Sosyal Medya

Çocuk

İbadet ve çocuk

Çocuklar ve oyun konusunda kafamız karışık olduğundan, camii ve çocuk meselesini camide oyun oynayabilen çocuklar olarak ele almak kolayımıza geliyor.



Fatma BarbarosoÄŸlu - Yeni Åžafak

 

Çocuklar ve oyun konusunda kafamız karışık olduğundan, camii ve çocuk meselesini camide oyun oynayabilen çocuklar olarak ele almak kolayımıza geliyor.

Büyük kentlerde çocukların oyun ile tabii olarak buluÅŸabilecekleri mekanlar yok. Kas gücü ile beyin gücünü birleÅŸtiren oyunlardan mahrum oldukları için, dikkat dağınıklığından mustarip çocukların sayısı her geçen gün artıyor.YaÅŸadığımız hayatı bütünüyle tasvir etmeyi göze alamadığımız için kısmi tedbirlerle çözüm oluÅŸturmaya çalışıyoruz.Bir müddet sonra “kısmı tedbir”lerin kendisi sorun haline geliyor.

Camilerin çocuklar için oyun mekanı haline getirilmesini bendeniz “kısmi tedbir” olarak deÄŸerlendiriyorum.Benimle aynı görüşte olmayan “kısmi tedbir”leri, meselenin aslı olarak deÄŸerlendiren bir mektubu getiriyorum huzurunuza.Buyurun:

“Oyun çocuÄŸun ibadetidir”

Bu yazıyı yazmak benim için adeta bir ihtiyaca dönüştü. Bir Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olarak, yüzlerce ve çeşitli yaş grubundaki çocukla süregelen diyaloglarım çok farklı tecrübeler ve fikirler edinmemi sağladı. Hepimiz biliyoruz ki, her çağın kendine özgü çeldiricileri var ve bugün teknoloji , çocuklarımız ve gençlerimiz için bir avantaj olmanın yanında çok büyük bir tehlikeye de dönüşüyor aslında.

BirçoÄŸumuz (bu gaflete bir süreliÄŸine ben de düştüm) küçücük çocuklarımızın tablet, telefon ve bilgisayarları etkin bir ÅŸekilde kullanmasını, adeta onların üstün zekalı bireyler olduÄŸunu birbirimize ispat etmekte kullanır hale geldik. Oysa çocuk, yetiÅŸkinleri bilhassa da ebeveynlerini taklit etmekte oldukça ustadır. Buna eÄŸitim bilimlerinde “rol model” deniyor. Yani siz ne yaparsanız, çocuÄŸunuz da bir ayna misali sizi taklit ediyor. O an olmasa bile, zaman içinde mutlaka sizin gibi davranmaya baÅŸlıyor. Kendinizden pay biçin; hangi anne, çocuÄŸuna yaklaşırken, kendi annesi gibi davrandığını düşünmemiÅŸtir? Kendi benliÄŸiniz devreden çıkmıştır da sizin bedeninizde adeta anneniz konuÅŸuyordur o anda...Bir baba, eÅŸine hürmet ve muhabbetle davranıyorsa, çok büyük ihtimalle oÄŸlu da , gerek eÅŸine gerekse çevresindeki kadınlara aynı ihtimamı gösterecek demektir. Ebeveynler evde namaz konusunda hassas ise, çocukta da bu bir alışkanlık haline gelecektir. Kısacası, ailenin küçük dünyası, yetiÅŸtirdiÄŸi çocuklarla büyümeye ve yeÅŸermeye devam edecektir. Tabi, çocuÄŸumuza hatırlayabileceÄŸi bir çocukluk bırakırsak olur tüm bunlar...

Biz hatıralar bakımından şanslı bir nesildik. Her yaz tatilinde, köyümüzün camiinde, şadırvanda su sıçratmaca oynardık. Ağaç tepelerinde, yankı yapsın diye ezanlar okur, cüzün kaçıncı sayfasına geçtiğimiz konusunda birbirimize hava basardık. Yatılı okuduğum Kuran Kursu'nun yanındaki camiinde namazdan sonra hep beraber uzun eşek oynardık. Şimdi ise çocuklar, hangi bilgisayar oyununun bilmem kaçıncı levelini geçtiklerini anlatıyor, snapchat denen tuzakta, yüzünü gözünü şekilden şekle sokarak vaktini bir yana benliğini heba ediyor. Ekran ile etraf arasındaki ince çizgi kaçınca, az önce bahsettiğim hatıralarımdan maalesef ki, yoksun bir çocuk nesli geliyor.

Bütün bunları neden yazdım? Birkaç gündür sosyal medya aracılığıyla sıkça paylaşılan bir fotoğraf karesi var. Bu karede, uzun zamandır görmeye alışkın olmadığımız bir tablo: Camide, oyun alanında oyuncaklarla oynayan çocuklar. Ben hayatımın en uhrevi zamanlarını olduğu kadar, en eğlenceli zamanlarını da camilerde yaşadım. Zira camiler, yalnızca namaz kılınan yer değildir. Cami; birleştiren, bir araya getiren demektir. Arapçada ayrıca mescid kullanılır ki, bu da secde edilen yer demektir. Ancak, namaz , belli bir olgunluğa erişen müslümanlara farzdır. Çocuğa farz olan ise oyun oynamaktır. Hayatı oyunla prova edecek ve gerçek hayata hazırlanacaktır. Çocuğun elinden oyunu alırsanız geriye ne kalır ki? Burada kastettiğim oyun, sanal oyunlar değil elbette. Çocuklar, bırakın camide koşsunlar, namaz esnasında okunan sureler, yapılan tesbihat ve edilen dualar, onun kulağından gönlüne zaten inecektir.

Cami, birleştiren, bir araya getirense, bırakın çocuklar camide bir araya gelip koşsun, oynasın. Evde tabletlere , camide telefonlara saplanıp kalacaklarına, yaşlarına uygun oyuncaklarla vakit geçirirken, okunan Kur'an'a, edilen duaya şahitlik etsin. Ben çocuğum olduğundan beri, teravih kılmak için camiye gitmeye çekinir oldum. Camiyi kendi tapulu malı gibi gören teyzeler mi dersiniz, etrafında bir sürü uyaranla yaşamaya alışmış çocuğumun, hapse tıkılmış gibi bağırışı ağlayışı mı dersiniz?

Bugün, dört bir tarafından uyaranlara boÄŸulan çocuklarımızın dikkatini tek bir ÅŸeye çekmek ve toplamak kolay mı sanıyorsunuz? Çocuklar camide oyuncakları görünce , hiçbir ÅŸeyi duymayacak, caminin ve namazın uhrevi havasını tadamayacak mı sanıyorsunuz? Evet sizin, benim çocukluÄŸumdaki gibi olmayacak ama her dönemin çocukluÄŸunun farklı anlam dünyaları var. Bırakın onlar kendi çağında çocuk olmanın tadını çıkarsınlar. Aksi takdirde, “camiye gidip sıkılacağıma, evde oyun oynar, mutlu pozlar verip, mutsuz hayatımı kamufle edecek fotoÄŸraflar paylaşırım” diyen gençler ortaya çıkacak ve çıkıyor da...

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerine bir gelin, karşı çıkarken, o çocukların halini bir gözleyin. Bakın , ne kadar gereksiz ve külfet geliyor ibadetler çocuklara. Dört bir yanındaki çeldiriciler onları oyalarken, biz hala camide oyun oynanır mı diye tartışmaya devam edelim. Evde beş vakit namaz kılmayıp da, cumadan cumaya, senede bir ay teravihte çocuğumuz camide oyuncakla caminin tadını alamaz ki diye tartışmaya devam edelim. Kabul edin ya da etmeyin; çocuğun dünyası oyundur ve hatta namazı da oyunla öğrenir. Kuralları da , adabı da oyunla öğrenir. Camiye oyuncak koymayı tartışırsak, anne camiye gelebilmek için, durmayan çocuğuna telefon ve tablet vermek zorunda kalır. Oysa, çocuğun ibadeti oyundur dostlar, dokunmayın oyununda namaz kılsın, camide oyun oynasın.

Åžule K.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.