Batıcı - laik kadrolar gibi deÄŸil kuÅŸkusuz, “Ä°slam ile Batı arasında bir uzlaÅŸma alanı oluÅŸturulamaz mı?” gibi bir soru ile çıktı. “Medeniyetler ittifakı” projesine “eÅŸbaÅŸkan”hüviyetinde katılındı.

Åžimdi...

Batı dünyasında -bana göre açıkça yapılmasa da Rusya'nın da paylaÅŸtığı bir tutum bu- 1980 sonlarında projelendirilen “Ä°slam'a karşı soÄŸuk savaÅŸ”ın boy hedefi olarak Tayyip ErdoÄŸan görülüyor. Bir kuÅŸatma sürüyor. “OlumsuzlaÅŸtırma” sürüyor. Onunla ilgili neredeyse tek olumlu cümle kurmaktan kaçınılıyor.

Satrancın Ä°slam coÄŸrafyası alanında hamleler yapılıyor. Bu oyunun amacı kuÅŸatmayı ilerlete ilerlete “Åžah – Mat”a ulaÅŸmaktır.

Oyunu okumak ve çok daha etkili karşı hamleler geliştirmek gerekir.

Tayyip Bey'in, derin imanının yanında sırtını dayadığı en büyük güç milletin desteÄŸidir. 15 Temmuz öyle göğüslenmiÅŸtir. 

İçerdeki duygu atmosferini gözetmek, korumak gerekiyor. Oraya dikkat çekip duruyorum.

Türkiye düşmemeli. Allah korusun.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.